4. Ceza Dairesi 2016/17158 E. , 2016/14650 K.
"İçtihat Metni"
Tehdit suçundan sanık ... hakkında yapılan yargılama sonunda mahkumiyetine dair, İzmir 1.Asliye Ceza Mahkemesince verilen 13.06.2011 gün ve 2009/506 esas, 2011/504 karar sayılı hükmün sanık tarafından temyizi üzerine,
Dairemizin 26.06.2015 gün ve 2013/28802 esas, 2015/32334 sayılı kararıyla;
"Yerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü:
Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede ;
Sanığa yükletilen tehdit eylemiyle ulaşılan çözümü haklı kılıcı zorunlu öğelerinin ve bu eylemin sanık tarafından işlendiğinin Kanuna uygun olarak yürütülen duruşma sonucu saptandığı, bütün kanıtlarla aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde ve eksiksiz sergilendiği, özleri değiştirilmeksizin tartışıldığı, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı,
Eylemin doğru olarak nitelendirildiği ve Kanunda öngörülen suç tipine uyduğu,
Cezanın kanuni bağlamda uygulandığı,
Anlaşılmış ve ileri sürülen başkaca temyiz nedenleri yerinde görülmediği gibi hükmü etkileyecek oranda hukuka aykırılığa da rastlanmamıştır.
Ancak;
TCK’nın 53/1-c maddesinde yer alan hak yoksunluğunun sanığın kendi altsoyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri yönünden koşullu salıverilme tarihine kadar, diğer kişilere karşı belirtilen yetkiler yönünden ise infazı tamamlanıncaya kadar geçerli olacağının gözetilmemesi,
Kanuna aykırı ve sanık ..."ın temyiz iddiaları bu nedenle yerinde ise de, bu aykırılık, yeniden duruşma yapılmasına gerek olmaksızın düzeltilebilir nitelikte bir yanılgı olduğundan, temyiz edilen kararın açıklanan noktasının tebliğnameye uygun ve sonuç olarak hak yoksunluklarına ilişkin paragrafın “sanık hakkında 5237 sayılı TCK’nın 53/1-c maddesinde yer alan hak yoksunluğunun kendi altsoyu üzerindeki velayet, vesayet, kayyımlık yetkileri yönünden koşullu salıverme tarihine kadar; diğer kişilere karşı belirtilen yetkiler yönünden ise infazı tamamlanıncaya kadar geçerli olacağı” biçiminde DÜZELTİLEREK ONANMASINA, karar verilmiştir.
I- İTİRAZ NEDENLERİ
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 26/10/2016 gün ve 2016/219866 sayılı yazısı ile;
Sanık hakkında TCK.nun 106/2-a, 53. maddeleri uyarınca 2 yıl hapis cezası ile cezalandırılmasına ve TCK."nun 58. maddesi gereğince, cezasının mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine karar verilmiştir.
Sanığın adli sicil kaydında bulunan, Karşıyaka 1. Sulh Ceza Mahkemesi"nin 2007/86 Esas-2007/1593 K. sayılı ilamı tekerrüre esas alınmış olup, ilamın incelenmesinde, eşe karşı kasten yaralama suçundan, TCK"nın 86/2, 86/3-a, 52. maddeleri uyarınca, doğrudan 600 TL. Adli para cezası ile cezalandırılmasına, kesin olarak karar verildiği görülmüştür. Sanığın adli sicil kaydındaki diğer ilamların da, kesin nitelikte adli para cezası mahkumiyetlerine dair olduğu görülmüştür.
1412 S. CMUK"nun yürürlükte bulunan 305/3 maddesinde, kesin nitelikteki hükümlerin tekerrüre esas olmayacağı hükmüne yer verildiğinden, sanık hakkındaki Dairenizin anılan kararına, itiraz etme zorunluluğu doğmuştur.
SONUÇ VE İSTEM : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-)İtirazımızın KABULÜNE,
2-)Dairenizin 26/06/2015 gün ve 2013/28802 E-2015/32334 K. sayılı kararının KALDIRILMASINA VE MAHKEME HÜKMÜNÜN BOZULMASINA,
3-)İtirazımızın yerinde görülmemesi durumunda dosyanın Yargıtay Ceza Genel Kuruluna GÖNDERİLMESİNE,
Karar verilmesi itirazen arz ve talep olunur " isteminde bulunulması üzerine dosya Dairemize gönderilmekle, incelenerek gereği görüşülüp düşünüldü:
II- İTİRAZIN KAPSAMI
İtiraz, tehdit suçundan sanık ... hakkında verilen mahkumiyet kararının düzeltilerek onanmasına dair, Dairemizin 26.06.2015 tarihli kararına ilişkindir.
III- KARAR
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’nın itiraz gerekçeleri yerinde görülmekle, 6352 sayılı Kanunun 99. maddesiyle eklenen 5271 sayılı CMK"nın 308. maddesinin 3. fıkrası uyarınca İTİRAZIN KABULÜNE,
Dairemizce verilen 26.06.2015 gün ve 2013/28802 esas, 2015/32334 karar sayılı düzeltilerek onama kararının KALDIRILMASINA,
İzmir 1. Asliye Ceza Mahkemesince verilen 13.06.2011 gün ve 2009/506 esas, 2011/504 karar sayılı hükmün yeniden incelenmesi sonucu;
Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede;
Sanığa yükletilen tehdit eylemiyle ulaşılan çözümü haklı kılıcı zorunlu öğelerinin ve bu eylemin sanık tarafından işlendiğinin Kanuna uygun olarak yürütülen duruşma sonucu saptandığı, bütün kanıtlarla aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde ve eksiksiz sergilendiği, özleri değiştirilmeksizin tartışıldığı, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı,
Eylemin doğru olarak nitelendirildiği ve Kanunda öngörülen suç tipine uyduğu,
Cezanın kanuni bağlamda uygulandığı,
Anlaşılmış ve ileri sürülen başkaca temyiz nedenleri yerinde görülmediği gibi hükmü etkileyecek oranda hukuka aykırılığa da rastlanmamıştır.
Ancak;
1-TCK’nın 53/1-c maddesinde yer alan hak yoksunluğunun sanığın kendi altsoyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri yönünden koşullu salıverilme tarihine kadar, diğer kişilere karşı belirtilen yetkiler yönünden ise infazı tamamlanıncaya kadar geçerli olacağının düşünülmemesi,
2-Tekerrüre esas alınan önceki mahkumiyetin kesin nitelikteki adli para cezasından ibaret olması ve sanığın adli sicil kaydına göre tekerrüre esas olabilecek başkaca hükümlülüğünün de bulunmaması karşısında, TCK"nın 58.maddesinin uygulanamayacağının gözetilmemesi,
Kanuna aykırı ve sanık ..."ın temyiz iddiaları bu nedenle yerinde ise de, bu aykırılık, yeniden duruşma yapılmasına gerek olmaksızın düzeltilebilir nitelikte bir yanılgı olduğundan, temyiz edilen kararın açıklanan noktalarının itiraz yazısına uygun ve sonuç olarak hak yoksunluklarına ilişkin paragrafın “sanık hakkında 5237 sayılı TCK’nın 53/1-c maddesinde yer alan hak yoksunluğunun kendi altsoyu üzerindeki velayet, vesayet, kayyımlık yetkileri yönünden koşullu salıverme tarihine kadar; diğer kişilere karşı belirtilen yetkiler yönünden ise infazı tamamlanıncaya kadar geçerli olacağı” ve tekerrür hükümlerinin uygulanmasına ilişkin kısmın karardan çıkarılması biçiminde DÜZELTİLMEK ve başkaca yönleri kanuna uygun bulunan hüküm, bu bağlamda ONANMAK suretiyle 5320 sayılı Kanunun 8/1. madde ve fıkrası aracılığıyla 1412 sayılı CMUK’nın 322. maddesi uyarınca davanın esasına, 25.11.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.