Esas No: 2021/726
Karar No: 2021/2642
Karar Tarihi: 25.11.2021
Danıştay İdare Dava Daireleri Kurulu 2021/726 Esas 2021/2642 Karar Sayılı İlamı
T.C.
D A N I Ş T A Y
İDARİ DAVA DAİRELERİ KURULU
Esas No : 2021/726
Karar No : 2021/2642
TEMYİZ EDEN (DAVALI) : … Üniversitesi Rektörlüğü
VEKİLİ : Av. …
KARŞI TARAF (DAVACI) : …
İSTEMİN KONUSU:… İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı ısrar kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Zonguldak Bülent Ecevit Üniversitesi … Fakültesinde Fakülte Sekreteri olarak görev yapan davacının, Yükseköğretim Kurumları Yönetici, Öğretim Elemanı ve Memurları Disiplin Yönetmeliği'nin 9. maddesinin 1. fıkrasının (l) bendi uyarınca kademe ilerlemesinin durdurulması cezası ile cezalandırılması gerekmekte ise de, bir alt ceza olan aylıktan kesme cezasıyla cezalandırılmasına ilişkin … tarih ve … sayılı işleme yapılan itirazın reddine ilişkin Üniversite Disiplin Kurulunun … tarih ve … sayılı kararının iptali istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: … İdare Mahkemesinin … tarih ve E:.., K:… sayılı kararıyla;
2547 sayılı Yükseköğretim Kanunu'nun 53. maddesinin işlem tarihindeki yürürlükte bulunan (b) fıkrasında, "Öğretim elemanları, memur ve diğer personele uygulanabilecek disiplin cezaları uyarma, kınama, yönetim görevinden ayırma, aylıktan kesme, kademe ilerlemesinin durdurulması, üniversite öğretim mesleğinden çıkarma ve kamu görevinden çıkarma cezalarıdır. Hangi fiillere hangi disiplin cezasının uygulanacağı, bu bentte sayılan kişilerin disiplin işlemleri ve disiplin amirlerinin yetkileri, Devlet memurlarına uygulanan usul ve esaslar da göz önüne alınmak suretiyle Yükseköğretim Kurulunca düzenlenir." hükmüne yer verildiği,
Anayasa Mahkemesinin 14/01/2015 tarih ve E:2014/100, K:2015/6 sayılı kararıyla, dava konusu kural ile düzenlenmesi öngörülen hususların, hangi fiillerin hangi disiplin cezalarını gerektireceği, bentte sayılan kişilerin disiplin işlemleri ve disiplin amirlerinin yetkileri gibi konuları içerdiği, kamu görevlileri olarak memurların ve öğretim elemanlarının disiplin işlemleri konusunda kuralla getirilmiş bir kanuni güvence bulunmadığı, söz konusu disiplin işlemlerinin, Anayasa'nın 128. ve 130. maddelerinde yer alan hükümler gereğince kanunla düzenlenmesi öngörülen hususlar olduğu, bu hâliyle öğretim elemanları, memurlar ve diğer personel için getirilmiş herhangi bir kanuni güvence bulunmadığı gibi yasal olarak belirlilik de sağlanmadığı, kuralın, sadece Devlet memurlarına uygulanan usul ve esasların göz önüne alınmasını düzenlediği, ancak bunun dışında herhangi bir kanuni düzenlemeye yer verilmediği, dava konusu kuralın bu hâliyle disiplin uygulamaları ile ilgili olarak genel ilkeleri ortaya koymadığı, disiplin cezalarını gerektiren hâl ve durumları belirlemediği, ayrıca kuralda, disiplin cezası vermeye yetkili amir ve kurulları, disiplin cezalarının verilmesinde zamanaşımı ve karar verme süreleri, yüksek disiplin kurulunun çalışma usul ve yöntemleri, kurul kararlarına itiraz ve savunma hakkı başta olmak üzere kamu görevlilerinin hakları, cezaların tatbik edilme şekli ve disiplin cezalarının hangi hâllerde özlük dosyasından silinebileceği gibi konuların hiçbiri ile ilgili kanuni düzenleme bulunmadığı, dolayısıyla kapsama dâhil personelin disiplin işlemlerine dair usul ve esasların kanunda gösterilmeyerek, tüm bu işlemlerin Yükseköğretim Kurulunca düzenlenmesini öngören dava konusu kuralın, Anayasa'nın 38., 128. ve 130. maddelerine aykırı olduğu gerekçesiyle, 2547 sayılı Kanun'un 53. maddesinin (b) fıkrasının ikinci cümlesinin iptaline ve kararın Resmi Gazete'de yayımlanmasından başlayarak dokuz ay sonra yürürlüğe girmesine karar verildiği,
Anılan Anayasa Mahkemesi kararı ile, iptal hükmünün kararın Resmi Gazete'de yayımlanmasından başlayarak dokuz ay sonra yürürlüğe girmesine karar verilmiş ise de, Anayasa Mahkemesince bir kanunun tümünün ya da belirli hükümlerinin Anayasa'ya aykırı bulunarak iptal edilmiş olduğu bilindiği halde eldeki davaların Anayasa'ya aykırılığı saptanmış olan kurallara göre görüşülüp çözümlenmesinin, Anayasa'nın üstünlüğü prensibine ve hukuk devleti ilkesine aykırı düşeceği için uygun görülemeyeceği,
Bir başka anlatımla; Anayasa Mahkemesinin, iptal kararının yürürlüğe gireceği tarihi ileriye dönük olarak ertelemiş bulunmasının, yasama organına aynı konuda iptal kararının gerekçesine uygun olarak yeni bir düzenleme için olanak tanımak ve ortada hukuki bir boşluk yaratmamak amacına yönelik olduğu, yargı mercilerinin bakmakta oldukları uyuşmazlıklarda hukuka ve Anayasa'ya aykırı bulunarak iptal edilmiş kuralları uygulaması ve uyuşmazlıkları bu kurallara göre çözümlemesi sonucunu doğurmayacağı,
Kaldı ki, kararın Resmi Gazete'de yayımlandığı 07/04/2015 tarihinden itibaren de dokuz aylık sürenin dolduğu ve Anayasa Mahkemesi kararının yürürlüğe girdiği, ancak Anayasa Mahkemesi kararı doğrultusunda bu güne kadar herhangi bir yasal düzenlemenin yapılmadığının görüldüğü,
Anayasa'nın 153. maddesine göre yasama, yürütme ve yargı organları için bağlayıcı olan Anayasa Mahkemesinin söz konusu kararının, bu karardan önce açılmış bulunan ve henüz sonuçlanmamış olan tüm davalara uygulanması gerektiği,
Dava konusu işleme dayanak oluşturan Yükseköğretim Kurumları Yönetici, Öğretim Elemanı ve Memurları Disiplin Yönetmeliği'nin dayanağı olan 2547 sayılı Kanun'un 53. maddesinin (b) fıkrasının ikinci cümlesinin Anayasa Mahkemesinin anılan kararıyla iptal edilmesi nedeniyle, dava konusu işlemlerin de yasal dayanağının kalmadığı,
Bu durumda, davacıya verilen disiplin cezasının yasal dayanağının Anayasa'ya ve hukuka aykırı olduğu hususu Anayasa Mahkemesi kararıyla ortaya konulduğundan ve iş bu karar tarihi itibarıyla dokuz aylık sürenin bitmesi nedeniyle Anayasa Mahkemesi kararının yürürlüğe girdiği anlaşıldığından, dava konusu işlemde hukuka uygunluk bulunmadığı gerekçesiyle işlemin iptaline karar verilmiştir.
Daire kararının özeti:Danıştay Sekizinci Dairesinin 16/09/2020 tarih ve E:2016/9848, K:2020/3588 sayılı kararıyla;
Anayasa Mahkemesinin 14/01/2015 tarih ve E:2014/100, K:2015/6 sayılı kararıyla, kapsama dâhil personelin disiplin işlemlerine dair usul ve esasların kanunda gösterilmeyerek, tüm bu işlemlerin Yükseköğretim Kurulunca düzenlenmesini öngörmesi nedeniyle, Anayasa'nın 38., 128. ve 130. maddelerine aykırı olduğu gerekçesiyle, 2547 sayılı Kanun'un 53. maddesinin (b) fıkrasının ikinci cümlesinin iptaline ve kararın Resmi Gazete'de yayımlanmasından başlayarak dokuz ay sonra yürürlüğe girmesine karar verildiği,
Bu çerçevede, iptal kararının yürürlüğe girdiği 08/01/2016 tarihine kadar Yükseköğretim Kurumları Yönetici, Öğretim Elemanı ve Memurları Disiplin Yönetmeliği'nin dayanağı olan 2547 sayılı Kanun'un 53. maddesinin (b) fıkrasının ikinci cümlesi yürürlükte olduğundan, uyuşmazlığın dava konusu işlemin tesis edildiği tarihteki mevzuat dikkate alınarak çözümlenmesi gerektiği,
Bu durumda, İdare Mahkemesince dava konusu işlemin tesis edildiği tarihte yürürlükte olan mevzuat hükümleri dikkate alınarak işin esası hakkında bir karar verilmesi gerektiği sonucuna varılarak, …İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi ısrar kararının özeti: … İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararıyla; dava konusu işlemin iptali yolundaki ilk kararda ısrar edilmiştir.
TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davalı idare tarafından, dava konusu işlemin tesis edildiği tarihte Yükseköğretim Kurumları Yönetici, Öğretim Elemanı ve Memurları Disiplin Yönetmeliği'nin dayanağı olan 2547 sayılı Kanun'un 53. maddesinin (b) fıkrasının ikinci cümlesi yürürlükte olduğundan, bu Kanun maddesine dayanılarak disiplin cezası verilebileceğinin açık olduğu, dava konusu işlemin yasal dayanağının kalmadığından bahisle verilen temyize konu ısrar kararının bozulması gerektiği ileri sürülmektedir.
KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Davacı tarafından, savunma verilmemiştir.
DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …'NIN DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin kabulü ile Zonguldak İdare Mahkemesi ısrar kararının bozulması gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulunca, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
İNCELEME VE GEREKÇE:
MADDİ OLAY :
Davacı, Zonguldak Bülent Ecevit Üniversitesi … Fakültesinde Fakülte Sekreteri olarak görev yapmaktadır.
Davacı hakkında başlatılan disiplin soruşturması sonucunda düzenlenen 08/07/2015 tarihli soruşturma raporunda; Yükseköğretim Kurumları Yönetici, Öğretim Elemanı ve Memurları Disiplin Yönetmeliği'nin 9. maddesinin 1. fıkrasının (l) bendinde yer alan "Amirine, maiyetindekilere, iş arkadaşları veya iş sahiplerine hakarette bulunmak veya bunları tehdit etmek" fiilini işlediğinin tespit edildiği belirtilerek davacının kademe ilerlemesinin durdurulması cezası ile cezalandırılması gerekmekte ise de, daha önce soruşturma geçirmemiş olması ve disiplin cezası almamış olması nedeniyle bir alt ceza olan aylıktan kesme cezasıyla cezalandırılması teklif edilmiştir.
Bu teklif doğrultusunda, Fakülte Disiplin Kurulunun … tarih ve … sayılı kararıyla, davacının bir alt ceza olan aylıktan kesme cezasıyla cezalandırılmasına karar verilmiştir.
Davacının söz konusu cezaya yaptığı itiraz, Üniversite Disiplin Kurulunun … tarih ve … sayılı kararıyla reddedilmiştir.
Bunun üzerine temyizen incelenen dava açılmıştır.
İLGİLİ MEVZUAT :
2547 sayılı Yükseköğretim Kanunu'nun 53. maddesinin 6528 sayılı Kanun'un 7. maddesiyle değişik (b) fıkrasında, "Öğretim elemanları, memur ve diğer personele uygulanabilecek disiplin cezaları uyarma, kınama, yönetim görevinden ayırma, aylıktan kesme, kademe ilerlemesinin durdurulması, üniversite öğretim mesleğinden çıkarma ve kamu görevinden çıkarma cezalarıdır. Hangi fiillere hangi disiplin cezasının uygulanacağı, bu bentte sayılan kişilerin disiplin işlemleri ve disiplin amirlerinin yetkileri, Devlet memurlarına uygulanan usul ve esaslar da göz önüne alınmak suretiyle Yükseköğretim Kurulunca düzenlenir." hükmü yer almaktadır.
İşlem tarihinde yürürlükte bulunan Yükseköğretim Kurumları Yönetici, Öğretim Elemanı ve Memurları Disiplin Yönetmeliği'nin 9. maddesinin 1. fıkrasının (l) bendinde, "Amirine, maiyetindekilere, iş arkadaşları veya iş sahiplerine hakarette bulunmak veya bunları tehdit etmek" kademe ilerlemesinin durdurulması cezasını gerektiren fiil ve haller arasında sayılmıştır.
Anılan Yönetmeliğin "İyi Halin Değerlendirilmesi " başlıklı 16. maddesinde, "Geçmiş hizmetleri sırasında çalışmaları olumlu olan ve iyi veya çok iyi derecede sicil alan yönetici ve öğretim elemanları ile memurlar ve diğer personel için verilecek cezalarda bir derece hafif olanı uygulanabilir." hükmüne yer verilmiştir.
Öte yandan, 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu'nun 125. maddesinin 1. fıkrasının (D) bendinin (l) alt bendinde, "Amirine, maiyetindekilere, iş arkadaşları veya iş sahiplerine hakarette bulunmak veya bunları tehdit etmek" kademe ilerlemesinin durdurulması cezasını gerektiren fiil ve haller arasında sayılmıştır.
HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Anayasa Mahkemesinin 07/04/2015 tarih ve 29319 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan 14/01/2015 tarih ve E:2014/100, K:2015/6 sayılı kararıyla, "kapsama dâhil personelin disiplin işlemlerine dair usul ve esasların kanunda gösterilmeyerek, tüm bu işlemlerin Yükseköğretim Kurulunca düzenlenmesini öngörmesi nedeniyle, Anayasa'nın 38., 128. ve 130. maddelerine aykırı olduğu" gerekçesiyle, 2547 sayılı Kanun'un 53. maddesinin (b) fıkrasının ikinci cümlesinin iptaline ve kararın Resmi Gazete'de yayımlanmasından başlayarak dokuz ay sonra yürürlüğe girmesine karar verilmiştir.
Anayasa Mahkemesinin 14/01/2015 tarih ve E:2014/100, K:2015/6 sayılı iptal kararı üzerine yeniden düzenlenen, 2547 sayılı Kanun'un 09/12/2016 tarih ve 29913 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan 6764 sayılı Kanun'un 26. maddesi ile değişik 53. maddesinin (b) fıkrasında, Devlet ve vakıf yükseköğretim kurumlarının öğretim elemanları, memur ve diğer personeline uygulanabilecek disiplin cezalarının, uyarma, kınama, aylıktan veya ücretten kesme, kademe ilerlemesinin durdurulması veya birden fazla ücretten kesme, üniversite öğretim mesleğinden çıkarma ve kamu görevinden çıkarma cezası olduğu hükme bağlanmış ve anılan cezaları gerektiren fiiller Kanun'da sayma suretiyle belirtilmiştir.
Daha sonra, 17/04/2020 tarih ve 31102 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan 7243 sayılı Kanun'un 7. maddesi ile 2547 sayılı Kanun'un 53. maddesinin (b) fıkrasında yapılan değişiklik ile memurlar hakkında 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu'nun 125. maddesinin uygulanacağı öngörülmüştür.
Anayasa Mahkemesi bir kanun maddesini iptal ettikten sonra yasama organınca yeni bir yasal düzenleme yapılırsa, uyuşmazlığın bu düzenlemeye göre çözümlenmesi gerekmektedir. Aksi yaklaşımın, işlenen fiillerin cezasız kalması neticesini doğuracağı açıktır.
Nitekim, bakılan uyuşmazlık özelinde de, Anayasa Mahkemesinin yukarıda anılan iptal kararından sonra 2547 sayılı Kanun'un 53. maddesinin (b) fıkrası, 6764 sayılı Kanun'un 26. maddesi ve 7243 sayılı Kanun'un 7. maddesi ile değiştirildiğinden, uyuşmazlığın yeni yasal düzenlemeye göre çözümlenmesi gerekmektedir.
Bu durumda, İdare Mahkemesince, davacı tarafından işlendiği iddia edilen fiilin sübut bulup bulmadığı ve disiplin cezasını gerektirip gerektirmediği yönlerinden işin esasına girilerek bir değerlendirme yapıldıktan sonra varılacak sonuca göre yeniden bir karar verilmesi gerektiği sonucuna varılmıştır.
KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1. Davalı idarenin temyiz isteminin kabulüne;
2. Dava konusu işlemin yukarıda özetlenen gerekçeyle iptaline ilişkin …İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı ısrar kararının BOZULMASINA,
3.Yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın … İdare Mahkemesie gönderilmesine,
4. Bu kararın tebliğ tarihini izleyen günden itibaren 15 (onbeş) gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 25/11/2021 tarihinde oyçokluğu ile karar verildi.
KARŞI OY
X- Temyiz edilen kararla ilgili dosyanın incelenmesinden; … İdare Mahkemesince verilen ısrar kararının usul ve hukuka uygun bulunduğu, dilekçede ileri sürülen temyiz nedenlerinin kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte olmadığı anlaşıldığından, temyiz isteminin reddi ile temyize konu ısrar kararının onanması gerektiği oyuyla, karara katılmıyorum.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.