Yargıtay 21. Hukuk Dairesi 2016/10651 Esas 2018/2634 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
21. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/10651
Karar No: 2018/2634
Karar Tarihi: 22.03.2018

Yargıtay 21. Hukuk Dairesi 2016/10651 Esas 2018/2634 Karar Sayılı İlamı

21. Hukuk Dairesi         2016/10651 E.  ,  2018/2634 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :İş Mahkemesi

    Davacı, davalılardan işverene ait işyerinde geçen çalışmalarının tespitine karar verilmesini istemiştir.
    Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin reddine karar vermiştir.
    Hükmün davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okundu, işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar verildi.

    K A R A R

    Davacı, 2004-2007 yılları arasında davalı işyerinde geçen çalışmaları da dikkate alınarak 01.05.2008 tarihinden itibaren yaşlılık aylığı bağlandığını ancak Kurumun 2015 yılında davalı yanında geçen çalışmalarının fiili olmadığı gerekçesi ile çalışmalarını iptal ettiği ve aylığını kesip, yersiz ödenen aylıkları borç kaydettiğini, bu işyerinde geçen çalışmalarının gerçek olduğunu belirterek aksine Kurum işleminin iptalini istemiştir.
    Mahkemece, işverenin ve işverenin birlikte çalıştığı oğlunun beyanlarındaki çelişkiler dikkate alınarak davanın reddine karar verilmişse de, eksik inceleme ve araştırma ile sonuca gidilmesi hatalı olmuştur.
    Davanın yasal dayanağını oluşturan 506 sayılı Yasa’nın 79/10. maddesinde bu tür hizmet tespiti davalarının kanıtlanması yönünden özel bir yöntem öngörülmemiştir. Kimi ayrık durumlar dışında resmi belge ve yazılı delillerin bulunması sigortalı sayılması gereken sürelerin saptanmasında güçlü delil olmaları itibariyle sonuca etkili olurlar. Ne var ki bu tür kanıtların bulunmaması halinde somut bilgilere dayanması inandırıcı olmaları koşuluyla bordro tanıkları veya iş ilişkisini bilen komşu işyeri çalışanları gibi kişilerin bilgileri ve bunları destekleyen diğer tanıklarla dahi sonuca gitmek mümkündür.
    Dosyadaki kayıt ve belgelerden; davacının davalıya ait işyerinde 2004/9-2007/7 tarihleri arasında geçen çalışmaları da dikkate alınarak 01.05.2008 tarihinden itibaren 506 sayılı Yasa kapsamında yaşlılık aylığı bağlandığı, Kurumun 27.02.2014 tarihli raporu doğrultusunda, davalı işyerinin 28.08.2007 tarihinde vergi mükellefiyetini terk ettiği, 2004-2007 yılları arasında işletme defterine hiç kayıt yapılmadığı, ücret ödeme bordrosu bulunmadığı, işçi bildiriminde bulunulmadığı ve sigortalıların çelişkili beyanlarından hizmetlerinin fiili olmadığı gerekçesi ile davacının davalı işyerinde geçen çalışmalarının iptal edildiği, yapılan işin seyyar satıcılık işi olduğu ve davacının Konya ilinin ilçe pazarlarında satış yaptığını iddia ettiği ancak bu pazarlarda davacının çalışmasını bilebilecek kişiler dinlenmeksizin yazılı şekilde karar verildiği anlaşılmaktadır.
    Yapılacak iş; davacının hangi ilçe pazarlarında satış yaptığı tespit edilerek, bu pazar yerlerinde davacının çalışmasını bilebilecek kişiler tespit edilip dinlenmeli ve davalı beyanından davacının ehliyeti olduğundan araç kullanılması için davacının yanında olduğunu belirtmesi karşısında, davacının ehliyeti olup olmadığı, davalıya ait araç plakasından nizalı dönemde adına kesilmiş trafik cezası olup olmadığı hususları araşıtırılarak, toplanan tüm deliller değerlendirildikten sonra çıkacak sonuca göre karar vermekten ibarettir.
    Mahkemece, bu maddi ve hukuki olgular gözönünde tutulmaksızın eksik inceleme ve araştırma ile yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
    O halde, davacının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
    SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 22.03.2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.

    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.