Yargıtay 19. Hukuk Dairesi 2016/9486 Esas 2017/3106 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
19. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/9486
Karar No: 2017/3106
Karar Tarihi: 18.04.2017

Yargıtay 19. Hukuk Dairesi 2016/9486 Esas 2017/3106 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Ticari bir ilişkiye dayalı borç nedeniyle ihtiyati haciz talep eden tarafın talebi reddedilmiştir. Temyiz edilmesi üzerine, yasal düzenlemeye göre ihtiyati haciz kararı verilebilmesi için yalnızca alacağın varlığına kanaat edilmesi yeterlidir. Yaklaşık ispat kuralının yeterli olması nedeniyle ihtiyati haciz talebi kabul edilmelidir. Kararın yerinde olmadığına karar verilmiştir.
İİK'nın 258. maddesi: İhtiyati haciz kararı verilebilmesi için, mahkemenin alacağın varlığı hakkında kanaat edinmiş olması yeterlidir.
19. Hukuk Dairesi         2016/9486 E.  ,  2017/3106 K.

    "İçtihat Metni"



    Taraflar arasındaki ihtiyati haciz talebinin incelenmesi sonunda kararda yazılı nedenlerden dolayı talebin reddine yönelik olarak verilen kararın süresi içinde ihtiyati haciz talep eden vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
    - K A R A R -

    İhtiyati haciz talep eden vekili, karşı taraf ile müvekkili arasındaki ticari ilişki kapsamında faturalara dayalı borcun ödenmediğini, davalı tarafın icra takibine itirazında gerekçe olarak sadece takipten önce tasfiye kuruluna başvurulması gerektiğini gösterdiğini, bu durumun alacağın varlığının kabulü anlamı taşıdığını, mevcut alacağının tehlikeye düşmemesi için davalının tüm malvarlığı ile üzerine kayıtlı bulunan taşınır ve taşınmaz malları üzerine ihtiyati haciz konulmasını talep etmiştir.
    Aleyhine ihtiyati haciz talep olunan vekili, davacının alacağını ispatlayacak belgelerle birlikte tasfiye kuruluna başvurması gerektiğini,kötüniyetli olduğunu, fatura deliline dayandığını, ödeme tarihi ile ilgili kesin vade de bulunmadığını, aralarında yazılı bir anlaşma olmadığını savunarak ihtiyati haciz talebinin reddine karar verilmesini istemiştir.
    Mahkemece, davacının iddia ettiği alacağın likit olmadığı, alacağın yargılamayı gerektirmesi gerekçesiyle davacı vekilinin ihtiyati haciz talebinin reddine karar verilmiş, karar talep eden vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    2004 sayılı İİK"nın 258/1. maddesi hükmüne göre ihtiyati haciz kararı verilebilmesi için mahkemenin ""alacağın varlığı hakkında kanaat edinmiş olması"" yeterlidir. Mahkemenin ""alacağın varlığına kanaat edinmiş olmasından"" anlaşılması gereken alacağın usul hukuku kurallarına göre kesin veya tam olarak ispat edilmesi değildir. Diğer hukuki himaye tedbirlerinde olduğu gibi ihtiyati hacizde de amaç davaya ilişkin yargılamadan farklı olarak, maddi hukuka dayanan hak bakımından nihai bir karar verip, uyuşmazlığı esastan sona erdirmek değildir. Yani ihtiyati haciz kararı verilebilmesi için ispat gerekmez, yaklaşık ispat için delil sunulması yeterli olup, alacaklının ilişkisinin varlığını ve muaccel olduğunu tam ve kesin olarak ispat etmesi aranmamaktadır. Bu hükümdeki yaklaşık ispat kuralından hareketle, somut olayda ihtiyati haciz talep eden vekilince sunulan, özellikle taraflar arasındaki fatura ve sevk irsaliyeleri de gözetilerek, talep eden vekilinin ihtiyati haciz talebinin kabulü gerekirken, yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde talebin reddi doğru görülmemiştir.


    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle kararın ihtiyati haciz talep eden yararına BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, 18/04/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.






    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.