Abaküs Yazılım
9. Hukuk Dairesi
Esas No: 2010/65
Karar No: 2012/8560

Yargıtay 9. Hukuk Dairesi 2010/65 Esas 2012/8560 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Davacı, iş sözleşmesini haklı nedenle feshettiğini ileri sürerek, kıdem tazminatı ve çalışma haklarına ilişkin alacaklarının davalıdan tahsilini istedi. Davalı, tüm alacakların ödendiğini savunarak davanın reddini istedi. Mahkeme, davacının haklı nedenle fesih yaptığına, fazla mesai ücret talebinin imzalı ücret bordrolarında tahakkuk ettiğine karar vererek, davacı lehine kısmen hüküm kurdu. Taraflar kararı temyiz etti. Yargıtay, işçinin ulusal bayram ve genel tatil günlerinde çalışıp çalışmadığının ispatının işyeri kayıtları, yazılı belge ve tanık beyanları ile yapılabileceğini belirterek, kararı bozdu. Kanun maddelerine göre, işçinin ulusal bayram ve genel tatil günlerinde çalışması halinde ücreti ödenir, tatil yapılmayarak çalışıldığında ise ayrıca çalışılan her gün için bir günlük ücretin ödenmesi gerekmektedir. Davalı, bu ücretleri ödediğini belgelemelidir. Ayrıca, davalı hakkında avukatlık ücretine hükmedilmesi gerektiği önceki kararlardan dönülerek, ulusal bayram ve genel tatil ücretlerinden yapılan indirim sebebiyle reddine karar verilen miktar bakımından, davalı yararına avukatlık ücretine hükmedilemeyeceği kabul edildi. Genel tatillerde yapılan çalışma karşılığı izin kullandırılması kabul edilemez
9. Hukuk Dairesi         2010/65 E.  ,  2012/8560 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :İş Mahkemesi

    DAVA : Davacı, kıdem tazminatı, fazla çalışma, hafta tatili, genel tatil, izin ve ücret, alacaklarının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
    Yerel mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır.
    Hüküm süresi içinde taraflar avukatlarınca temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
    Y A R G I T A Y K A R A R I
    A) Davacı İsteminin Özeti:
    Davacı, iş sözleşmesini haklı nedenle feshettiğini ileri sürerek, kıdem tazminatı ile fazla çalışma, genel tatil, hafta tatili, ücret ve yıllık izin ücreti alacaklarının davalıdan tahsilini istemiştir.
    B) Davalı Cevabının Özeti:
    Davalı, davacıya tüm işçilik alacaklarının ödeneceğinin bildirildiğini ancak davacının şirkete başvurmadığını, davacının fazla çalışma ücretinin ödendiğini, hafta tatilinin kullandırıldığını, bayram tatillerinde davacının çalışmasına karşılık başka bir gün izin kullandırıldığını savunarak davanın reddini istemiştir.
    C) Yerel Mahkeme Kararının Özeti:
    Mahkemece, davacının iş sözleşmesini ücretlerinin ödenmemesi ve kurum bildiriminde ücretin asgari ücret miktarına göre bildirim yapılması sebebiyle haklı nedenle feshettiği, fazla mesai ücret talebi yönünden imzalı ücret bordrolarında fazla mesai tahakkuku bulunup ihtirazi kayıt ileri sürülmediği ve tatillerde yapılan çalışma için izin kullandığı gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
    D) Temyiz:
    Kararı taraflar temyiz etmiştir.
    E) Gerekçe:
    1- Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre davalının tüm, davacının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
    2- Taraflar arasındaki uyuşmazlık, davacının fazla çalışma ve genel tatil ücreti hak edip etmediği noktalarında toplanmaktadır.
    Somut olayda, davacı fazla çalışma yaptığını ileri sürmüş, davalı anılan alacağın ödendiğini savunmuştur.
    Mahkeme imzalı bordrolarda fazla çalışma tahakkuku olduğu gerekçesiyle sözkonusu isteği reddetmiştir. Ancak ücret bordroları incelendiğinde davacının haziran ve temmuz 2008 aylarına ait bordroları imzalamadığı görülmektedir. Bu nedenle bu aylara ilişkin hesaplama yapılması gerekirken isteğin yazılı şekilde reddi hatalıdır.
    3- 4857 Sayılı İş Kanununun 47 nci maddesinde, Kanunun kapsamındaki işyerleri bakımından, ulusal bayram ve genel tatil günü olarak kabul edilen günlerde çalışma karşılığı olmaksızın o günün ücretinin ödeneceği, tatil yapılmayarak çalışıldığında ise, ayrıca çalışılan her gün için bir günlük ücretin ödenmesi gerektiği hükme bağlanmıştır.
    2429 sayılı Ulusal Bayram ve Genel Tatiller Hakkında Kanunun 2 nci maddesinde ise, resmi ve dini bayram günleriyle yılbaşı gününün genel tatil günleri olduğu açıklanmıştır.
    Buna göre; genel tatil günleri, 1 Ocak, 23 Nisan, 19 Mayıs, 30 Ağustos günleri ile Arife günü saat 13.00’da başlanan üçbuçuk günlük Ramazan Bayramı ve Arife günü saat 13.00’de başlayan dörtbuçuk günlük Kurban Bayramı günlerinden oluşur.
    Ulusal bayram günü 28 Ekim saat 13.00 ten itibaren başlayan 29 Ekim günü de devam eden birbuçuk gündür. 2429 sayılı Yasanın, 5892 sayılı Yasayla değişik 2 nci maddesi uyarınca da 1 Mayıs genel tatil günüdür.
    İşçinin ulusal bayram ve genel tatil günlerinde çalışıp çalışmayacağı toplu iş sözleşmesi veya iş sözleşmesiyle kararlaştırabilir
    Ulusal bayram ve genel tatil günlerinde çalıştığını iddia eden işçi, bu iddiasını ispatla yükümlüdür.
    İşçinin imzasını taşıyan bordro sahteliği ispat edilinceye kadar kesin delil niteliğindedir. Bir başka anlatımla bordronun sahteliği ileri sürülüp kanıtlanmadıkça, imzalı bordroda yer alan bayram ve genel tatil ücreti ödemesinin yapıldığı varsayılır. Bordroda ilgili bölümünün boş olması ya da bordronun imza taşımaması halinde işçi, ulusal bayram ve genel tatil günlerinde çalıştığını her türlü delille ispat edebilir.
    Ulusal bayram ve genel tatillerde çalışıldığının ispatı konusunda işyeri kayıtları, özellikle işyerine giriş çıkışı gösteren belgeler, işyeri iç yazışmaları, yazılı delil niteliğindedir.
    Ancak, sözü edilen çalışmanın bu tür yazılı belgelerle kanıtlanamaması durumunda, tarafların dinlettikleri tanık beyanları ile sonuca gidilmesi gerekir. Bununla birlikte, işyerinde çalışma düzenini bilmeyen ve bilmesi mümkün olmayan tanıkların anlatımlarına değer verilemez.
    İmzalı ücret bordrolarından, ulusal bayram ve genel tatil ücretlerinin ödendiği anlaşılıyorsa, işçi tarafından daha fazla çalışıldığının ileri sürülmesi mümkün değildir.
    Ancak, işçinin alacağının bordroda görünenden daha fazla olduğu yönünde bir ihtirazi kaydının bulunması halinde, ulusal bayram ve genel tatil çalışmalarının ispatı her türlü delille yapılabilir. Bordroların imzalı ve ihtirazi kayıt taşımaması durumunda dahi, işçinin bordroda yazılı olanın dışında ulusal bayram ve genel tatil çalışmalarının yapıldığını yazılı delille kanıtlaması imkân dahilindedir.
    Dairemizce son yıllarda, ulusal bayram ve genel tatil çalışmalarının uzun bir süre için hesaplanması ve miktarın yüksek çıkması halinde, hakkaniyet indirimi yapılması gerektiği kabul edilmektedir.
    Ancak, ulusal bayram ve genel tatil çalışmalarının taktiri delil niteliğindeki tanık anlatımları yerine, yazılı belgelere ve işveren kayıtlarına dayanması durumunda böyle bir indirime gidilmemektedir.
    Dairemizin önceki kararlarında ulusal bayram ve genel tatil ücretlerinden yapılan indirim üzerine, reddedilen kısım için davalı yararına avukatlık ücretine hükmedilmesi gerektiği kabul edilmekteydi (Yargıtay 9.HD. 11.02.2010 gün 2008/17722 E, 2010/3192 K.). Ancak, işçinin davasını açtığı veya ıslah yoluyla dava konusu arttırdığı aşamada, mahkemece ne miktarda indirim yapılacağı işçi tarafından bilinemeyeceğinden, Dairemizce 2011 yılı itibarıyla maktu ve nispi vekâlet ücretlerinin yüksek oluşu da dikkate alınarak konunun yeniden ve etraflıca değerlendirilmesine gidilmiş, bu tür indirimden kaynaklanan ret sebebiyle davalı yararına avukatlık ücretine karar verilmesinin adaletsizliğe yol açtığı sonucuna varılmıştır. Özellikle seri davalarda indirim sebebiyle kısmen reddine karar verilen az bir miktar için dahi her bir dosyada zaman zaman işçinin alacak miktarını da aşan maktu
    avukatlık ücretleri ödetilmesi durumu ortaya çıkmaktadır. Yine daha önceki kararlarımızda, yukarıda değinildiği üzere, ulusal bayram ve genel tatil ücretlerinden yapılan indirim sebebiyle ret vekâlet ücretine hükmedilmekle birlikte, Borçlar Kanununun 161/son, 325/son, 43 ve 44 üncü maddelerine göre, yine 5953 sayılı Yasada öngörülen yüzde beş fazla ödemelerden yapılan indirim sebebiyle reddine karar verilen miktar için avukatlık ücretine hükmedilmemekteydi. Bu durum uygulamada hakkaniyete aykırı sonuçlara neden olduğundan ve konuyla ilgili olarak Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinde de herhangi bir kurala yer verilmediğinden, Dairemizce eski görüşümüzden dönülmüş ve ulusal bayram ve genel tatil ücretlerinden yapılan takdiri indirim nedeniyle reddine karar verilen miktar bakımından, kendisini vekille temsil ettiren davalı yararına avukatlık ücretine hükmedilemeyeceği kabul edilmiştir.
    Mahkemece genel tatillerde yapılan çalışma karşılığı izin kullandırıldığı kabul edilerek anılan alacak reddedilmiştir. Ancak 4857 sayılı İş Kanununda sadece fazla çalışma karşılığı serbest zaman kullanma hakkı düzenlendiğinden davacının genel tatil çalışması karşılığında izin kullandığının kabul edilerek anılan alacağın reddi hatalıdır.
    Mahkemece dosya içeriği bir değerlendirmeye tabi tutularak sözkonusu alacağın olup olmadığı belirlenip gerekirse hesaplanarak hüküm kurulması için kararın bozulması gerekmiştir.
    F) Sonuç:
    Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebeplerden dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine 15.03.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi