Yargıtay 16. Hukuk Dairesi 2016/1453 Esas 2019/1596 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
16. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/1453
Karar No: 2019/1596
Karar Tarihi: 11.03.2019

Yargıtay 16. Hukuk Dairesi 2016/1453 Esas 2019/1596 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Bu dava, kadastro sonucunda belirlenen bir taşınmazın davacı tarafından kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle tescili için açılmıştır. Yerel mahkeme davayı kabul etmiş, ancak Yargıtay bu kararı bozmuştur. Yargıtay, mahkemenin yaptığı araştırmanın yetersiz olduğunu belirterek, taraflar arasındaki irs ilişkisinin belirlenmesi, keşif yapılması ve toplanacak tüm delillerin birlikte değerlendirilmesi gerektiğini ifade etmiştir. Kararda, Madde 807, Madde 818 ve Madde 819 gibi kanun maddelerine atıfta bulunulmuştur.
16. Hukuk Dairesi         2016/1453 E.  ,  2019/1596 K.

    "İçtihat Metni"


    MAHKEMESİ :KADASTRO MAHKEMESİ
    DAVA TÜRÜ : KADASTRO TESPİTİNE İTİRAZ
    KANUN YOLU : TEMYİZ

    Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
    Kadastro sonucunda .... Köyü çalışma alanında bulunan 141 ada 3 parsel sayılı 198,67 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle 4 hisse itibariyle, 1 hissesi ..., 1 hissesi ... ve 2 hissesi ... adına tespit edilmiştir. Davacı ..., irsen intikal, taksim ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedenine dayanarak, taşınmazın adına tescili istemiyle dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın kabulüne, dava konusu taşınmazın kadastro tespitinin iptali ile taşınmazın davacı adına tesciline karar verilmiş; hüküm, davalılardan ... vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Davacı ..., dava konusu taşınmazın, miras bırakanından geldiğini, taşınmazın taksimen kendisine kaldığını ve kendi zilyetliğinde olduğunu ileri sürerek, taşınmazın adına tescili istemiyle dava açmıştır. Davalılar ise duruşmadaki beyanlarında, dava konusu taşınmazın tespitinin doğru olduğunu beyan ederek, davanın reddine karar verilmesini ayrı ayrı talep etmişlerdir. Mahallinde yapılan keşifte dinlenen yerel bilirkişiler ... ve Sedat Settar, tarafların akraba olduklarını, taşınmazın taraflara dedelerinden geldiğini, murisin ölümünden sonra terekesinin taksim edildiğini ve taşınmazın davacının kullanımında olduğunu ancak, 1944 yılında meydana gelen depremden sonra taşınmazın boş olarak kaldığını beyan etmiş; yerel bilirkişi ..., dava konusu taşınmazı 50 yıldır davacının öte berisini koyarak kullandığını beyan etmiş; davalı tarafın tanığı Recep Uzgör ise, taşınmazı 1965 yılından beri tarafların müşterek olarak kullandığını beyan etmiştir. Mahkemece, davacı tarafın taksim iddiasını ispatladığı, taşınmazı eşyalarını koymak suretiyle kullandığı kabul edilmek suretiyle yazılı olduğu şekilde hüküm kurulmuş ise de; yapılan araştırma, inceleme ve uygulama karar için yeterli bulunmamaktadır. Mahkemece, dava konusu taşınmazın kimden geldiği, kim tarafından, ne suretle ve ne kadar zamandır kullanıldığı hususlarında yapılan araştırma yetersiz olduğu gibi, taraflar arasındaki irs ilişkisi de belirlenmemiştir. Hal böyle olunca, doğru sonuca ulaşılabilmesi için; öncelikle mahkemece taraflar arasındaki irs ilişkisinin ne olduğu belirlenmeli, gerektiğinde bu amaçla taraflara gerekli veraset ilamlarını sunmaları için süre ve imkan verilmeli, bundan sonra mahallinde yaşlı, tarafsız, yöreyi iyi bilen, davada yararı bulunmayan şahıslar arasından seçilecek yerel bilirkişiler, taraf tanıkları, ziraat bilirkişi ve teknik bilirkişi huzuruyla yeniden keşif yapılmalıdır. Yapılacak bu keşifte, dinlenecek yerel bilirkişi ve taraf tanıklarından, dava konusu taşınmazın kimden geldiği, kim tarafından, ne suretle ve ne kadar zamandır kullanıldığı, taşınmazdaki zilyetliğin terk edilip edilmediği, edilmiş ise terkin ne kadar sürdüğü, tarafların aynı kök murisin mirasçıları olduklarının anlaşılması halinde, taşınmazın kendilerine murislerinden intikal edip etmediği, ediyorsa murisin terekesinin taksim edilip edilmediği, taksim edilmişse dava konusu taşınmazın kime düştüğü hususlarında maddi olaylara dayalı ayrıntılı bilgi alınmalı; beyanlar arasında çelişki oluştuğu takdirde gerektiğinde yüzleştirme yapılmak suretiyle çelişki giderilmeli; ziraat bilirkişisinden, dava konusu taşınmazın toprak yapısı ve niteliğini, zirai durumunu, üzerinde sürdürülen zilyetliğin şekli ve süresini, taşınmaz üzerindeki bitki örtüsünü bildirir, taşınmazın değişik yönlerinden çekilmiş fotoğraflarını da içerir ayrıntılı ve gerekçeli rapor alınmalı; teknik bilirkişiden, keşfi takibe ve denetlemeye imkan verir kroki ve ayrıntılı rapor alınmalı; bundan sonra toplanmış ve toplanacak tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmelidir. Eksik incelemeyle yazılı olduğu şekilde hüküm kurulması isabetsiz olup, temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde bulunduğundan kabulüyle hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz karar harcının talep halinde temyiz edene iadesine, yasal koşullar gerçekleştiğinde kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 11.03.2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.










    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.