Abaküs Yazılım
10. Hukuk Dairesi
Esas No: 2011/4052
Karar No: 2012/2180

Yargıtay 10. Hukuk Dairesi 2011/4052 Esas 2012/2180 Karar Sayılı İlamı

10. Hukuk Dairesi         2011/4052 E.  ,  2012/2180 K.

    "İçtihat Metni"

    Mahkemesi :İş Mahkemesi
    Davacı Kurum, iş kazası sonucu sürekli iş göremezlik durumuna giren sigortalıya bağlanan gelirler ile yapılan ödemelerin %50’sinin 506 sayılı Yasanın 26. maddesi uyarınca tazminine karar verilmesini istemiştir.
    Mahkemece, bozmaya uyularak, ... hakkındaki davanın reddine, diğer davalılar hakkındaki davanın istek gibi kabulüne karar verilmiştir.
    Hükmün, davacı Kurum avukatı ile davalılardan ... tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
    Hükmüne uyulan Dairemizin 28.10.2008 gün ....sayılı ilamında; “ Somut olayda; temyize konu iş bu ilk rücu davasına ilişkin olarak kusur raporu alınmamış, sigortalı tarafından açılan tazminat davasına dayanılmıştır. Söz konusu tazminat davası ise davalı ... dışındaki diğer davalılar ... şirketine yöneltilmiştir. Tazminat davasında alınan 14.08.2004 tarihli kusur raporunda; asıl işveren ... %10, taşeron ve kazalı işvereni ....şirketine %50, Limited Şirketin şantiye şefi ve dava dışı ....’a %10, sigortalıya %30 oranında kusur izafe edilmiştir. Öte yandan, açılan kamu davasında, ...’ın 3/8 kusurlu bulunarak mahkûmiyetine karar verildiği ve hükmün temyiz edilmeksizin kesinleştiği, iş bu ilk rücu davasında ise; hak sahipliği davasında %70 kusur %44 iş göremezlik derecesine göre yapılan tavan hesabı dikkate alınarak istek gibi davanın kabulüne karar verildiği anlaşılmaktadır. Davanın yasal dayanağını oluşturan 506 sayılı Yasanın 26. maddesindeki halefiyet ilkesi uyarınca, Kurumun rücu alacağı; hak sahiplerinin tazmin sorumlularından isteyebileceği maddi zarar (Tavan) miktarı ile sınırlı iken, Anayasa Mahkemesi’nin, 21.03.2007 gün ve 26649 sayılı Resmi Gazetede yayınlanan 23.11.2006 gün ve E:2003/10, K:2006/106 sayılı kararı ile 26. maddedeki “…sigortalı veya hak sahibi kimselerin işverenden isteyebilecekleri miktarla sınırlı olmak üzere…” bölümünün Anayasaya aykırılık nedeniyle iptali sonrasında, Kurumun rücu hakkının, yasadan doğan kendine özgü ve sigortalı ya da hak sahiplerinin hakkından bağımsız basit rücu hakkına dönüşmüş olması karşısında, ilk peşin değerli gelirler ile harcama ve ödemelerin; tazmin sorumlularının kusuruna isabet eden miktarıyla sınırlı kısmına hükmedilmesi gerekir. Karar gerekçesine göre, mahkemenin Anayasa Mahkemesi İptal kararını gözettiği anlaşılmakta ise de gerçek zarar tavan değeri gözetilerek yazılı şekilde hüküm kurulması, usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
    Diğer taraftan, Anayasa Mahkemesi iptal kararı kapsamında, Kurumun rücu hakkının, halefiyet ilkesine dayanmayıp, yasadan doğan kendine özgü ve sigortalı ya da hak sahiplerinin hakkından bağımsız basit rücu hakkına dönüşmüş olması karşısında, tazminat davasında alınan kusur raporunun iş bu rücu davasında bağlayıcılığından söz edilemeyeceğinden ve davalı ...’ın tazminat davasında taraf olmadığı da gözetilerek uzman bilirkişi kurulundan kusur oran ve aidiyetlerinin belirlenmesi yönünde yeniden kusur raporu alınmalı, bu bağlamda davalı ...’ın ceza davasında kusurlu bulunup mahkûm edilmesi olgusu ile iş bu rücu davasında tesis edilen hükmün davacı Kurum ve davalı limitet şirket tarafından temyiz edilmediği olgusu göz önünde bulundurulmalıdır. Öte yandan, kurum, dış tavanla sınırlı şekilde istemde bulunmuş, mahkemece; ilk peşin sermaye değerinin davalıların kusuru oranında istenebileceği ve davalıların kusuruna göre de istemin rücu sınırları içinde olduğundan bahisle istem gibi hüküm kurulmuştur. Ne ki, davalılar %70 kusurlu olsa da, gelirin ilk peşin değerine, dava dilekçesinde talebe konu oranın uygulanması suretiyle karar verilmesi gereğinin gözetilmemesi ayrıca usul ve yasaya aykırı görülmüştür” biçimindeki gerekçeyle önceki hüküm bozulmuştur.
    Bozma sonrası yürütülen yargılama sürecinde alınan bilirkişi raporunda; davalı işveren şirkete %65, davalı ...’a %5, sigortalıya %30 kusur izafe edilmiş, davalı ...’ın ihale makamı olduğu belirtilerek kusur verilemeyeceği bildirilmiştir. Anayasa Mahkeme’si İptal Kararı çerçevesinde, tazminat davasında alınan kusur raporunun iş bu rucü davasında bağlayıcılığından söz edilemez ise de onanarak kesinleşen tazminat davasına dayanak kılınan 14.08.2004 tarihli kusur raporunda ...’ın asıl işveren olarak kabul edilip kendisine kusur izafe edilmesi karşısında, aksi yöndeki bilirkişi raporu doğrultusunda ... hakkındaki davanın reddine hükmedilmesi isabetsiz bulunmuştur. Mahkemece, açıklanan maddi ve hukuki olgular gözetilerek, uzman bilirkişi kuruludan kusur oran ve aidiyetlerinin belirlenmesi yönünde yeniden kusur raporu alınmalı ve sonucuna göre bir karar verilmelidir. Kabule göre de, %50 istem karşılığı 13092,39 TL ilk peşin değerli gelire hükmedilmesi gerekirken yazılı gerekçelerle artışlarıda içeren gelirin %50 istem karşılığı olan 13988,62 TL’ye hükmedilmesi yerinde görülmemekle birlikte, söz konusu tutarın %70 kusur karşılığı 18329,35 TL ilk peşin değerli gelir limiti içinde bulunduğundan ayrıca bozma nedeni sayılmamıştır.
    O halde, davacı Kurum avukatı ile davalı ...’in bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
    SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davalılardan ..."e iadesine, 14.02.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi.



    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi