Abaküs Yazılım
17. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/9229
Karar No: 2019/6026
Karar Tarihi: 14.05.2019

Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2016/9229 Esas 2019/6026 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Davacı vekili, davalı borçlu şirketin alacaklılarından mal kaçırmak amacıyla adına kayıtlı taşınmazlarını kızına sattığını belirterek tasarrufun iptaline karar verilmesini talep etmiştir. Davalılar savunma yapmışlardır. Mahkeme, alınan haciz tutanaklarının geçici aciz vesikası olarak değerlendirilemeyeceğini ve davanın reddine karar vermiştir. Ancak, davacı vekilinin temyiz itirazları kabul edilerek hüküm BOZULMUŞTUR. Tasarrufun iptali davalarında borçlunun aciz halinin belirlenmesi gerektiği ve tüm araç ve taşınmaz malların üzerindeki haciz ve ipoteklerin gösterilerek borçlunun aciz halinin belirlenmesi gerektiği belirtilmiştir. İİK'nun 277, 278, 279 ve 280. maddeleri konuya ilişkin kanun maddeleridir.
17. Hukuk Dairesi         2016/9229 E.  ,  2019/6026 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi


    Taraflar arasındaki tasarrufun iptali davasının yapılan yargılaması sonunda verilen hükmün duruşmalı olarak temyizen tetkiki davacı vekilince istenmiş olmakla duruşma için tayin edilen 14.5.2019 Çarşamba günü taraflardan gelen olmadı. Temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşıldıktan dosya incelendi, gereği düşünüldü:

    -K A R A R-

    Davacı vekili, davalı borçlu Umut Taşıma Hizmetleri Ticaret Ltd. Şti. hakkında takipler yaptıklarını, takiplerin semeresiz kaldığını, borçlu şirketin alacaklılarından mal kaçırmak amacıyla adına kayıtlı taşınmazlarını 7.11.2012 ve 0.11.2012 tarihlerinde kızı davalı ...’e sattığını belirterek davalılar arasındaki tasarrufun iptaline karar verilmesini talep etmiştir.
    Davalı ... vekili, sadece borçlu şirket hakkında takip yapılmadığını, diğer borçlularında bulunduğunu ve borcu ödeme imkanlarının olduğunu, müvekkilinin borçlu Umut Taşıma Hizmetleri Ticaret Ltd. Şti."nin tek ortağı Hakkı Soysal’dan 19.09.1995 tarihinde çekişmeli olarak boşandığını, 1 yıl sonra başka bir kadınla evlendiğini ve 1 çocukları olduğunu, müvekkilinin borçlu ile aralarında husumet olduğundan birlikte mal kaçırmalarının söz konusu olamayacağından haksız açılan davanın reddini talep etmiştir.
    Davalı borçlu şirket, duruşmalara katılmamış ve cevap dilekçesi sunmamıştır.
    Mahkemece, ... İcra Müdürlüğünün ... ve 532 talimat sayılı dosyalarında alınan haciz tutanaklarının geçici aciz vesikası vasfında olduğunu iddia edildiği ancak bu tutanakların sadece borçlunun hacizi kabil
    menkul malı bulunmadığının tespitine ilişkin olup, borçlunun gayrimenkullerinin bulunduğu icra müdürlüğünce belirlendiği, bu durumda bu haciz tutanaklarının İİK"nun 105. maddesi anlamında geçici aciz vesikası olarak değerlendirilmesi mümkün olmadığından bahisle davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Dava İİK"nun 277 ve devamı maddeleri gereğince açılmış tasarrufun iptali istemine ilişkindir.
    Tasarrufun iptali davalarında amaç, borçlunun haciz ya da iflasından önce yaptığı ve aslında geçerli olan bazı tasarrufların geçersiz ya da "iyiniyet kurallarına aykırılık" nedeniyle alacaklıya karşı sonuçsuz kalmasını ve dolayısıyla o mal üzerinden cebri icraya devamla alacağın tahsilini sağlamaktır.
    Bu tür davaların dinlenebilmesi için,davacının borçludaki alacağının gerçek olması, borçlu hakkındaki icra takibinin kesinleşmiş olması, iptali istenen tasarrufun takip konusu borçtan sonra yapılmış olması ve borçlu hakkında alınmış kesin veya geçici aciz belgesinin (İİK.nun 277 md) bulunması gerekir. Bu ön koşulların bulunması halinde ise İİK.nun 278, 279 ve 280. maddelerinde yazılı iptal şartlarının bulunup bulunmadığı araştırılmalıdır.
    Somut olayda takip konusu borçların 28.03.2012 tarihli faktoring sözleşmesinden kaynaklandığı, alacağın gerçek olduğu ve borçlu hakkındaki takiplerin kesinleştiği, iptali istenilen tasarrufların borcun doğumundan sonra 7.11.2012 ve 8.11.2012 tarihlerinde gerçekleştiği sabittir. Uyuşmazlık borçlunun aciz halinin var olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.
    Borçlu adresinde 23.05.2013 tarihinde haciz yapılmış ve hacze kabil mal bulunmamış ise de Mahkemece 23.05.2013 tarihli haciz tutanağı, borçlunun araç ve taşınmaz malları bulunduğu gerekçesi ile geçici aciz belgesi olarak kabul edilmemiştir. İcra dosyası kapsamından davalı borçlu şirket adına kayıtlı araç ve taşınmaz malların olduğu anlaşılıyor ise de gelen bir kısım kayıtlardan taşınır va taşınmaz üzerinde bir çok haciz ve ipotek olduğu görülmektedir.
    Yapılacak iş, borçlu adına kayıtlı tüm araç ve taşınmaz malların üzerindeki haciz, ipotek ve diğer sınırlamaları gösterir şekilde celp edilerek, gerekirse değerleri konusunda kıymet takdiri yapılarak, araç ve taşınmazın değerlerine göre üzerlerindeki haciz ve ipotekleri karşılamaya giderek davacının alacaklarını karşılamaya elverişli olup olmadığı tesbit edilerek borçlunun aciz halinin belirlenmesi gerekirken eksik incelemeye dayalı hüküm tesisi usul ve yasaya aykırı oluşmuştur.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazların kabulü ile hükmün BOZULMASINA, duruşmada vekille temsil olunmayan davacı yararına vekalet ücreti takdirine yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine 14/05/2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.






    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi