19. Hukuk Dairesi 2016/15081 E. , 2017/3129 K.
"İçtihat Metni"
Taraflar arasındaki (asıl) alacak ve (birleşen) itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı asıl ve birleşen davanın kısmen kabulüne kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün taraf vekillerince duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde davacı (temlik alan) -birleşen dosya davacısı (temlik alan) vek. ile davalı-birleşen dosya davalısı vek. Av. ..."in gelmiş olmalarıyla duruşmaya başlanarak hazır bulunan avukatların sözlü açıklamaları dinlenildikten ve temyiz dilekçelerinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
- K A R A R -
Davacı vekili asıl davada, müvekkili ile davalı arasında 15/06/2005 tarihinden beri bayilik sözleşmesi bulunduğunu, davalının 28/08/2008 tarihinde her bayinin toplayacağı puana göre kazanacağı ödülleri ilan ettiğini, müvekkilinin firma bazında ticari araç hediyesine hak kazandığını ve müvekkili tarafından çekilen ihtara rağmen aracın teslim edilmediğini ileri sürerek ticari aracın aynen teslimine mümkün olmaması halinde bedelinin davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili asıl davada, davacının bayiliği müvekkilinin rızası olmadan 3. kişiye devrettiğini, sözleşmenin 35-2-c maddesinin sözleşmenin müvekkilinin onayı olmaksızın devri halinin sözleşmenin ihbarsız sona erme hali olarak belirlendiğini, bu bağlamda sözleşmenin 19/01/2009 tarihli noter ihtarı ile 15/06/2009 tarihinden itibaren hüküm ifade etmek üzere feshedildiğini, sözleşmenin feshi tarihinde davacının tüm hak ve alacaklarının ödendiğini, sözleşmeye aykırı davranan davacının, bayi olma ve sözleşmeye bağlı olma şartına bağlı olarak verilen ödülden faydalanmasının düşünülemeyeceğini savunarak davanın reddini istemiştir.
Davacı vekili birleşen davada, müvekkilinin hak ettiği prim ve promosyon bedellerinin faturalandırılarak davalıya tebliğ edilmesine rağmen ödenmediğinden giriştiği icra takibine davalının haksız olarak itiraz ettiğini ileri sürerek itirazın iptali ile takibin devamına ve %40 icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili birleşen davada, davacının bayiliği müvekkilinin onayı olmadan 3. kişiye devrettiğinden sözleşmenin 35-2-c maddesi uyarınca sözleşmenin sona erdiğini, bu nedenle müvekkilinin noterden çektiği ihtarname ile 15/01/2009 tarihinden geçerli olmak üzere sözleşmeyi feshettiğini, davacı tarafça müvekkiline tebliğ edilen 530.017,06 TL"lik faturaya itiraz ettiklerini, sözleşmesi feshedilen davacıya fesih tarihi itibariyle tüm hak ve alacaklarının ödendiğini, müvekkilinin, sözleşmenin 28. ve 29. maddeleri uyarınca sözleşmeye aykırılık halinde tahakkuk etmiş olsa dahi primleri ödemeyebileceğini savunarak davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, yapılan yargılama, toplanan deliller ve benimsenen bilirkişi raporuna göre, sözleşmenin 35-2-c maddesinde bayiliğin devri halinde sözleşmenin kendiliğinden sona ereceğinin düzenlendiği, davacının bayiliği yürüttüğü işyerini 30/12/2008 tarihinde fiilen 3. kişiye devrettiğini, bu tarihte taraflar arasındaki sözleşmenin kendiliğinden sonra erdiğini, davalının 16/01/2009 tarihinde çektiği ihtarnamenin hüküm ve etkisinin kalmadığını, sözleşmenin ileriye etkili olarak sona erdiği ve davacının sözleşmenin sona erdiği tarih itibariyle hak kazandığı alacakları davalıdan talep edebileceği gerekçesiyle asıl dava yönünden davacının hak kazandığı 2009 model ticari araç bedeli olan 30.022,00 TL"nin dava tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle davalıdan tahsiline, birleşen dava yönünden davanın kısmen kabulü ile sözleşmenin kendiliğinden sona erdiği, davalının sözleşmenin 29. maddesine göre davacının hak kazandığı prim alacaklarını ödemekten imtina edemeyeceği ve davacının toplam 255.034,06 TL alacağının bulunduğunun anlaşıldığı gerekçesiyle davanın kısmen kabulü ile itirazın kısmen iptaline, takibin bu bedel üzerinden devamına, fazlaya ilişkin isteğin ve alacak likit olmadığından icra inkar tazminatı isteğinin reddine karar verilmiş, hüküm taraf vekilleri tarafından temyiz edilmiştir.
Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, taraf vekillerinin yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, vekili Yargıtay duruşmasında hazır bulunan taraflar yararına takdir edilen 1.480,00"şer TL duruşma vekalet ücretinin tarafların bir diğerinden alınıp yek diğerine verilmesine, 18/04/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.