Yargıtay 10. Hukuk Dairesi 2010/16861 Esas 2012/2152 Karar Sayılı İlamı

Mahkemesi :İş Mahkemesi
Dava, davacının yurtdışında geçen hizmetlerini borçlanma hakkının 3201 sayılı Kanun gereğince, günlük 3,5 .... doları üzerinden mevcut olduğunun tespiti istemine ilişkindir.
Mahkemece ilamında belirtildiği şekilde, davanın kabulünelerine karar verilmiştir.
Hükmün, davalı Kurum vekilince temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteklerinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
Dava kapsamından, davacının 19.06.2007 tarihinde 3201 sayılı Kanun kapsamında davalı Kurumdan borçlanma talebinde bulunduğu, ancak Kurumun davacının yurtdışına çıkmadan önce tabi olduğu en son ... olması sebebiyle talebi oraya gönderdiği ve Emekli Sandığı tarafından ... göre 01.09.2005 tarihinden itibaren kısmi aylık bağlandığı anlaşılmaktadır.
Davacının 13.10.1972-01.05.1973 arası 506 sayılı Kanun kapsamında çalıştığı 27.02.1975-28.02.1977 döneminde .... tabi hizmetlerinin bulunduğu belirgindir.
3201 sayılı Kanunun "Başvurulacak Kuruluşlar" başlıklı, 5754 sayılı Kanun ile değişik 3. maddesinde, sigortalının .... hiçbir sosyal güvenlik kuruluşuna tabi çalışması yoksa ..., ... çalışması varsa en son tabi olduğu sosyal güvenlik kuruluşuna müracaat etmeleri gerektiğinin düzenlendiği, ancak anılan düzenlemenin 2/a bendinde, davacının borçlanma talebinde bulunduğu tarihteki 4958 sayılı Kanun ile değişik halinde, .... döndükten sonra yurtdışında geçen hizmetlerini borçlanmak isteyenlerin herhangi bir sosyal güvenlik kuruluşuna tabi değillerse Sosyal Sigortalar Kurumuna başvuracakları belirlenmiş ise de;
3. maddenin son fıkrasındayer alan, "Sosyal güvenlik sözleşmeleri uygulanmak suretiyle kendilerine veya hak sahiplerine kısmi aylık bağlanmış olanların borçlanma işlemleri aylık aldıkları sosyal güvenlik kuruluşunca yapılır." hükmünün gözetilmemiş olması, usul ve yasaya aykırı olup, bozma sebebidir.
O hâlde, davalı Kurum vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 14.02.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi.