4. Hukuk Dairesi 2017/4511 E. , 2018/4346 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
DAVALILAR : 1-... 2-Arabacı İnş Enerji Mad. San. Tic. Ltd. Şti. vekili Avukat ...
Davacı ... Başkanlığı vekili Avukat Hakan Erol tarafından, davalılar ... ve Arabacı İnş Enerji Mad. San. Tic. Ltd. Şti. aleyhine 15/10/2010 gününde verilen dilekçe ile 5434 sayılı Kanun"un 129. maddesine dayalı rücuen alacak istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın reddine dair verilen 13/11/2014 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davacı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü.
Dava, Emekli Sandığı iştirakçisinin trafik kazası sonucu vefatı nedeni ile ödenen aylıkların davalılardan rücuen tahsili istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın esastan reddine karar verilmiş; hüküm, davacı kurum vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Davacı kurum vekili; Emekli Sandığı iştirakçisi Ahmet Aydemir’in, 15/07/2007 tarihinde davalıların sürücü ve işleteni olduğu 67 YD 456 plaka sayılı aracın çarpması neticesinde vefat ettiğini, davacı Kurum tarafından sigortalının hak sahiplerine 5434 sayılı Emekli Sandığı Kanunu’nun 129. maddesi gereğince dul ve yetim aylığı bağlandığını; davalılardan ...’nın Gökçebey Asliye Ceza Mahkemesinin 2008/13 esas 2008/57 sayılı kararı ile taksirle ölüme neden olmak suçundan cezalandırılmasına karar verildiğini beyan ederek, ödenen aylıklar ile peşin sermaye değerinin davalılardan rücu yolu ile tahsili isteminde bulunmuştur.
Davalılar vekili; davanın reddine karar verilmesi gerektiğini savunmuştur.
Mahkemece, kurum iştirakçisinin hak sahiplerine bağlanan dul-yetim aylığı ve bağlanan aylıkların peşin sermaye değerinden oluşan kurum zararı nedeniyle, zararı meydana getiren kişilere karşı bir rücu hakkı bulunmadığı gerekçesi ile, davanın reddine karar vermiştir.
Davanın yasal dayanağı olan, 5434 sayılı Emekli Sandığı Kanununun 129. maddesinde; "Vazifeleri içinde veya dışında herhangi sebeple zarar görmüş veya tehlikeye düşmüş ve bundan dolayı adi malül durumuna girmiş iştirakçilerin veya bunlardan ölenlerin, dul ve yetimlerinin; sebep olanlar aleyhine açacakları davaları Sandık dahi kovuşturmaya ve bu davalara üçüncü şahıs olarak girmeye ve dul ve yetimler tarafından dava açılmamış ise bunu doğrudan doğruya açmaya yetkilidir.
Dava sonunda para tazminatı da alınırsa bundan kovuşturma için yapılan masraflarla birlikte emekli, adi malüllük, dul ve yetim aylıkları bağlanan hallerde bu aylıkların beş yıllığı; (Toptan ödeme) yapılan hallerde de bunların toplamının yarısı Sandıkça alınarak, varsa, geri kalanı ilgililere ödenir.
./..
-2-
Sebep olanlar iştirakçi ise ve bunlara bu Kanuna göre Sandıklarca herhangi adla olursa olsun ödeme yapılacaksa istihkakları dava sonuna kadar hükmolunacak tazminata karşılık olmak üzere ödenmez" hükmü yer almaktadır.
Dosyanın incelenmesinde; Gökçebey Asliye Hukuk Mahkemesinin 2008/239 esas 2013/40 sayılı dava dosyasında, Emekli Sandığı İştirakçisi müteveffa Ahmet Aydemir’in mirasçıları tarafından eldeki dosyanın davalılarına yönelik, maddi ve manevi tazminat davası açıldığı ve mahkeme tarafından hükmedilen destekten yoksun kalma tazminatından, davacı kurum tarafından hak sahiplerine ödenen dul ve yetim aylıklarının peşin sermaye değerinin indirildiği ve hükmün, 21. Hukuk Dairesinin 2013/16734 esas 2013/23450 sayılı kararı ile onanarak kesinleştiği anlaşılmıştır. Bu durumun, davalıların sorumluluklarını gerektirip gerektirmediğinin belirlenmesi yönünden, anılan dava dosyasının değerlendirilerek bir karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme sonucu yazılı gerekçe ile karar verilmesi doğru olmamış kararın bu nedenle bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, bozma nedenine göre davacının diğer temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığına 22/05/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.