Kasten adam öldürme - ruhsatsız tabanca bulundurmak - Yargıtay 1. Ceza Dairesi 2017/2499 Esas 2019/2056 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
1. Ceza Dairesi
Esas No: 2017/2499
Karar No: 2019/2056

Kasten adam öldürme - ruhsatsız tabanca bulundurmak - Yargıtay 1. Ceza Dairesi 2017/2499 Esas 2019/2056 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Mahkeme, sanık hakkında kasten adam öldürme ve ruhsatsız tabanca bulundurma suçlarından 15 yıl hapis cezası, 6136 sayılı Yasaya Muhalefet suçundan 10 ay hapis cezası ve 500 TL adli para cezası vermiştir. Sanığın, maktule karşı kasten öldürme suçunu işlediği ve 6136 sayılı Yasaya Muhalefet suçunun da sabit olduğu belirtilmiştir. Sanık lehine takdiri ve tahrik indirimi yapılmaması gerektiği sonucuna varılmıştır. Sanık ve maktulün tartıştığı ancak yatıştırıldığı, maktulün daha sonra arabayla sanığa hakarette bulunduğu ve arabayı sanığın üzerine sürdüğü anlaşılmıştır. Bu durumda haksız tahrik uygulamasının yapılması gerektiği belirtilmiştir. Ancak haksız tahrik sebebiyle ceza indirimi yerine asgari oranda ceza indirimi yapılmıştır. Bu nedenle hükmün BOZULMASINA karar verilmiştir. Kararda TCK'nin 81/1, 29/1, 62, 53, 52/2, 25 ve 27. maddeleri yer almaktadır.
1. Ceza Dairesi         2017/2499 E.  ,  2019/2056 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
    SUÇ : Kasten adam öldürme, ruhsatsız tabanca bulundurmak
    HÜKÜM :1-TCK"nin 81/1, 29/1, 62, ve 53. maddeleri gereğince 15 yıl hapis cezası,
    2-6136 sayılı Kanunun 13/1, TCK"nin 62, 52/2 ve 53. maddeleri gereğince 10 ay hapis cezası ve 500 tl adli para cezası.

    TÜRK MİLLETİ ADINA
    Toplanan deliller karar yerinde incelenip, sanık ...’ın, maktul ...’e yönelik kasten öldürme, 6136 sayılı Yasaya Muhalefet suçlarının sübutu kabul, oluşa ve soruşturma sonuçlarına uygun şekilde suçların niteliği tayin edilmiş, 6136 sayılı Yasaya Muhalefet suçu yönünden takdire, kasten öldürme suçu yönünden takdire ve tahrike ilişkin cezayı azaltıcı sebeplerin niteliği takdir kılınmış, savunmaları inandırıcı gerekçelerle reddedilmiş, verilen hükümlerde bozma nedenleri dışında bir isabetsizlik görülmediğinden, katılan vekilinin sanık lehine takdiri ve tahrik indirim hükümlerinin uygulanmaması gerektiğine sanık müdafiinin duruşma ve dilekçelerinde; TCK’nin 25 ve 27. maddelerinin uygulanması gerektiğine, usule, savunma hakkının kısıtlandığına, öldürme kastının bulunmadığına, yönelen yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle, re’sen de yapılan incelemede;
    Oluşa ve tüm dosya içeriğine göre, sanık ve maktulün olayın başlangıcında tartıştığı ancak olayın orada bulunan taraflarca yatıştırıldığı, sonrasında maktulün, evine doğru giden sanığa arabası ile gelerek hakarette bulunduğu, devamında arabayı sanığın üzerine sürdüğü anlaşılan olayda sanığa yönelen ve haksız tahrik teşkil eden söz ve davranışların ulaştığı boyut dikkate alındığında haksız tahrik uygulamasını düzenleyen TCK’nin 29. maddesinin uygulanması sırasında makul oranda indirim yapılması yerine yazılı şekilde asgari oranda indirim yapılmak sureti ile sanık hakkında fazla ceza tayini,
    24.11.2015 günlü Resmi Gazetede yayımlanan Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 tarih, 2014/140 esas ve 2015/85 sayılı kararı ile 5237 sayılı TCK"nun 53. maddesinin iptal edilen bölümleri doğrultusunda hükümlünün hukuki durumunun yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
    Bozmayı gerektirmiş olup, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün tebliğinamadeki düşünceye aykırı olarak BOZULMASINA, 03/04/2019 gününde oy birliği ile karar verildi.
    03/04/2019 gününde verilen işbu karar Yargıtay Cumhuriyet savcısı ..."in huzurunda ve duruşmada savunmasını yapmış bulunan sanık ... müdafii Avukat ..."un yokluğunda 04/04/2019 gününde usulen ve açık olarak anlatıldı.





    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.