MAHKEMESİ :Ağır ceza Mahkemesi
SUÇ : Nitelikli dolandırıcılık, resmi belgede sahtecilik, hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma
HÜKÜM : Mahkumiyet

Dosya incelenerek gereği düşünüldü;
Sanığın kendi adıyla kurduğu şirketle katılan şirket arasında yapılan 19.09.2007 tarihli sözleşmeyle sanığın katılan şirkete vereceği kum karşılığında 20.01.2008 ile 20.03.2009 tarihleri arasında her ay teminat olması amacıyla 30.000 TL bedelli keşide tarihleri farklı 15 adet toplam 450.000 TL"lik çek aldığı, ancak sanığın sözleşmeden kaynaklanan edimini yerine getirmemesi üzerine katılan şirketin sözleşmedeki hükümlere dayanarak ... 6. Noterliği"nin 10.01.2008 tarihli ihtarnamesi ile sözleşmeyi feshedip verilen çeklerin iadesini talep etmesine rağmen, sanığın kendisinde bulunan çeklerden 20.01.2009 keşide tarihli ... numaralı çek ile 20.02.2009 keşide tarihli 0495390 numaralı 30.000 TL bedelli çeklerin keşide tarihlerini 2008 tarihi olarak değiştirip tahrifat yaptıktan sonra kullanmak suretiyle nitelikli dolandırıcılık, resmi belgede sahtecilik ve hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma suçlarını işlediklerinin iddia edildiği olayda;
1-Mahkeme tarafından suça konu çekler incelenip sahtecilik yapıldığı tespit edilmiş ise de, çeklerle ilgili olarak iğfal kabiliyeti bulunup bulunmadığı hususunda herhangi bir tespit yapılmamış olmakla, tespiti amacıyla bilirkişi raporu aldırılması gerektiğinin gözetilmemesi,
2- Sanık ile katılan şirket arasında yapılan 19.09.2007 tarihli sözleşmeye göre sanığın vereceği kum karşılığında katılan şirketten her ay 30.000 TL bedelli çek alma konusunda anlaştığı, katılan şirket tarafından 15 adet çekin teminat olması amacıyla sözleşmeyle birlikte verildiği, sanığın sözleşmeyle taahhüt ettiği edimini yerine getirmemesi üzerine sözleşmeyi fesheden katılan şirketin çeklerin iadesini istemesine rağmen sanığın çekleri iade etmeyip kullanmış olduğunun iddia ve kabul edilmesi karşısında, sanık hakkında 5237 sayılı TCK"nın 156/1. maddesinde düzenlenen bedelsiz senedi kullanma suçunun oluşup oluşmadığının tespiti amacıyla, sanığın sözleşme gereği taahhüt ettiği edimleri yerine getirip getirmediğinin araştırılması, aralarındaki ihtilafa ilişkin varsa dava dosyaları ile ticari defter ve kayıtlarının getirtilerek incelenmesi, sonucuna göre sanığın eyleminin bedelsiz senedi kullanma suçunu oluşturup oluşturmadığının tartışılması gerektiği gözetilmeden yazılı şekilde karar verilemesi,
3- Kabule göre de, sahtecilik suçuyla ilgili olarak 1136 sayılı Kanun"un 168. ve hüküm tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi"nin 13. maddesinin 1. fıkrası uyarınca, mahkumiyet kararı verilmesi halinde kendisini vekille temsil ettiren katılan lehine maktu avukatlık ücretine hükmedilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,
Bozmayı gerektirmiş, katılan vekili ve sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 14/10/2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.