10. Hukuk Dairesi 2011/12443 E. , 2012/2138 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi :İş Mahkemesi
Dava, hizmet tespiti istemine ilişkindir.
Mahkemece, ilamında belirtildiği şekilde davanın kabulüne karar verilmiştir.
Hükmün, davalılar vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
Davanın yasal dayanağı, 01.10.2008 tarihinde yürürlüğe giren 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanununun geçiş hükümlerini içeren Geçici 7. maddesi gereğince 506 sayılı Kanunun 79/10. ve maddesidir.
506 sayılı Kanunun 6. maddesinde ifade edildiği üzere “sigortalı olmak hak ve yükümünden kaçınılamaz ve feragat edilemez.” Anayasal haklar arasında yer alan sosyal güvenliğin yaşama geçirilmesindeki etkisi karşısında, sigortalı konumunda geçen çalışma sürelerinin saptanmasına ilişkin davaların, kamu düzenine ilişkin olduğu, bu nedenle özel bir duyarlılık ve özenle yürütülmesinin zorunlu ve gerekli bulunduğunun gözetilmesi zorunludur. Bu bağlamda, hak kayıplarının ve gerçeğe aykırı sigortalılık süresi edinme durumlarının önlenmesi, temel insan haklarından olan sosyal güvenlik hakkının korunabilmesi için, bu tür davalarda tarafların gösterdiği kanıtlarla yetinilmeyip, gerek görüldüğünde re’sen araştırma yapılarak kanıt toplanabileceği göz önünde bulundurulmalıdır.
Somut olayda; davalı ...’ya ait .... sicil numaralı işyerinden 27.01.1994-20.11.1997, 01.06.1999-23.10.2003 tarihleri arasında tam bildirimler yapılmış olup, Mahkemece; davanın kabulü ile 23.10.2003-01.05.2007 tarihleri arasında çalışmanın tespitine karar verilmiş ise de; yapılan incelemenin hüküm kurmaya elverişli olmadığı anlaşılmıştır.
Dosyadaki bilgi ve belgelerden; 15.12.2003 tarihinde İlda Kuyumculuk ... ünvanlı işyerinin davacı adına Ticaret Siciline tescil edildiği, Ticaret Sicil Gazetesinde ilan edildiği, fason kuyumcu işi nedeniyle 24.10.2003 tarihinden itibaren vergide kayıtlı olduğu, 01.12.2003 tarihinde Kurum kayıtlarına intikal eden giriş bildirgesine istinaden 24.10.2003 tarihinden itibaren... sigortalısı olarak kayıt ve tescil edildiği, 11.05.2009 tarihli .... sigortalılık bilgilerini içeren belgeye göre 5458 sayılı Yasadan yararlanarak 2006 yılında prim ödemelerinde bulunduğu anlaşılmaktadır. Davacı, söz konusu işyerinin davacı adına yurtdışındaki işlemlerinin takip edilmesi için vize işlemlerinde kolaylık sağlanması için açıldığını, kendi nam ve
hesabına bu işyerini çalıştırmadığını, işyerinin bu işyerinden sigortalı gösterilen... tarafından çalıştırıldığını beyan etmiş olup, bu husus araştırılmamıştır. İşçilik alacaklarına ilişkin olarak açılan dosyada davacı tarafından tanık olarak gösterilen bordro tanıkları ... ile .... davacının 2003 yılında eşi ile birlikte işyeri açtığının ve kendi isteği ile davalıya ait işyerinden ayrıldığını beyan etmiş olup, diğer davacı tanıkları ise bu işyerinde davacı ile birlikte çalışan kişiler değildir.
506 sayılı Kanun"un 2. maddesinde, hizmet akdine dayanarak bir veya birkaç işveren tarafından çalıştırılanların sigortalı sayılacağı; 3. maddesinde, kanunla kurulu emekli sandıklarına aidat ödemekte olanların veya herhangi bir işverene hizmet akdiyle bağlı olmaksızın kendi nam ve hesabına çalışanların sigortalı sayılmayacağı belirtilmiş; 1479 sayılı Kanun"un 24. maddesinde, kanunla ve kanunların verdiği yetkiye dayanılarak kurulu (diğer) sosyal güvenlik kuruluşları kapsamı dışında kalan, herhangi bir işverene hizmet akdi ile bağlı olmaksızın kendi adına ve hesabına bağımsız çalışanlardan gelir vergisi mükellefi olanların sigortalı kabul edileceği, sözü edilen diğer sosyal güvenlik kuruluşlarına prim ödeyenlerin sigortalı sayılmayacağı açıklanmıştır.
Bu yasal düzenlemeler çerçevesinde eldeki davada; davacının çalışmaları ile ilgili tüm belgeler işverenden getirtilmeli, gerekirse işyeri kayıtları üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılmalı, davacının çalıştığı işyeri ve yaptığı iş itibariyle belge ve kayıt bulunması gereken kuruluşlardan araştırma yapılmalı, resen yapılacak araştırma sonucu komşu işyeri işveren veya çalışanları ile davacı adına tescili işyeri çalışanlarından beyanda bulunabilecekler belirlenip tanıklıklarına başvurulmalı ve beyanları denetlenmeli, davacıya noter kanalı ile verilen vekaletname celbedilerek davacı ile davalı arasındaki hukuki ilişkinin hizmet akdi mi vekalet akdi mi olduğu konusu tartışılmalı, sigortalının kayıtlarda gözükmeyen çalışmalarının hangi nedenlerle kayıtlara geçmediği, kendi nam ve hesabına çalışmasının bulunup bulunmadığı hususu gereğince ve yeterince araştırılmalı, gerekli tüm soruşturma yapılarak uyuşmazlık konusu husus, hiçbir kuşku ve duraksamaya yer bırakmayacak biçimde çözümlenip; deliller hep birlikte değerlendirilip takdir edilerek varılacak sonuç uyarınca bir karar verilmelidir.
Mahkemece, yukarıda açıklanan maddi ve hukuki ilkeler gözetilmeksizin eksik inceleme ve araştırma ile yazılı şekilde karar verilmiş olması, usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
O halde davalılar vekillerinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek hâlinde davalılardan ..."ya iadesine, 14.02.2012 gününde oybirliği ile karar verildi.