Abaküs Yazılım
19. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/16644
Karar No: 2017/3116
Karar Tarihi: 18.04.2017

Yargıtay 19. Hukuk Dairesi 2016/16644 Esas 2017/3116 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Davacı tarafla banka arasındaki kefalet sözleşmesi nedeniyle başlatılan menfi tespit ve istirdat davası sonucunda, dava dışı borçlu asıl kişi ile banka arasındaki kredi sözleşmesinde davacının imzasının olmadığı için kefalet sorumluluğunun sona erdiğine karar verilmiştir. Ancak, davaya tüketici mahkemesinde bakılabilmesi için taraflardan birinin tüketici olması ve uyuşmazlığın Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun uygulanmasından doğması gerektiği belirtilmiştir. Bu durumda, somut uyuşmazlık ticari bir dava niteliği taşıdığından Tüketici Mahkemesi sıfatıyla karar verilemeyeceği ve Asliye Hukuk Mahkemesinde görülmesi gerektiği vurgulanmıştır. Kararda, TTK'nın 4. ve 5. maddeleri de açıklayıcı bir şekilde değerlendirilmiştir.
19. Hukuk Dairesi         2016/16644 E.  ,  2017/3116 K.

    "İçtihat Metni"



    Taraflar arasındaki menfi tespit ve istirdat davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın davalı ... yönünden kabulüne, davalı ... ve bünyesinde birleşenönünden sıfat yokluğundan reddine yönelik olarak verilen hükmün davacı vekilince duruşmalı olarak, davalı ... vekilince duruşmasız olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde davacı vek.Av.... ile davalılardan Bankası vek. Av...."un geldiği, başka gelenin olmadığı görülmekle duruşmaya başlanarak hazır bulunan avukatların sözlü açıklamaları dinlenildikten ve temyiz dilekçelerinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.


    - K A R A R -

    Davacı vekili, davalı banka ile dava dışı arasında imzalanan Sözleşmesini müvekkilinin 5.000,00 TL limitle kefil sıfatı ile imzaladığını, müvekkilinin kefil olduğu kredi borcunun ödenerek kapandığını, daha sonra dava dışı asıl borçlu"in limit artırım sözleşmesi ile kredi limitini artırarak kredi kullandığını, müvekkilinin limit artırımlarında imzası bulunmadığından kefalet sorumluluğu bulunmadığını ileri sürerek müvekkili hakkında yapılan takip nedeniyle borçlu olmadığının tespiti ile müvekkilinin maaşından kesilen paraların istirdatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
    Davalı ...Ş. vekili, alacağı davalı ... Bankasına geri temlik ettiklerinden davanın reddini istemiştir.
    Davalı ... vekili katıldığı duruşmada davanın reddini istemiştir.
    Mahkemece, yapılan yargılama toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre, davalı banka ile dava dışı asıl borçlu arasında imzalanan ve davacının kefil olarak imzaladığı genel kredi sözleşmesine istinaden kullanılan kredi borcunun ödenmiş olması ve daha sonradan limit artırımına ilişkin sözleşmelerde davacı kefilin imzasının bulunmaması nedeniyle kefilin sorumluluğunun sona erdiğinin sabit olduğu gerekçesiyle davalı ... yönünden davanın kabulüne, dava konusu alacak geri temlik anlaşması ile davalı bankaya temlik edildiğinden davalı ve çatısı altında birleştiği ... yönünden sıfat yokluğu nedeniyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili ve davalı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir


    Davaya Tüketici Mahkemesinde bakılabilmesi için davanın taraflarından birinin tüketici olması ve uyuşmazlığın Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun uygulanmasından doğması gerekmektedir. Somut olayda uyuşmazlık Genel Nakdi ve Gayri Nakdi Kredi Sözleşmesi"den kaynaklanmakta olduğuna göre 6102 sayılı TTK’nun 4. maddesinde düzenlenen bankacılık işlemlerinden olup mutlak ticari davalardandır. Bu durumda aynı Yasa"nın 5. maddesi hükmü uyarınca ticari davaların uyuşmazlığın görüldüğü yerde ayrı bir Ticaret Mahkemesi bulunmaması halinde Asliye Hukuk Mahkemesinde görülmesi gerekmektedir. Asliye Hukuk Mahkemesi ile Tüketici Mahkemesi arasındaki ilişki görev ilişkisidir. Bu durumda mutlak ticari dava niteliğindeki somut uyuşmazlığa Tüketici Mahkemesi sıfatıyla bakılarak karar verilmesi mümkün değildir. Görev, kamu düzenine ilişkin olduğundan mahkemece yargılamanın her safhasında kendiliğinden gözetilmelidir. O halde mahkemece ticari dava niteliğindeki davaya Tüketici Mahkemesi sıfatıyla bakılmayacağı gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması bozmayı gerektirmiştir.
    SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre temyiz edenlerin diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, vekili Yargıtay duruşmasında hazır bulunan davalı ... lehine takdir edilen 1.480,00 TL duruşma vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı ..."na verilmesine, peşin harcın istek halinde iadesine, 18/04/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.







    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi