Esas No: 2021/10378
Karar No: 2021/13052
Karar Tarihi: 25.11.2021
Danıştay 6. Daire 2021/10378 Esas 2021/13052 Karar Sayılı İlamı
T.C.
D A N I Ş T A Y
ALTINCI DAİRE
Esas No : 2021/10378
Karar No : 2021/13052
DAVACILAR : 1- ...
2-...
3- ...
4- ...
5- ...
6-...
DAVALI : ... Başkanlığı - ...
DAVANIN KONUSU : Rize İli, Çayeli İlçesi, ... Mahallesi sınırları içerisinde bulunan özel mülkiyete konu taşınmazların bölgede meydana gelen sel ve heyelan afeti nedeniyle ihtiyaç duyulan yapılaşmanın ivedilikle gerçekleştirilmesi amacıyla Toplu Konut İdaresi Başkanlığı tarafından, 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 27. maddesi uyarınca acele kamulaştırılmasına ilişkin 19/08/2021 tarihli ve 31573 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan 18/08/2021 tarih ve 4381 sayılı Cumhurbaşkanı Kararının, davacılara ait olduğu belirtilen Rize İli, Çayeli İlçesi, ... Mahallesi, ... ada ... parsel, ... ada ... parsel ve ... ada ... parsel sayılı taşınmazlar yönünden iptali ve yürütmesinin durdurulması istenilmektedir.
DANIŞTAY TETKİK HAKİMİ ... 'IN DÜŞÜNCESİ : 2577 sayılı Kanunun 3. ve 5. maddelerine uygun olmayan dava dilekçesinin, aynı Kanunun 15. maddesinin birinci fıkrasının (d) bendi uyarınca reddedilmesi gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Altıncı Dairesince, Tetkik Hakiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 14. maddesi gereğince incelendikten sonra, işin gereği görüşüldü:
İLGİLİ MEVZUAT:
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun "İdari davaların açılması" başlıklı 3. maddesinin 2. fıkrasının (b) bendinde; dava dilekçelerinde davanın konusu ve sebepleri ile dayandığı delillerin gösterileceği; 14. maddesinin üçüncü fıkrasında, dilekçelerin sırayla a) görev ve yetki, b) idari merci tecavüzü, c) ehliyet, d) idari davaya konu olacak kesin ve yürütülmesi gereken bir işlem olup olmadığı, e) süre aşımı, f) husumet, g) 3. ve 5. maddelere uygun olup olmadıkları yönlerinden inceleneceği belirtilmiş; 15. maddenin birinci fıkrasının (d) bendinde, dilekçelerde 14. maddenin 3/g bendine aykırılık görülmesi halinde otuz gün içinde 3. ve 5. maddelere uygun şekilde düzenlemek veya noksanları tamamlamak üzere dilekçenin reddine karar verileceği; beşinci fıkrasında ise, 1. fıkrasının (d) bendine göre dilekçenin reddedilmesi üzerine yeniden verilen dilekçelerde aynı yanlışlıklar yapıldığı takdirde davanın reddedileceği hükme bağlanmıştır.
Aynı Kanun'un 5. maddesinin birinci fıkrasında, her idari işlem aleyhine ayrı ayrı dava açılacağı, ancak aralarında maddi veya hukuki yönden bağlılık ya da sebep sonuç ilişkisi bulunan birden fazla işleme karşı bir dilekçe ile de dava açılabileceği, ikinci fıkrasında da, birden fazla şahsın müşterek dilekçe ile dava açabilmesi için davacıların hak veya menfaatlerinde iştirak bulunması ve davaya yol açan maddi olay veya hukuki sebeplerin aynı olması gerektiği hükmüne yer verilmiştir.
HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Yukarıda yer verilen mevzuat hükümleri uyarınca; idari işlemlerin ancak bu işlemlerle meşru, kişisel ve güncel bir menfaat ilişkisi kurulabilenler tarafından iptal davasına konu edilebileceği açık olup, subjektif bir işlem olduğu tartışmasız olan acele kamulaştırma işlemine karşı dava açılabilmesi için kamulaştırmaya konu taşınmaz ile davacı arasında mülkiyet hukukuna dayalı bir menfaat bağının bulunması gerekmektedir.
Dosyanın incelenmesinden, dava konusu acele kamulaştırmaya ilişkin 18/08/2021 tarih ve 4381 sayılı Cumhurbaşkanı Kararının ekinde acele kamulaştırmaya konu taşınmazların mahalle adı, ada ve parsel numarası verilmek suretiyle belirlendiği; birden çok ve farklı taşınmazlar yönünden acele kamulaştırma kararınının iptali için görülmekte olan davanın açıldığı; dava konusu edilen Rize İli, Çayeli İlçesi, ... Mahallesi, ... ada ... parsel, ... ada ... parsel ve ... ada ... parsel sayılı taşınmazlara ilişkin güncel tapu kayıtlarının ve mülkiyet durumunu gösterir belgelerin UYAP sistemi üzerinden (dosyaya tüm tapu kayıtlarının sunulmadığı) incelenmesi sonucunda; anılan taşınmazların tümünde davacıların tamamının malik olmadıkları, davacıların bir kısmının ayrı ayrı hissedar olarak farklı taşınmazların maliki oldukları (..., ... ve ...'nın ... parselin; ... ve ...'nun ... parselin maliki oldukları; ... 'nun ise dava konusu taşınmazlarda malik olmadığı), ... parsel dışındaki diğer tapu kayıtlarının dosyaya sunulmadığı anlaşılmaktadır.
Uyuşmazlık konusu Cumhurbaşkanı kararı Rize İlinde bulunan, farklı imar adalarında ve farklı parsel sayılı taşınmazların acele kamulaştırılmasına ilişkin olup; 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 5. maddesi kapsamında; bir taşınmazda hissedar olan (ya da tek taşınmaz üzerinde bağımsız bölüm sahibi olan) ya da birden çok taşınmazı olan (birden çok taşınmazda aynı şekilde hissedar olan) malikler açısından maddi ve hukuki yönden bağlılık bulunduğundan, yalnızca söz konusu durumda olan taşınmaz malikleri (hissedarları) tarafından, anılan Cumhurbaşkanı kararının maliki oldukları taşınmaza ilişkin kısmının iptali istemiyle tek bir dilekçe ile tek dava açılabileceği sonucuna varılmaktadır.
Buna karşın, birbirinden farklı taşınmazlarda malik olanlar açısından, 2577 sayılı Kanunun 5. maddesi kapsamında her bir taşınmazın incelemesinin ayrı ayrı yapılması gerekmekte olup; bu bağlamda farklı taşınmazlara malik olduğu anlaşılan davacıların (...'nun ise dava konusu taşınmazlarda malik olmadığı) hak ve menfaatlerinde iştirak bulunmadığından; her bir taşınmaz için taşınmaz sahipleri veya hissedarları tarafından ayrı ayrı dava dilekçesi düzenlenerek dava açılması, davacılardan ...'nun da dava konusu taşınmazlar dışında acele kamulaştırma sınırları içerisinde başka bir taşınmaza malik olma durumu bulunması halinde ayrı dava açması gerekmektedir.
Bu durumda, 2577 sayılı Kanunun yukarıda yer verilen 5. maddesinin ikinci fıkrası uyarınca aranan davacıların hak veya menfaatte iştirakinin bulunması koşulunun somut olayda gerçekleşmediği görüldüğünden; davaya konu taşınmazlardan her biri için ayrı ayrı o taşınmazda malik veya hissedar olanlar tarafından tek bir dilekçe ile veya birden fazla taşınmazın hepsinde birlikte malik veya hissedar olanlarca bu taşınmazlar için tek bir dilekçe ile dava açılması, dava konusu taşınmazlarda malik olmayan ...'nun da acele kamulaştırma bölgesinde malik olduğu bir taşınmazının bulunması durumunda bu taşınmazı için ayrı bir dava açması mümkündür.
Bu itibarla; dava dilekçesinin 2577 sayılı Kanunun 3. ve 5. maddelerine uygun olmadığı sonucuna varıldığından, 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 27. maddesi uyarınca tesis olunan 18/08/2021 tarih ve 4381 sayılı Cumhurbaşkanı Kararının hangi taşınmazlara ilişkin kısımlarının iptalinin istenildiğinin açıkça belirtilmesi ve davacıların aynı Kanunun 3. maddesi kapsamında acele kamulaştırma sınırları içerisinde yer alan taşınmazlarda malik olduklarını gösteren güncel tapu kayıtlarının da dosyaya sunulması suretiyle dava açmakta serbest olmak üzere yeniden davalar açılması gerekmektedir.
KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1. 2577 sayılı Kanunun 3. ve 5. maddeleri hükmüne uygun olmayan dava dilekçesinin aynı Kanunun 15. maddesinin 1/d bendi gereğince, bu kararın tebliğ tarihini izleyen günden itibaren otuz (30) gün içinde yeniden dava açılmak üzere reddine,
2. Yeniden verilen dilekçelerde aynı yanlışlıklar yapıldığı takdirde davaların reddedileceği hususunun davacılara duyurulmasına,
3. Yargılama giderlerinin davacılar üzerinde bırakılmasına,
4- Artan posta ücretinin istemi halinde davacılara iadesine, dava dilekçesi örneği ve eklerinin davacılara iadesine, 25/11/2021 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.