Resmi belgede sahtecilik - Yargıtay 11. Ceza Dairesi 2017/6072 Esas 2019/2665 Karar Sayılı İlamı

11. Ceza Dairesi
Esas No: 2017/6072
Karar No: 2019/2665
Karar Tarihi: 14.03.2019

Resmi belgede sahtecilik - Yargıtay 11. Ceza Dairesi 2017/6072 Esas 2019/2665 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Sanık, sahte sürücü belgesi ibraz ederek resmi belgede sahtecilik suçunu işlediği iddiasıyla Asliye Ceza Mahkemesi'nde yargılanmıştır. Ancak, Yargıtay Ceza Genel Kurulu'nun önceki kararlarına göre, sahtecilik suçu için belgenin nesnel olarak aldatıcılık özelliği taşıması gerektiği ve aldatma amaçlı kullanımının objektif olarak anlaşılması gerektiği vurgulanmıştır. Verilen kararda, suça konu belgenin mevcut haliyle aldatma niteliği taşımadığı ve suçun yasal unsurlarının oluşmadığına karar verilmiş ve sanığın beraatine hükmedilmesi gerektiği belirtilmiştir. Karara göre, bozmayı gerektiren sebep Anayasa Mahkemesi'nin iptal kararı sonrası 5237 sayılı TCK'nin 53. maddesine ilişkin uygulama şeklinin yeniden değerlendirilmesi olduğu belirtilmiştir. Bu nedenle, 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK'un 321. maddesi uyarınca kararın bozulmasına karar verilmiştir.
Kanun Maddeleri:
- 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 53. maddesi
- 1412 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanun'un 321. maddesi

11. Ceza Dairesi 2017/6072 E. , 2019/2665 K.

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Resmi belgede sahtecilik
HÜKÜM : Mahkumiyet

Suç tarihinde sanığın görevlilere üzerinde kendisine ait fotoğraf bulunan ... adına düzenlenmiş sahte sürücü belgesini ibraz etmek suretiyle resmi belgede sahtecilik suçunu işlediğinin iddia ve kabul olunduğu olayda; ayrıntıları Yargıtay Ceza Genel Kurulu‘nun 14.10.2003 tarih ve 232-250 sayılı, 09.10.2012 tarih 2011/8-335 Esas 2012/1804 Karar sayılı kararlarında da açıklandığı üzere, sahtecilik suçunun oluşabilmesi için belgenin nesnel olarak aldatıcılık yeteneğinin bulunması ve aldatma keyfiyetinin belgeden objektif olarak anlaşılması gerektiği, muhatabın hatasından, dikkatsizlik veya özensizliğinden kaynaklanan fiili iğfalin, aldatma yeteneğinin varlığını göstermeyeceği cihetle; mahkemece yapılan incelemede “ belge üzerinde soğuk mührün olmadığı ya da fark edilmediği, ayrıca sürücü belgesinin orjinallerinden şekil olarak farklı olduğu” şeklinde değerlendirme yapıldığı, dosyada aslı bulunan suça konu sürücü belgesi üzerinde Heyetimizce yapılan gözlemde, belgenin orjinallerinden farklı olduğu ve fotoğraf üzerinde soğuk mühür izinin bulunmadığının anlaşılması karşısında, suça konu belgenin mevcut haliyle aldatma niteliğinin bulunmadığı, bu nedenle suçun yasal unsurlarının oluşmadığı ve sanığın beraatine karar verilmesi gerektiği gözetilmeden yazılı şekilde mahkumiyet hükmü kurulması,
Kabule göre de; 5237 sayılı TCK’nin 53. maddesine ilişkin uygulamanın, Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 tarihli 2014/140 Esas ve 2015/85 Karar sayılı iptal kararı ile birlikte yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nin 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 14.03.2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.