Esas No: 2018/748
Karar No: 2021/5684
Karar Tarihi: 25.11.2021
Danıştay 8. Daire 2018/748 Esas 2021/5684 Karar Sayılı İlamı
T.C.
D A N I Ş T A Y
SEKİZİNCİ DAİRE
Esas No : 2018/748
Karar No : 2021/5684
DAVACI : ...
DAVALILAR : 1- ... Kurulu Başkanlığı - ...
VEKİLİ : Av. ...
2- ... Üniversitesi Rektörlüğü - .../...
VEKİLİ : Av. ...
DAVANIN KONUSU :
...Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü'nde doktora programı öğrencisi olan davacının;
1. Aralık 2016 ve Haziran 2017 dönemlerinde tez ara raporunu sunmadığından bahisle öğrencilik ile ilişiğinin kesildiğinin bildirilmesine ilişkin ... tarihli ve ... sayılı işlemin,
2. Anılan işlemin dayanağı olarak gösterilen 20/04/2016 tarihli ve 29690 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren Lisansüstü Eğitim ve Öğretim Yönetmeliği'nin 21. maddesinin 4. fıkrasının ve,
3. 08/09/2016 tarihli ve 29825 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren İstanbul Üniversitesi Lisansüstü Eğitim ve Öğretim Yönetmeliği'nin 49. maddesinin 8. fıkrasının iptali ile,
4. 2547 sayılı Kanun’un 44/c-1 maddesinin Anayasa Mahkemesi’ne götürülmesine karar verilmesi istenilmektedir.
DAVACININ İDDİALARI :
2011 yılında 6111 sayılı Kanun hükmü gereğince davalı Üniversite Sosyal Bilimler Enstitüsü Kamu Hukuku doktora programına kayıt yaptırdığı, tez önerisin kabul edildiği, tez hazırlama faaliyetlerini sürdürürken Aralık 2016 ve Haziran 2017 dönemlerinde tez ara raporunu sunmadığı gerekçesiyle kaydının silindiği, Yönetmelik değişikliğinin tarafına uygulanamayacağı, kazanılmış hakkının olduğu, eğitim hakkının Anayasa ile güvence altına alındığı, 2547 sayılı Kanun’da Yükseköğretim Kurulu’na verilen Yönetmelik çıkarma yetkisinin Anayasa’ya aykırı olduğu, bu nedenle çıkarılan Lisansüstü Eğitim ve Öğretim Yönetmeliği’nin de hukuka aykırı olduğu, tez ara raporunu sunmadığına ilişkin hiçbir kararın tarafına tebliğ edilmediği, idarenin Yönetmelik çıkarma yetkisinin sınırsız olmadığı ve Kanun’da kapsamının belirlenmediği iddia edilmektedir.
DAVALINLARIN SAVUNMASI :
... Kurulu Başkanlığının Savunmasının Özeti : Usul yönünden davanın süresinde açılmadığı esas yönünden ise; Kanun ile kurumlarına lisansüstü eğitimin usul ve esaslarını düzenlemek konusunda yetki verildiği, 24 Kasım 2014 tarihinde yayınlanan 6569 sayılı
Kanun ile lisansüstü eğitimde azami sürelerin belirlendiği, düzenlemelerin hukuka ve Kanun’a uygun olduğu savunulmaktadır.
... Üniversitesi Rektörlüğünün Savunmasının Özeti : Yönetmelik hükmünün açık ve bağlayıcı olduğu, idarelerinin bağlı yetki içinde olduğu, davacının ara dönem tez raporunu sunmadığı ve bu gerekçeyle ilişkisinin kesildiği, işlemde hukuka aykırılık bulunmadığı savunulmaktadır.
DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ : ...
DÜŞÜNCESİ : Davanın reddi gerektiği düşünülmektedir.
DANIŞTAY SAVCISI : ...
DÜŞÜNCESİ : Dava, ...Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsünde doktora programı öğrencisi olan Davacının, Aralık 2016 ve Haziran 2017 dönemlerinde tez ara raporunu sunmadığından bahisle öğrencilik ile ilişiğinin kesildiğinin bildirilmesine ilişkin ... tarihli ve ... sayılı işlemin ve anılan işlemin dayanağı olarak gösterilen 20/04/2016 tarihli ve 29690 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren Lisansüstü Eğitim ve Öğretim Yönetmeliği ile 08/09/2016 tarihli ve 29825 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren İstanbul Üniversitesi Lisansüstü Eğitim ve Öğretim Yönetmeliği'nin iptali istemiyle açılmıştır.
Anayasanın 131. maddesinde Yükseköğretim Kurulunun; Yükseköğretim kurumlarının öğretimini planlamak, düzenlemek, yönetmek, denetlemek, yükseköğretim kurumlarındaki eğitim - öğretim ve bilimsel araştırma faaliyetlerini yönlendirmek bu kurumların kanunda belirtilen amaç ve ilkeler doğrultusunda kurulmasını, geliştirilmesini ve üniversitelere tahsis edilen kaynakların etkili bir biçimde kullanılmasını sağlamak ve öğretim elemanlarının yetiştirilmesi için planlama yapmak maksadı ile kurulduğu; Kurulun teşkilatı, görev, yetki, sorumluluğu ve çalışma esaslarının kanunla düzenleneceği belirtilmiştir.
Anayasanın 124'üncü maddesinde ise, Başbakanlık, bakanlıklar ve kamu tüzel kişilerinin, kendi görev alanlarını ilgilendiren kanunların ve tüzüklerin uygulanmasını sağlamak üzere ve bunlara aykırı olmamak şartıyla, yönetmelikler çıkarabileceği hüküm altına alınmıştır.
2547 sayılı Yükseköğretim Kanununun 44. maddesinin (c) fıkrasında da, yatay geçiş ve çift ana dal eğitiminin usul ve esasları ile azami öğrenim süreleri, lisansüstü eğitim usul ve esasları ile öğrenim sürelerinin Yükseköğretim Kurulu tarafından çıkarılan yönetmelikle belirleneceği kurala bağlanmıştır.
Bakılan uyuşmazlıkta Davacı; anılan Yönetmeliğin Anayasaya aykırı olduğunu, idarenin düzenleme yetkisinin aşıldığını öne sürmektedir.
Anayasada kanun ile düzenlenmesi öngörülen konularda yürütme organına genel ve sınırları belirsiz bir düzenleme yetkisinin verilmesi olanaklı değildir. Ancak, Yasama Organının temel kuralları saptadıktan sonra, bu kuralın hayata geçirilmesi için uzmanlık ve idare tekniğine ilişkin hususları yürütmeye bırakması, bu çerçevede idarece düzenlemenin ayrıntılı hale getirilmesi yasama yetkisinin devri olarak yorumlanamaz. Bu bağlamda davacının Anayasaya aykırılık iddiası, yerinde görülmemiştir.
Düzenleyici işlemler, idarenin görev alanına giren konularda kamu idaresinin ve hizmetinin düzenli olarak işlemesini sağlamak amacıyla, üst normlara aykırı olmayan ve kanunların uygulamasını gösteren, idarenin asli yetkisine dayalı, genel ve tek yanlı idari tasarruflar olarak tanımlanmaktadır.
Dava konusu Yönetmeliklerin, anılan Kanun Hükmü ile idareye verilen görev ve yetki çerçevesinde yürürlüğe konulduğu, dayanağı olan Kanun hükümlerine aykırı ya da onu aşan herhangi bir hüküm içermediği anlaşılmaktadır.
Bu durumda, Yönetmeliklerin, dayanakları olan 2547 sayılı Kanunun 44. maddesine uygun olarak hazırlandığı ve yürürlüğe konulduğu, bu itibarla söz konusu Yönetmeliklerde hukuka aykırılık bulunmadığı sonucuna varılmıştır.
Davanın bireysel işleme ilişkin kısmına gelince:
20/04/2016 tarih ve 29690 sayılı Resmî Gazete'de yayımlanan Lisansüstü Eğitim Ve Öğretim Yönetmeliği'nin Tez Önerisi Savunması başlıklı 21. maddesinin 4. bendinde; ''Tez önerisi kabul edilen öğrenci için tez izleme komitesi, Ocak-Haziran ve Temmuz-Aralık ayları arasında birer defa olmak üzere yılda en az iki kez toplanır. Öğrenci, toplantı tarihinden en az bir ay önce komite üyelerine yazılı bir rapor sunar. Bu raporda o ana kadar yapılan çalışmaların özeti ve bir sonraki dönemde yapılacak çalışma planı belirtilir. Öğrencinin tez çalışması, komite tarafından başarılı veya başarısız olarak belirlenir. Komite tarafından üst üste iki kez veya aralıklı olarak üç kez başarısız bulunan öğrencinin yükseköğretim kurumu ile ilişiği kesilir.''
Aynı konuya ilişkin 08/09/2016 tarih ve 29825 sayılı Resmî Gazete'de yayımlanan İstanbul Üniversitesi Lisansüstü Eğitim Ve Öğretim Yönetmeliğinin 8. fıkrasında da; ''Tez önerisi kabul edilen öğrenci, bu tarihten itibaren tez çalışması faaliyetleri ile ilgili olarak her yıl Ocak-Haziran ve Temmuz-Aralık ayları arasında, tez izleme komitesi tarafından birer ara değerlendirmeye tabi tutulur. Varsa ikinci danışman toplantılara oy hakkı olmadan katılabilir. Öğrenci tez izleme komitesine, tez önerisi enstitü kurulu tarafından kabul edildikten altı ay sonra birinci tez izleme raporunu; takip eden her altı ayın sonunda ise izleyen tez izleme raporlarını, toplantı tarihinden bir ay önce yazılı olarak sunar ve sözlü olarak savunur. Bu raporda o ana kadar yapılan çalışmaların özeti ve bir sonraki dönemde yapılacak çalışma planı belirtilir. Öğrencinin tez çalışma raporu, komite tarafından başarılı veya başarısız olarak belirlenir. Komite tarafından üst üste iki kez veya aralıklı olarak üç kez başarısız bulunan öğrencinin yükseköğretim kurumu ile ilişiği kesilir. Raporunu, süresi içinde sunmayan veya savunmayan öğrenci başarısız sayılır.'' kuralına yer verilmiştir.
Yukarıda anılan yönetmelik hükümleri uyarınca süresi içerisinde tez ara raporunu sunmayan öğrencinin enstitü ile ilişiğinin kesileceği konusunda bir duraksama bulunmamaktadır. Bu bağlamda Aralık 2016 ve Haziran 2017 dönemlerinde tez ara raporunu sunmayan davacı hakkında tesis edilen ilişik kesme işleminde hukuka aykırılık bulunmamaktadır.
Davacının kazanılmış hak iddiasına gelince:
Temelde asli bir yetkiye dayanılarak yürürlüğe konulan yasa ile bağlı bir yetkiyle çıkarılan tüzük, yönetmelik, kararname gibi yürütmenin genel düzenleyici işlemlerini içeren kural işlemler, nesnel ve genel hukuksal durumlar yaratırken düzenledikleri konularda statü oluştururlar. Kişilerin bu statülere alınmaları özel ve kişisel bir işlemle olanaklıdır. Nesnel ve genel hukuksal durumun bu şart işlemle özel hukuksal duruma dönüşmesi kazanılmış hak yönünden yeterli değildir. Nitekim bir kişinin memur statüsüne sokulması, bu statüde hiç bir halde değişiklik yapılmayacağı anlamına gelmez. Kural işlemler her zaman değiştirilebilir ya da yargı organları tarafından Anayasa’ya veya yasaya aykırı görülerek iptal edilebilir. Kural işlemin değişmesi ya da ortadan kaldırılması, ona bağlı kişi ile ilgili şart işlemi de etkiler. Bu durumda ilerisi için kazanılmış haktan söz edilemez. Ancak kişi, yeni kural tasarrufa göre oluşan statüde yerini alır. Kazanılmış hak, kişinin bulunduğu statüden doğan (maaş gibi), tahakkuk etmiş ve kendisi yönünden kesinleşmiş, kişisel alacak niteliğine dönüşmüş haklar için söz konusudur. Bir başka anlatımla, bir statüye bağlı olarak ileriye dönük, beklenen haklar bu kapsamda değildir.
Dolayısıyla, davacının ileri sürmüş olduğu iddialar yerinde görülmemiştir.
Açıklanan nedenlerle, davanın reddi gerektiği, düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Sekizinci Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra, her ne kadar davacı tarafından ilgili düzenlemelerin tamamının iptali istenilmiş ise de; davacının iddialarının ve dava konusu işlemin dayanağının Lisansüstü Eğitim ve Öğretim Yönetmeliği'nin 21. maddesinin 4. fıkrası ile İstanbul Üniversitesi Lisansüstü Eğitim ve Öğretim Yönetmeliği'nin 49. maddesinin 8. fıkrası olduğu görülmekle, uyuşmazlık belirtilen maddelere hasren incelenerek gereği görüşüldü:
HUKUKİ SÜREÇ :
Dava, İstanbul Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü'nde doktora programı öğrencisi olan davacının Aralık 2016 ve Haziran 2017 dönemlerinde tez ara raporunu sunmadığından bahisle öğrencilik ile ilişiğinin kesildiğinin bildirilmesine ilişkin ... tarihli ve ... sayılı işlemin ve anılan işlemin dayanağı olarak gösterilen 20.04.2016 tarihli ve 29690 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren Lisansüstü Eğitim ve Öğretim Yönetmeliği ile 08.09.2016 tarihli ve 29825 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren İstanbul Üniversitesi Lisansüstü Eğitim ve Öğretim Yönetmeliği'nin iptali ile 2547 sayılı Kanun’un 44/c-1 maddesinin Anayasa Mahkemesi’ne götürülmesine karar verilmesi istemiyle açılmıştır.
İNCELEME VE GEREKÇE:
USUL YÖNÜNDEN:
Davalı idarenin usule ilişkin iddiaları kabul edilmeyerek işin esası incelendi.
ESAS YÖNÜNDEN:
Anayasa'ya Aykırılık İddiasının İncelenmesi:
Davacının, 2547 sayılı Kanun’un 44/c-1 maddesinin Anayasa'ya aykırılık iddiası ciddi görülmemiştir.
İlgili Mevzuat:
2709 sayılı Türkiye Cumhuriyeti Anayasası'nın 131. maddesinde; Yükseköğretim kurumlarının öğretimini planlamak, düzenlemek, yönetmek, denetlemek, yükseköğretim kurumlarındaki eğitim- öğretim ve bilimsel araştırma faaliyetlerini yönlendirmek bu kurumların kanunda belirtilen amaç ve ilkeler doğrultusunda kurulmasını, geliştirilmesini ve üniversitelere tahsis edilen kaynakların etkili bir biçimde kullanılmasını sağlamak ve öğretim elemanlarının yetiştirilmesi için planlama yapmak maksadı ile Yükseköğretim Kurulu kurulacağı kurala bağlanmıştır.
2547 sayılı Yükseköğretim Kanunu'nun "Yükseköğretim Kurulunun görevleri" başlığını taşıyan 7. maddesinde; yükseköğretim kurumlarının bu Kanunda belirlenen amaç, hedef ve ilkeler doğrultusunda kurulması, geliştirilmesi, eğitim - öğretim faaliyetlerinin gerçekleştirilmesi ve yükseköğretim alanlarının ihtiyaç duyduğu öğretim elemanlarının yurt içinde ve yurt dışında yetiştirilmesi için kısa ve uzun vadeli planlar hazırlamak, üniversitelere tahsis edilen kaynakların, bu plan ve programlar çerçevesinde etkili bir biçimde kullanılmasını gözetim ve denetim altında bulundurmak, Yükseköğretim Kurulu'nun görevleri arasında sayılmıştır.
2547 sayılı Yükseköğretim Kanunu'nun 44. maddesinin (c) fıkrasında 19.11.2014 tarih ve 6569 sayılı Kanun'un 28. maddesiyle yapılan değişiklik ile, ''Öğrenciler, bir yıl süreli yabancı dil hazırlık sınıfı hariç, kayıt olduğu programa ilişkin derslerin verildiği dönemden başlamak üzere, her dönem için kayıt yaptırıp yaptırmadığına bakılmaksızın öğrenim süresi iki yıl olan önlisans programlarını azami dört yıl, öğrenim süresi dört yıl olan lisans programlarını azami yedi yıl, öğrenim süresi beş yıl olan lisans programlarını azami sekiz yıl, öğrenim süresi altı yıl olan lisans programlarını azami dokuz yıl içinde tamamlamak zorundadırlar. Hazırlık eğitim süresi azami iki yıldır. Azami süreler içinde katkı payı veya öğrenim ücretinin ödenmemesi ile kayıt yenilenmemesi nedeniyle öğrencilerin ilişikleri kesilmez. Ancak üniversite yetkili kurullarının kararı ve Yükseköğretim Kurulunun onayı ile dört yıl üst üste katkı payı veya öğrenim ücretinin ödenmemesi ile kayıt yenilenmemesi nedeniyle öğrencilerin ilişikleri kesilebilir. Yatay geçiş ve çift ana dal eğitiminin usul ve esasları ile azami öğrenim süreleri, lisansüstü eğitim usul ve esasları ile öğrenim süreleri Yükseköğretim Kurulu tarafından çıkarılan yönetmelikle belirlenir." düzenlemesine yer verilmiştir.
20.04.2016 gün ve 29690 sayılı Resmî Gazete'de yayımlanan Lisansüstü Eğitim ve Öğretim Yönetmeliği'nin "Dayanak" başlıklı 2. maddesinde Yönetmeliğin 2547 sayılı Kanun'un 44. maddesinin (c) fıkrasına dayanılarak hazırladığı belirtildikten sonra "Tez önerisi savunması" başlıklı 21. maddesinde, "doktora yeterlik sınavını başarı ile tamamlayan öğrencinin, en geç altı ay içinde, yapacağı araştırmanın amacını, yöntemini ve çalışma planını kapsayan tez önerisini tez izleme komitesi önünde sözlü olarak savunacağı,; öğrencinin, tez önerisi ile ilgili yazılı bir raporunu sözlü savunmadan en az on beş gün önce komite üyelerine dağıtacağı, tez izleme komitesinin, öğrencinin sunduğu tez önerisinin kabul, düzeltme veya reddedileceğine salt çoğunlukla karar vereceği, düzeltme için bir ay süre verileceği, bu süre sonunda kabul veya red yönünde salt çoğunlukla verilen kararın, enstitü anabilim/anasanat dalı başkanlığınca işlemin bitişini izleyen üç gün içinde enstitüye tutanakla bildirileceği, tez önerisi kabul edilen öğrenci için tez izleme komitesinin, Ocak-Haziran ve Temmuz-Aralık ayları arasında birer defa olmak üzere yılda en az iki kez toplanacağı, öğrencinin toplantı tarihinden en az bir ay önce komite üyelerine yazılı bir rapor sunacağı, bu raporda o ana kadar yapılan çalışmaların özetinin ve bir sonraki dönemde yapılacak çalışma planının belirtileceği, öğrencinin tez çalışmasının, komite tarafından başarılı veya başarısız olarak belirleneceği, komite tarafından üst üste iki kez veya aralıklı olarak üç kez başarısız bulunan öğrencinin yükseköğretim kurumu ile ilişiğinin kesileceği" kuralına hükmedilmiştir.
İstanbul Üniversitesi Lisansüstü Eğitim ve Öğretim Yönetmeliği'nin "Dayanak" başlıklı 3. maddesinde "Bu Yönetmelik, 4/11/1981 tarihli ve 2547 sayılı Yükseköğretim Kanunu'nun 44 üncü maddesine dayanılarak hazırlanmıştır." düzenlemesi, "Tez süreci" başlıklı 49. maddesinde "... (4) Doktora yeterlik sınavını başarı ile tamamlayan öğrenci, en geç altı ay içinde, yapacağı araştırmanın amacını, yöntemini ve çalışma planını kapsayan tez önerisini tez izleme komitesi önünde sözlü olarak savunur. Öğrenci, tez önerisi ile ilgili yazılı bir raporu sözlü savunmadan en az on beş gün önce komite üyelerine dağıtır. (5) Tez izleme komitesi, öğrencinin sunduğu tez önerisinin kabul, düzeltme veya reddedileceğine salt çoğunlukla karar verir. Düzeltme için bir ay süre verilir. Bu süre sonunda kabul veya red yönünde salt çoğunlukla verilen karar, enstitü anabilim/anasanat dalı başkanlığınca işlemin bitişini izleyen üç gün içinde enstitüye tutanakla bildirilir. ... (8) Tez önerisi kabul edilen öğrenci, bu tarihten itibaren tez çalışması faaliyetleri ile ilgili olarak her yıl Ocak-Haziran ve Temmuz-Aralık ayları arasında, tez izleme komitesi tarafından birer ara değerlendirmeye tabi tutulur. Varsa ikinci danışman toplantılara oy hakkı olmadan katılabilir. Öğrenci tez izleme komitesine, tez önerisi enstitü kurulu tarafından kabul edildikten altı ay sonra birinci tez izleme raporunu; takip eden her altı ayın sonunda ise izleyen tez izleme raporlarını, toplantı tarihinden bir ay önce yazılı olarak sunar ve sözlü olarak savunur. Bu raporda o ana kadar yapılan çalışmaların özeti ve bir sonraki dönemde yapılacak çalışma planı belirtilir. Öğrencinin tez çalışma raporu, komite tarafından başarılı veya başarısız olarak belirlenir. Komite tarafından üst üste iki kez veya aralıklı olarak üç kez başarısız bulunan öğrencinin yükseköğretim kurumu ile ilişiği kesilir. Raporunu, süresi içinde sunmayan veya savunmayan öğrenci başarısız sayılır. " düzenlemesi yer almaktadır.
HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Dava Konusu Yönetmelik maddelerinin incelenmesi:
Anayasa'nın 124. maddesinde, kamu tüzel kişilerinin, kendi görev alanlarını ilgilendiren Kanunların ve Cumhurbaşkanlığı Kararnamelerinin uygulanmasını sağlamak üzere ve bunlara aykırı olmamak şartıyla, Yönetmelikler çıkarabileceği düzenlenmiştir. Bu düzenleme, idarenin özerk ve türev düzenleme yetkisinin anayasal dayanağını oluşturmaktadır.
Anayasa'da düzenleyici işlem olarak sadece yönetmelikler belirtilmiş ise de idarenin düzenleme yetkisi bununla sınırlı olmayıp, idareler, değişik adlar altında da (genelge, tamim, sirküler vb.) düzenleyici işlemler yapmaktadırlar.
Ayrıca, normlar hiyerarşisi olarak bilinen temel hukuk ilkesine göre, normlar arasında altlık ve üstlük ilişkisi söz konusu olmakta ve her norm geçerliliğini bir üst hukuk normundan almaktadır. Başka bir anlatımla normlar hiyerarşisi, her türlü normun hiyerarşik olarak bir sıra dahilinde sıralanması ve birbirine bağlı olması anlamına gelmekte olup; bunun doğal sonucu olarak, hiyerarşik sıralamada daha altta yer alan normun, kendisinden üstte bulunan norma aykırı hükümler içeremeyeceği, bir başka deyişle alt norm niteliğindeki düzenleyici işlemlerin, bir hakkın kullanımını üst normda öngörülmeyen bir şekilde daraltamayacağı veya kısıtlayamayacağı; dolayısıyla, düzenleyici bir işlemin kendinden önce gelen kanun ve yönetmelik hükümlerine aykırı düzenlemeler getiremeyeceği kabul edilmektedir.
Tebliğ, genelge ve yönerge gibi düzenleyici işlemler ise; bir yönetmeliğin, kanunun veya Bakanlar Kurulu Kararının (Cumhurbaşkanlığı Kararnamesinin) uygulanmasını göstermek amacıyla ve onlara aykırı hükümler içermemek şartıyla yönetmeliklerde, kanunlarda veya Bakanlar Kurulu Kararlarında (Cumhurbaşkanlığı Kararnamelerinde) gösterilen usul ve yöntemleri "açıklayıcı" hükümler taşıyan, yeni bir yöntem ve usul getirmeyen; dayanağı olan mevzuatta yer alan hükümler dışında yeni bir düzenleme içermeyen genel düzenleyici işlemlerdir.
Yükseköğretim Kanunu’nun "diploma, ders kredilerin hesaplanması, öğrencilik haklarından yararlanma ve sınavlar" başlıklı 44. maddesinin (c) fıkrası ile, lisansüstü eğitimin usul ve esasları ile öğrenim sürelerinin Yükseköğretim Kurulu tarafından çıkarılacak yönetmelik ile belirleneceğine dair düzenleme yapıldığı görülmektedir.
Davalı Yükseköğretim Kurulu tarafından 2547 sayılı Kanun'un 44. maddesinin (c) fıkrasına dayanılarak hazırlanan dava konusu Lisansüstü Eğitim ve Öğretim Yönetmeliği'nin "Tez önerisi savunması" başlıklı 21. maddesi ile, doktora yeterlik sınavını başarı ile tamamlayan öğrencinin en geç altı ay içinde, tez önerisini tez izleme önünde sözlü olarak savunacağı, tez önerisi ile ilgili yazılı bir raporu sözlü savunmadan en az on beş gün önce komite üyelerine dağıtacağı, tez izleme komitesinin öğrencinin sunduğu tez önerisi hakkında kabul, düzeltme veya ret kararı vereceği, 4. fıkrasında tez önerisi kabul edilen öğrenci için tez izleme komitesinin Ocak-Haziran ve Temmuz-Aralık ayları arasında birer defa olmak üzere yılda en az iki defa toplanacağı, öğrencinin toplantı tarihinden en az bir ay önce komite üyelerine yazılı rapor sunacağı, tez çalışmasının komite tarafından başarılı veya başarısız olarak değerlendirileceği, üst üste iki kez veya aralıklı olarak üç kez başarısız bulunan öğrencinin yükseköğretim kurumu ile ilişkisinin kesileceği belirtilmiştir.
Aynı şekilde 2547 sayılı Kanun'un 44. maddesinin (c) fıkrasına dayanılarak hazırlanan dava konusu İstanbul Üniversitesi Lisansüstü Eğitim ve Öğretim Yönetmeliği'nin "Tez süreci" başlıklı 49. maddesi ile de yukarıda açıklanan Lisansüstü Eğitim ve Öğretim Yönetmeliği'nin "Tez önerisi savunması" başlıklı 21. maddesi ile benzer hükümlerin düzenlendiği, 8. fıkrasında raporunu süresi içinde sunmayan veya savunmayan öğrencinin başarısız sayılacağının belirtildiği görülmektedir.
Bu kapsamda, ilgili Kanun maddesinin uygulanmasını göstermek amacıyla davalı Yükseköğretim Kurulu Başkanlığınca çıkarılan ve dava konusu edilen Yönetmelik ile İstanbul Üniversitesi Rektörlüğü tarafından çıkarılan Yönetmeliğin ilgili maddesi ile bir hakkın kapsamının daraltılmadığı veya genişletilmediği, sadece Kanun'un verdiği yetki çerçevesinde Lisansüstü Eğitimin işleyişine dair usul ve esaslar ile buna ilişkin sürelerin düzenlendiği anlaşılmaktadır.
Bu itibarla; dava konusu Yönetmeliklerin iptali istenen maddeleri ile üst normlara aykırı yeni bir hukuki durum yaratılmayıp, lisansüstü eğitimin işleyişine esas kurallar ile buna ilişkin süreleri açıklayıcı nitelikteki düzenlemelere yer verildiği anlaşıldığından, dava konusu Yönetmeliklerin iptali istenen maddelerinde hukuka aykırılık bulunmamaktadır.
Dava konusu ... tarih ve ... sayılı bireysel işlemin incelenmesi:
Dava dosyasının incelenmesinden; davacının 6111 sayılı Kanun kapsamında 2011 yılında İstanbul Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Kamu Hukuku doktora programına kayıt yaptırdığı, 30/05/2012 tarihinde tez önerisini sunduğu ve önerinin kabul edildiği, tez önerisi kabul edildikten sonra Aralık 2016 ve Haziran 2017 tarihlerinde tez ara raporunu sunmadığı gerekçesiyle Enstitü ile ilişkisinin kesilmesi üzerine bakılmakta olan davanın açıldığı anlaşılmaktadır.
Yukarıda aktarılan mevzuat hükümlerine göre, tez önerisi kabul edilen öğrencinin Ocak-Haziran ve Temmuz-Aralık ayları arasında birer defa olmak üzere yılda en az iki defa toplanan tez izleme komitesi önünde tez çalışmasını savunacağı, tez izleme komitesi toplanmadan en az bir ay önce komite üyelerine yazılı bir rapor sunacağı, tez izleme komitesinin toplanma tarihinin, yazılı rapor hazırlama yükümlülüğünün bu tez savunma sürecinin takip işlemlerinin öğrencilerde olduğu açıktır.
Bu durumda, dayanağı Kanun maddesine uygun olarak hazırlanan Yönetmelik hükümlerinde belirtilen süre ve usule uymayan davacı hakkında tesis edilen işlemde Kanun'a ve hukuka aykırılık bulunmamaktadır.
KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1. DAVANIN REDDİNE,
2. Ayrıntısı aşağıda gösterilen toplam ... TL yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına,
3. Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca ... TL vekâlet ücretinin davacıdan alınarak davalı idarelere verilmesine,
4. Posta gideri avansından artan tutarın kararın kesinleşmesinden sonra istemi halinde davacıya iadesine,
5. Bu kararın tebliğ tarihini izleyen 30 (otuz) gün içerisinde Danıştay Dava Daireleri Kuruluna temyiz yolu açık olmak üzere,
25/11/2021 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.