
Esas No: 2017/1108
Karar No: 2020/8152
Karar Tarihi: 08.12.2020
Yargıtay 14. Hukuk Dairesi 2017/1108 Esas 2020/8152 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 06.11.2014 gününde verilen dilekçe ile tapu iptali ve tescil talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın reddine dair verilen 27.02.2015 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacı vekili, ... Mahallesi, 2569 ada 2 parsel sayılı taşınmazın yarısına tekabül eden kısmının, 2981 sayılı Yasa uyarınca 35 yılı aşkın zamandır müvekkilinin zilyetliğinde olduğunu, ... Belediye Encümeninin, 31.01.2012 tarih ve 152 sayılı kararı ile davacı adına olan tapu kaydındaki şagil şerhinin, hukuki gerekçe gösterilmeksizin terkin edilmesine karar verildiğini, taşınmazın 3. kişi konumunda olan ... mirasçılarına 31.08.2012 tarihinde satıldığını, tapu kaydında şagil sıfatı ile şerh sahibi olan diğer kişilere tapuda devirlerin yapıldığını, davalı ...’un, ... mirasçısı olduğundan iyiniyetli olarak kabul edilemeyeceğini ileri sürerek 2569 ada 2 parsel sayılı taşınmaz üzerine yapılmış olan ve davalıya ait 8 ve 10 nolu bağımsız bölümlerin tapu kaydının iptali ile müvekkili adına tescilini istemiştir.
Mahkemece, davacının, satışa ilişkin encümen kararının iptaline yönelik dava açması gerektiği, ancak encümen kararı iptal edilmediği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Hüküm, davacı vekilince temyiz edilmiştir.
Tapu sicilinin tutulması prensiplerinden biri tescil, diğeri sicilin aleniliği (güvenilirliği), bir diğeri Hazinenin kusursuz sorumluluğu, sonuncusu ise geçerli bir hukuki sebebinin bulunması, yani kaydın illetten mücerret olmamasıdır.
Davacı vekilinin, temyiz dilekçesinde encümen kararının iptali için 16.12.2014 tarihinde iptal davası açtıklarını belirttiği anlaşılmaktadır. Somut olayda, davacı Belediye Encümen Kararının iptali ile davalıya yapılan devrin geçersiz olduğu, başka bir ifadeyle davalı adına yapılan tescilin yolsuz olduğunu ileri sürdüğünden mahkemece, dosyaya ibraz edielen, idari işlemin iptaline yönelik İstanbul 3. İdare Mahkemesinin 2016/2427 Esas sayılı dava dosyasının akıbeti sorularak dava ile ilgili olduğunun saptanması halinde bekletici mesele yapılması ve anılan davanın sonucu beklenildikten sonra taraf delilleri değerlendirilmek suretiyle işin esası hakkında karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde davanın reddine karar verilmesi doğru görülmemiş, bu sebeplerle hükmün bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz harcının iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere 08.12.2020 tarihinde oy birliği ile karar verildi.