20. Hukuk Dairesi Esas No: 2017/115 Karar No: 2019/5212 Karar Tarihi: 25.09.2019
Yargıtay 20. Hukuk Dairesi 2017/115 Esas 2019/5212 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Bu dava, kadastro sırasında davalı adına tespit edilen bir taşınmazın davacı Hazine tarafından tescilinin iptali ve taşınmazın Hazine adına tescili talebiyle açılmıştır. Mahkemece, dava reddedilmiş ve adına tescil kararı verilen davalı yararına 3402 sayılı Kanunun 14. maddesinde yazılı kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği yoluyla taşınmaz edinme koşullarının oluştuğu belirlenerek hüküm verilmiştir. Dava, kadastro tespitine itiraz niteliğindedir ve taşınmazın bulunduğu yörede ilk tesis kadastro 1973 yılında yapılmıştır. 2015 yılında ise orman kadastro çalışmaları yapılmış ve dava konusu taşınmaz 3402 sayılı Kanunun Geçici 8. maddesi gereği yapılan kadastro çalışmalarında davalı adına tespit edilmiştir. Kararda belirtilen kanun maddeleri ise şöyledir: 766 sayılı Kanun, 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 14. ve 22/a maddeleri ve Ek-5 maddesi, Harçlar Kanunu'nun değişik 13/j maddesi.
20. Hukuk Dairesi 2017/115 E. , 2019/5212 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı Hazine vekili tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R kastro sırasında...., 115 ada 9 parsel sayılı 624,11 m2 yüzölçümündeki taşınmaz, bahçe vasfı ile belgesizden kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle davalı adına tespit edilmiştir. Davacı Hazine vekili 18.01.2016 havale tarihli dava dilekçesinde; çekişmeli taşınmazın öncesinin orman olduğu, özel mülkiyete konu olamayacağı ve zilyetlikle mülk edinme koşullarının gerçekleşmediğini belirterek tespitin iptali ile taşınmazın Hazine adına tescilini talep ve dava etmiştir. Mahkemece, davanın reddine, dava konusu parselin tespit gibi tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiş, hüküm davacı Hazine vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava kadastro tespitine itiraz niteliğindedir. Taşınmazın bulunduğu yörede ilk tesis kadastrosu 1973 yılında 766 sayılı Kanun hükümlerine göre yapılmıştır. 2015 yılında, 3402 sayılı Kadastro Kanununun 22/a maddesi ile yenileme çalışması ve 3402 sayılı Kadastro Kanununun Ek-5 maddesi gereği orman kadastro çalışmaları yapılmış,orman kadastro çalışmaları 03/10/2015 tarihinde kesinleşmiştir. Dava konusu taşınmaz 3402 sayılı Kadastro Kanununun Geçici 8. maddesi gereği yapılan kadastro çalışmalarında davalı adına tespit edilmiş, askı süresinde dava açıldığından kesinleşmemiştir. İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye, uzman orman bilirkişi tarafından eski tarihli hava fotoğrafları ve memleket haritasına dayalı olarak yöntemine uygun biçimde yapılan inceleme ve araştırmada çekişmeli taşınmazın orman sayılmayan yerlerden olduğu anlaşıldığına ve adına tescil kararı verilen davalı yararına 3402 sayılı Kanunun 14. maddesinde yazılı kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği yoluyla taşınmaz edinme koşullarının oluştuğu belirlenerek yazılı biçimde hüküm kurulmasında bir isabetsizlik bulunmadığına göre, yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile usûl ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, Harçlar Kanununun değişik 13/j maddesi gereğince Hazineden harç alınmasına yer olmadığına 25/09/2019 gününde oy birliği ile karar verildi.