8. Hukuk Dairesi 2017/4264 E. , 2017/16850 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : Kesinleşen Takip Nedeniyle Tahliye-İİKmd.269/a
Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş olup hükmün davacı tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü.
KARAR
Davacı alacaklı 29.11.2010 başlangıç tarihli yazılı kira akdine dayanarak 29.05.2014 tarihinde haciz ve tahliye talepli olarak başlattığı icra takibi ile 2012 yılı Şubat ayından 2014 yılı Mayıs ayına kadarki kira alacağı 9.415,00 TL’nin faiziyle tahsilini talep etmiş, ödeme emri davalı borçluya 12.06.2014 tarihinde tebliğ edilmiştir. Davalı borçlu 17.06.2014 tarihli itiraz dilekçesinde, isnat edilen borca karşılık 2013 yılında Belediyeye ait 6.900,00 TL elektrik faturalarını ödediğini, bunların kiraya mahsup edileceğini ileri sürerek takibe ve borca itiraz etmiştir. Borçlunun yasal sürede borca itirazda bulunması üzerine icra müdürlüğünce takibin durdurulmasına karar verilmiştir.
Davacı vekili 13.07.2015 tarihinde açtığı dava ile, aynı takip dosyasına ilişkin daha önce itirazın kaldırılması istemiyle dava açtıklarını, ... İcra Hukuk Mahkemesinin 2014/6 esas sayılı dosyasında verilen 03.09.2014 tarihli karar ile davalı borçlunun itirazının kaldırıldığını, bu kararın Yargıtay 6. Hukuk Dairesinin 16.04.2015 tarihli kararı ile onanarak kesinleştiğini belirterek iş bu dava ile kiralananın tahliyesine karar verilmesini istemiştir.
Mahkemece, ... İcra Dairesinin 2014/45 E. Sayılı dosyasında ödeme emrinin 12.06.2014 tarihinde davalı tarafa tebliğ edildiği ve davalı tarafın 17.06.2014 tarihinde ödeme emrine itiraz ettiği, davacının 08.07.2014 tarihinde davalıya karşı itirazın kaldırılması davası açtığı, davanın kabul edilerek Yargıtay 6. Hukuk dairesinin 2015/2321 E. Ve 2015/3816 .... nolu ilamı ile onanarak 16.04.2015 tarihinde kesinleştiği, davacının 17.06.2014 tarihli itiraza karşı 08.07.2014 tarihinde tahliye istemi olmaksızın sadece itirazın kaldırılması davası açmış olduğu görülmekle İİK. 68 ve 269. maddeleri uyarınca davacının tahliye davası açması için kanunda belirtilen sürenin 08.01.2015 tarihinde dolmuş olduğu, itirazın kaldırılması davası açtığı günden itibaren 6 ay içerisinde tahliye isteminde bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, karar davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, kesinleşen icra takibi nedeniyle tahliye istemine ilişkindir.
Alacaklı kiraya veren, borçlunun itirazı üzerine icra mahkemesinden "tahliye" istemeden, yalnız "itirazın kaldırılmasını" isteyebilir. İcra mahkemesinin itirazın kaldırılmasına ilişkin kararının kesinleşmesinden itibaren icra mahkemesinden borçlu kiracı hakkında tahliye davası açabilir. Bunu engelleyen bir yasa hükmü bulunmamaktadır. Ancak bu gibi hallerde tahliye davasının hangi tarihten başlayarak ne kadar sürede açılması gerektiği hususu önem kazanmaktadır. Şayet itirazın kaldırılması davası devam etmekte ise tahliye davası yargılama devam ettiği sürece her zaman açılabilir. Eğer itirazın kaldırılması kararı kesinleşmiş ise bu takdirde tahliye davası itirazın kaldırılması kararının kesinleşmesinden itibaren altı ay içinde açılmalıdır. Zira İİK.nun 269/a maddesinde "takibin kesinleşmesi halinde tahliye davasının ihtar müddetinin bitim tarihini takip eden altı ay içinde açılması gerektiği" öngörülmüştür. Yasa koyucunun amacının 269/a maddesinde olduğu gibi tahliye davası için süre bakımından bir sınırlama getirmek olduğuna göre bu madde de öngörülen sürenin itirazın kaldırılması kararının kesinleşmesini müteakip açılacak tahliye davalarında da uygulanması gerekir.
Davaya dayanak olan icra takibine vaki itirazın kısmen kaldırılmasına ilişkin kararın 16.04.2015 tarihinde kesinleştiği ve kararın kesinleşmesinden itibaren 6 aylık yasal süre içerisinde 13.07.2015 tarihinde İİK.nun 269/a maddesi gereğince davanın açıldığının anlaşılmasına göre mahkemece davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçeyle davanın reddine karar verilmesi doğru değildir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz itirazlarının kabulü ile 6100 sayılı HMK.na 6217 Sayılı Kanunla eklenen geçici 3.madde hükmü gözetilerek HUMK.nın 428 ve İİK.nın 366.maddesi uyarınca kararın BOZULMASINA, taraflarca İİK"nun 366/3. maddesi gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 10 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine, peşin harcın istek halinde temyiz edene iadesine, 13.12.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.