3. Hukuk Dairesi Esas No: 2017/6258 Karar No: 2019/2397 Karar Tarihi: 21.03.2019
Yargıtay 3. Hukuk Dairesi 2017/6258 Esas 2019/2397 Karar Sayılı İlamı
3. Hukuk Dairesi 2017/6258 E. , 2019/2397 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :SULH HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasındaki menfi tespit davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı; davalıdan araç kiraladığını, kiralanan araç ile ilgili olarak davalı tarafın ısrarı üzerine bono teminat mukabilinde davalıya verdiğini, davacının kiraladığı araç ile kaza yaptığını, kaza nedeniyle doğan zararının davalı tarafça sigorta şirketinden karşılanmasına rağmen teminat olarak verilen senede binaen icra takibi başlatıldığını belirterek; davalıya borçlu olmadığının tespitine, takibe konu senedin tüm fer"ileriyle birlikte iptaline ve davalının kötüniyet tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili: davanın haksız olduğunu, borçtan kurtulmaya çalıştığını, tanık deliline muvafakatlarının olmadığını, zararının karşılanmadığını savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir. Mahkemece; gerçekleşen kaza neticesinde 25/08/2010 tarihinde 8.158.50 TL tutarında tazminat ödemesi yapıldığı, sigorta şirketinden zararın tazmin edildiği gerekçesiyle davanın kabulü ile 30/04/2010 tanzim tarihli 03/05/2010 vade tarihli 9.900.00 TL bedelli bono nedeni ile davacının icra dosyasında davalıya borçlu olmadığının tespitine, takibin iptaline ve davacı yararına kötüniyet tazminatına karar verilmiş, hüküm süresi içerisinde davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dosyanın incelenmesinde; taraflar arasında 30/4/2010 tarihli oto kiralama sözleşmesi imzalandığı, tarafların kabulüne göre ayrıca davacı tarafından davalıya senet verildiği, davacının kiraladığı araçla kaza yaptığı, araçta maddi hasar meydana geldiği, sigorta şirketi tarafından hasar nedeniyle ödeme yapıldığı, sözleşmenin 15. maddesinde depozit olarak kiracıdan açık senet alınacağı, trafik cezalarının ve kiralama ile ilgili oluşan alacakların taksiminde kullanılacağının belirtildiği görülmektedir. Dava ve icra takibine konu senedin, davalı tarafça kiralanan araçta meydana gelen hasarlar karşılığı olarak düzenlendiği kabul edilerek senedin düzenlenme nedeninin açıklandığı, bu durumda dava konusu senedin taraflar arasında imzalanan araç kiralama sözleşmesinin teminatı olarak verildiği anlaşıldığından araçtaki hasar miktarı yönünden ispat yükü davalı tarafta bulunmaktadır. O halde, mahkemece; kiralanan araçtaki sigorta ödemesi haricinde bakiye kısma ilişkin hasar bedeli yönünden ispat yükü davalı tarafta olduğundan, davalı alacaklıya senet ile teminat altına alınan alacak miktarını yasal delillerle ispat etme olanağı tanınmak suretiyle, araçta oluşan talep edilebilecek hasarın belirlenmesi ve sonucuna göre karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince davacı yararına BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 6100 sayılı HMK"nun geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK.nun 440.maddesi gereğince karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 21/03/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.