18. Ceza Dairesi 2018/7102 E. , 2019/3296 K.
"İçtihat Metni"
KARAR
Görevi yaptırmamak için direnme suçundan sanık ..."in 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 265/1, 265/3, 43/1 ve 62/1. maddeleri uyarınca 2 yıl 9 ay 10 gün hapis cezası ile cezalandırılmasına, cezasının aynı Kanun’un 58/1-6. maddesi uyarınca mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine dair Karadeniz Ereğli 1. Asliye Ceza Mahkemesinin 03/10/2013 tarihli ve 2010/363 esas, 2013/295 sayılı kararının, Adalet Bakanlığı tarafından kanun yararına bozulmasının istenilmesi üzerine, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının, 12/10/2018 gün ve 82688 sayılı istem yazısıyla Dairemize gönderilen dava dosyası incelendi.
İstem yazısında; “Dosya kapsamına göre, sanık hakkında tekerrüre esas alınan Karadeniz Ereğli 1. Asliye Ceza Mahkemesinin 05/10/2006 tarihli ve 2005/984 esas, 2006/538 sayılı kararı ile verilen 439,00 Türk lirası adlî para cezasının, 5320 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkında Kanun"un 8/1. maddesi uyarınca, hükmün verildiği tarihte yürürlükte bulunan 1412 sayılı Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu’nun 305/1-1 bend gereğince kesin olduğu ve aynı madde son fıkra uyarınca tekerrüre esas alınamayacağı gözetilmeden, hükmolunan cezaların mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine karar verilmesinde isabet görülmemiştir.” denilmektedir.
Hukuksal Değerlendirme:
5320 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkında Kanunun 8. maddesinin 1. fıkrasında, "Bölge adliye mahkemelerinin, 26/09/2004 tarihli ve 5235 sayılı Adli Yargı İlk Derece Mahkemeleri ile Bölge Adliye Mahkemelerinin Kuruluş, Görev ve Yetkileri Hakkında Kanunun geçici 2. maddesi uyarınca Resmi Gazetede ilan edilecek göreve başlama tarihinden önce aleyhine temyiz yoluna başvurulmuş olan kararlar hakkında, kesinleşinceye kadar 1412 sayılı Ceza Muhakemeleri Usulü Kanununun 322. maddesinin dördüncü, beşinci ve altıncı fıkraları hariç olmak üzere, 305 ila 326. maddeleri uygulanır." hükmüne yer verildiği,
14/04/2011 tarihinde yürürlüğe giren 6217 sayılı Yasanın 23. maddesi ile CMK"nın 272. maddesinin 3. fıkrasının (a) bendinde “hapis cezasından çevrilen adlî para cezaları hariç olmak üzere, sonuç olarak belirlenen 3.000 Türk Lirası dâhil adlî para cezasına mahkûmiyet hükümlerine karşı istinaf yasa yoluna başvurulamayacağı” şeklinde değişiklik yapılmış ve 6217 sayılı Yasanın 26. maddesi ile de 5320 sayılı Ceza Yargılaması Yasasının Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkındaki Yasaya “bölge adliye mahkemeleri faaliyete geçinceye kadar hapis cezasından çevrilenler hariç olmak üzere, sonuç olarak belirlenen üçbin Türk Lirası dâhil adlî para cezasına mahkûmiyet hükümlerine karşı temyiz yoluna başvurulamaz” şeklinde geçici 2. madde eklenmiştir.
5219 sayılı Kanun ile değişik 1412 sayılı CMUK"nın 305/3 maddesin de, “Bu Kanun ile sair kanunlarda kesin olduğu yazılı bulunan hükümler, Temyiz olunamaz.”; aynı kanun maddesinin son fıkrasında ise, "Bu suretle verilen hükümler tekerrüre esas olmaz. Ancak haklarında 343. madde hükümleri dairesinde Yargıtay"a başvurulabilir." hükümleri yer almaktadır.
İncelenen dosyada, 5237 sayılı TCK"nın 58. maddesi uyarınca tekerrüre esas alınan ilamın, Karadeniz Ereğli 1. Asliye Ceza Mahkemesi"nin 05/10/2006 tarihli 2005/984 esas, 2006/538 sayılı kararıyla, verildiği tarih itibariyle kesin olan doğrudan hükmedilen 439 TL adli para cezasına ilişkin olduğu görülmektedir.
Söz konusu mahkumiyetin, hüküm tarihi itibariyle 2.000 TL"yi aşmayan kesin nitelikteki adli para cezasına ilişkin olması nedeniyle, bahse konu hükmün tekerrüre esas alınması hukuka aykırıdır.
Ancak;
Sanığa ait adli sicil kaydı incelendiğinde, sanığın Karadeniz Ereğli 2. Asliye Ceza Mahkemesi"nin 15/11/2005 tarihli 2005/71 esas, 2005/913 sayılı kararıyla 765 sayılı TCK"nın 266/1, 19, 72 maddeleri uyarınca mahkumiyetine karar verildiği, belirtilen maddeler uyarınca verilen hapis cezasının 647 sayılı Kanun"un 4. , 5. ve 6. maddeleri uyarınca paraya çevrilerek ertelenmesine karar verildiği, hüküm tarihi göz önüne alındığında sanığın Karadeniz Ereğli 2. Asliye Ceza Mahkemesi"nin 15/11/2005 tarihli 2005/71 esas, 2005/913 sayılı kararı nedeniyle mükerrir olduğu, bu suretle sanık hakkında tekerrür hükümleri uygulanması gerektiği anlaşıldığından, kazanılmış hakka dair hükümler de dikkate alınarak kanun yararına bozma talebinin kabulüne karar verilmiştir.
Sonuç ve Karar:
Yukarıda açıklanan nedenlerle;
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının düzenlediği tebliğnamedeki düşünce yerinde görüldüğünden,
Karadeniz Ereğli 1. Asliye Ceza Mahkemesinin 03/10/2013 tarihli ve 2010/363 esas, 2013/295 sayılı kararının, 5271 sayılı CMK’nın 309. maddesinin 4-c fıkrası uyarınca aleyhe sonuç doğurmamak ve yeniden yargılama yapılmamak üzere BOZULMASINA, 19/02/2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.