13. Hukuk Dairesi Esas No: 2016/13838 Karar No: 2018/4054 Karar Tarihi: 02.04.2018
Yargıtay 13. Hukuk Dairesi 2016/13838 Esas 2018/4054 Karar Sayılı İlamı
13. Hukuk Dairesi 2016/13838 E. , 2018/4054 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVACI-İHTİYATİ HACİZ TALEP EDEN : ...at İşletmeciliği Tırizm Tic. Ltd. Şti.vekili avukat ... DAVALI-İHTİYATİ HACİZ KARARINA İTİRAZ EDEN : .... Uluslar Arası Turizm İşletmecilik İnşaat Ve Tic. A.Ş.vekili avukat ...
Taraflar arasındaki ihtiyati haczin iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde ihtiyati haciz talep eden davacı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.
K A R A R
Talep, alacak davasının yargılaması sırasında İİK"nın 257.maddesi gereğince ihtiyati haciz kararı verilmesine ilişkin olup, ihtiyati haciz talebinin kabulüne yönelik yapılan itirazın reddine dair verilen 20.03.2015 tarihli karar, davalı şirket vekili tarafından temyiz edilmiştir. Bilindiği üzere İhtiyati haciz; alacaklının bir para alacağının zamanında ödenmesini güvence altına almak için mahkeme kararı ile, borçlunun mallarına geçici olarak el konulması işlemidir.İcra İflas Kanun"nun İhtiyati Haciz Şartları başlıklı 257/1maddesinde, "Rehinle temin edilmemiş ve vadesi gelmiş bir para borcunun alacaklısı, borçlunun yedinde veya üçüncü şahısta olan taşınır ve taşınmaz mallarını ve alacaklariyle diğer haklarını ihtiyaten haczettirebilir. Vadesi gelmemiş borçtan dolayı yalnız aşağıdaki hallerde ihtiyati haciz istenebilir: 1–Borçlunun muayyen yerleşim yeri yoksa; 2–Borçlu taahhütlerinden kurtulmak maksadiyle mallarını gizlemeğe, kaçırmağa veya kendisi kaçmağa hazırlanır yahut kaçar ya da bu maksatla alacaklının haklarını ihlâl eden hileli işlemlerde bulunursa; Bu suretle ihtiyati haciz konulursa borç yalnız borçlu hakkında muacceliyet kesbeder." düzenlemesi bulunmaktadır. Somut olay, 22.10.2007 tarihinde davalı şirkete ait limanda çıkan yangın nedeniyle, gerekli önlem alınmadığı ve müdahalenin zamanında yapılmadığı iddiasına dayalı davacı şirkete ait teknenin batması sonucu oluşan zararın karşılanması talebine ilişkindir. İddia edilen alacak muaccel hale gelmemiş olup, İ.İ.K. madde 257/1 de belirtilen "rehinle temin edilmemiş ve vadesi gelmiş para borcunun" varlığından da sözedilemez. Bu durumda, mahkemece, İ.İ.K. 257/1 maddesi hükümleri gözetilerek sonuca gidilip, talebin kabulüne karar verilmiş olmasında bir isabet bulunmamaktadır. Bu itibarla, haksız fiile ilişkin uyuşmazlık konusu somut olayda; İ.İ.K. 257/2 maddesinde belirtilen koşullara göre, talebin değerlendirilmesi gerekmekte olup, belirtilen koşulların da oluşmadığı görülmektedir. Öte yandan, İhtiyati haciz talebinin kabulüne dair verilen karara, davalı 20.01.2015 tarihli dilekçesi ile itiraz etmiş (ek kararın tebliğini müteakip ayrıntılı itiraz dilekçesinin verileceği de ifade edilerek) ve mahkemece de itirazın İ.İ.K. 265/1 maddesinde tahdidi olarak sayılan şekli sebepleri kapsamadığı gerekçesi ile talebin reddine karar verilmiş ise de; ihtiyati haczin dayandığı sebepler yönüyle yapılan itirazın yukarıda açıklanan İ.İ.K. 257. maddesindeki koşullara göre değerlendirilmesi ve sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, bu hususlar gözardı edilerek yazılı şekilde karar verilmiş olması usul ve yasaya aykırı olup, kararın bozulması gerekir. Sonuç: Yukarıda açıklanan nedenlerle temyize konu kararın BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, HUMK’nun 440/III-1 maddesi uyarınca karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 02/04/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.