4. Hukuk Dairesi Esas No: 2016/9676 Karar No: 2018/4345 Karar Tarihi: 21.05.2018
Yargıtay 4. Hukuk Dairesi 2016/9676 Esas 2018/4345 Karar Sayılı İlamı
4. Hukuk Dairesi 2016/9676 E. , 2018/4345 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Davacı ... Çam vekili Avukat ... tarafından, davalı ... aleyhine 23/06/2014 gününde verilen dilekçe ile kasten yaralama nedeni ile maddi ve manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın maddi tazminat istemi yönünden reddine, manevi tazminat istemi yönünden kısmen kabulüne dair verilen 03/09/2015 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davalı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasaya uygun gerektirici nedenlere, özellikle delillerin değerlendirilmesinde bir isabetsizlik görülmemesine göre davalının manevi tazminata yönelik temyiz itirazları reddedilmelidir. 2-Davalının diğer temyiz itirazlarına gelince; Dava; kasten yaralama nedeni ile maddi ve manevi tazminat istemi ile müşterek çocuk için nafaka istemine ilişkindir. Davacı vekili; davalı ile müvekkilinin resmi nikah olmaksızın birlikte yaşadıklarını ve müşterek bir kız çocuklarının olduğunu, davalının müvekkiline kötü muamelede bulunduğunu, resmi nikah yapacağından bahisle müvekkilini kandırdığını ve küçük çocuğu ile ortada bıraktığını belirterek maddi ve manevi zararın tazmini isteminde bulunmuştur. Davalı; davanın reddine karar verilmesi gerektiğini savunmuştur. Mahkemece; taraflar arasında Türk Medeni Kanununa uygun şekilde kurulmuş ve hukuken geçerli bir evlilik olmadığından bahisle davacının maddi tazminat istemi reddedilmiş; taraflar arasındaki birlikteliğin son bulması ile davacının dul yerine konularak kişilik haklarının zarar görmesi nedeni ile manevi tazminat isteminin kısmen kabulüne karar verilmiş; ayrıca müşterek çocuğun velayetinin davacıya verilmesine, çocuk ile davalı arasında kişisel ilişki kurulmasına, çocuk için iştirak nafakası bağlanmasına karar verilmiştir. Görev, kamu düzenine ilişkindir. Mahkemece yargılamanın her aşamasında kendiliğinden dikkate alınması gerekir. 4787 sayılı Aile Mahkemelerinin Kuruluş, Görev ve Yargılama Usullerine Dair Kanunun, 5133 sayılı Kanunla değişik 4. maddesi; 4721 sayılı Türk Medeni Kanununun ikinci kitabından üçüncü kısım hariç olmak üzere (TMK m. 118-395) kaynaklanan bütün davalar, aile mahkemeleri kurulan yerlerde bu mahkemelerce bakılacağını; aynı Yasanın 2. maddesi de, aile mahkemesi kurulmayan yerlerde bu kanun kapsamına giren dava ve işler asliye hukuk (aile) mahkemelerinde bakılacağını hükme bağlamıştır. Şu halde Aile Mahkemesi kurulmayan yerlerde Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulunca belirlenen Asliye Hukuk Mahkemelerinde davanın Aile Mahkemesi sıfatı ile ./..
-2-
görülüp karara bağlanması gerekir. (H.G.K. 16.11.2005 tarih ve 2/673-617 sayılı kararı). Velayet, kişisel ilişki tesisi ile iştirak nafakasına hükmedilmesi de Aile Mahkemesinin görevleri arasındadır. Şu halde; velayet, kişisel ilişki tesisi ile iştirak nafakasına hükmedilmesi istemli uyuşmazlıkların Aile Mahkemesince görülüp çözülmesi gereken hususlar olduğu halde, mahkemece bu hususlara ilişkin olarak hüküm kurulmuş olması usul ve yasaya aykırı olduğundan kararın bu nedenle bozulmasını gerektirmiştir. SONUÇ: Temyiz edilen kararın yukarıda (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, davalının diğer temyiz itirazlarının ise (1) numaralı bentte gösterilen nedenlerle REDDİNE ve peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 21/05/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.