17. Hukuk Dairesi 2016/9097 E. , 2019/6024 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki tasarrufun iptali davasının yapılan yargılaması sonunda verilen hükmün temyizen tetkiki davacı vekili ile davalılar vekili tarafından talep edilmiş, davacı vekilince de duruşma istenmiş olmakla duruşma için tayin edilen 14.05.2019 Salı günü davacı vekili Av. ... ile davalılar vekili Av. ... geldi. Temyiz dilekçelerinin süresi içinde verildiği anlaşıldıktan ve hazır bulunan taraf vekilleri dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacı vekili, davalı borçlular Ekmasan Altınbaşak A.Ş. ve ... hakkında takip yaptıklarını, takiplerin semeresiz kaldığını, borçlu şirketin alacaklılarından mal kaçırmak amacıyla adına kayıtlı taşınmazını 28.09.2011 tarihinde davalı Endülüs Gayrimenkul Yat.Haf.İnş.San. ve Tic. A.Ş."ye sattığını belirterek davalılar arasındaki tasarrufun iptaline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalılar vekili, haksız açılan davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, dava henüz öninceleme aşamasında bulunmaktayken davacının dosyaya sunmuş olduğu beyan dilekçesi ve ekleriyle dava mesnedi icra dosya borcunun ödendiğinin anlaşıldığı, davalı tarafça kesin hüküm itirazına konu Bursa 2. Asliye Ticaret Mahkemesi"nin ... esas sayılı dava dosyasının itirazın iptali davası mahiyetinde olduğu da nazara alınarak, tasarrufun iptali davası için
İİK"nun 277 ve devamı maddelerinde iptal davası için öngörülen ön şarttan yoksun kalışı nedeniyle davanın İİK"nun 281/3. maddesi uyarınca reddine karar verilmiş olup, aynı madde de yazılı esaslar dairesinde her iki tarafın yargılama giderlerinden sorumlu olması gerektiğinden bahisle davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili ve davalılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava İİK"nun 277 ve devamı maddeleri gereğince açılmış tasarrufun iptali istemine ilişkindir.
Anayasa"nın 141/3. maddesi “bütün mahkemelerin her türlü kararları gerekçeli olarak yazılır" buyurucu hükmünü içermektedir. Hukuk Muhakemeleri Kanunu"nun 297. maddesinde de, kararın kapsayacağı hususlar ayrıntılı biçimde belirtilmiş olup, bu maddenin 1. fıkrasının 3. bendine göre; mahkeme kararlarında iki tarafın iddia ve savunmalarının özeti, anlaştıkları ve anlaşmadıkları hususlar, çekişmeli konular hakkında toplanan deliller, delillerin tartışılması, ret ve üstün tutulma nedenleri, sabit görülen vakıalarla bunlardan çıkarılan sonuç ve hukuki sebebin açıkça gösterilmesi zorunludur. Ayrıca gerekçenin makul ve dava konusu olayla tutarlı kabul edilebilir olması gerekmektedir.
Öte yandan dava şartları, mahkemenin esası hakkında inceleme yapabilmesi için gerekli şartlar olup, (HMKnun 114) bu şartların var olup olmadığı davanın her aşamasında öncelikle ve resen incelenir. (HMK’nun 115).Dava şartlarından biri veya bir kaçının olmadığının saptanması halinde yargılama gideri davacı aleyhine, vekalet ücreti davalılar lehine AAÜT"nin 7. maddesi gereğince maktu olarak hükmedilir. Davanın konusuz kalmasında ise, başlangıç aşamasında dava koşulları var olan bir davanın konusunun, daha sonradan ortadan kalkması anlamını taşımaktadır. Davanın konusuz kalması halinde yargılama giderleri HMK’nun 331.maddesine göre tarafların haklılık durumuna göre belirlenir ve vekalet ücreti AAÜT nin 6.maddesi gereğince, ön inceleme oturumundan önce davanın konusuz kalması halinde nisbi vekalet ücretinin yarısına ön inceleme oturumundan sonra davanın konusuz kalması halinde ise nisbi vekalet ücretinin tümüne hükmedilir.
Somut olayda mahkeme, kararın gerekçe bölümünde dava koşulu olmadığı gibi bir ifadeye yer verip, hüküm kısmında maktu vekalet ücretine hükmederken, hangi gerekçelerle ve hangi dava koşullarının yer almadığını belirtmemiş, dava konusu borcun ödendiğinden bahisle konusu kalmayan dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına hükmederken bu kez
de vekalet ücretini nisbi olarak hükmetmeyerek, kararını hem gerekçesi kendi içinde çelişkili, hem de gerekçe ile hüküm fıkrasının çelişkili olacak şekilde vermiştir.
Yapılacak iş, mahkemenin önce dava koşullarının var olup olmadığı konusunda bir değerlendirme yapması, olmadığının tesbiti halinde davanın ön koşul yokluğundan reddi ile yargılama giderinin davacı aleyhine hükmederek, davalılar lehine maktu vekalet ücretine hükmetmesi, dava koşullarının varlığı halinde ise dava konusu borcun yargılama sırasında ödenmemiş olması nedeni ile konusu kalmayan dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilerek, HMK’nun 331.maddesine göre tarafların haklılık durumları konusunda bir değerlendirme yaparak, vekalet ücretinin AAÜT‘nin 6.maddesi gereğince nisbi vekalet ücretinin yarısına hükmedilmesi gerekmektedir.
Tüm bu maddi ve hukuki olgular dikkate alınmadan, yukarıda açıklanan ilkelere uygun olmayacak şekilde karar verilmiş olması usul ve yasaya aykırıdır.
SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekili ve davalılar vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, bozma sebebine göre diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, 2.037,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak duruşmada vekille temsil olunan davalılara verilmesine, 2.037,00 TL vekalet ücretinin davalılardan alınarak duruşmada vekille temsil olunan davacıya verilmesine, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden taraflara geri verilmesine 14/05/2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.