10. Hukuk Dairesi 2020/2072 E. , 2020/4202 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi :İş Mahkemesi
Dava, hizmet ve sigorta primine esas kazanç tutarının tespiti istemine ilişkindir.
Mahkemece, bozmaya uyularak yapılan yargılama neticesinde davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Hükmün, davalılar vekillerince temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteklerinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla, dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra, işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
Dosyadaki yazılara, toplanan delillere ve hükmün dayandığı gerektirici sebeplere göre, davalılar vekillerinin sair temyiz itirazlarının reddi gerekir.
Önceki bozma ilamımızda "Diğer taraftan, 506 sayılı Kanunun 63/A bendinde; yaşlılık aylığı almakta iken çalışmaya başlayanların yaşlılık aylıklarının bu çalışma olgusuna dayalı ve onunla sınırlı olarak kesilmesi gerektiği, 63/B bendinde; tekrar sigortalı bir işte çalışma halinde, sigortalı adına sosyal güvenlik destek primi ödenmesi suretiyle, yaşlılık aylığının ödenmesine devam olunacağı hükümlerinin düzenlendiği, söz konusu maddenin son fıkrasında ise, yaşlılık aylığı almakta iken tekrar çalışmaya başlayan sigortalıya, 506 sayılı Kanunun 63. maddesinin A ya da B bendinden yararlanmak için bir tercih hakkı tanındığı anlaşılmaktadır.
Yukarıdaki yasal düzenleme ve açıklamalar ile ortaya çıkan maddi ve hukuki olgular göz önünde bulundurulduğunda;
1-Tespiti talep edilen çalışma döneminde, 506 sayılı Yasa kapsamında davacının yaşlılık aylığı aldığı gözetildiğinde, talebinin açık ve belirgin olmadığı anlaşılmakla; öncelikle, talebi açıklattırılmalı, isteminin, 506 sayılı Yasa’nın 63/A maddesi kapsamında yaşlılık aylığı kesilerek tüm sigorta kollarına tabi çalışma tespiti mi, yoksa, 63/B kapsamında Sosyal Güvenlik Destek Primine tabi çalışmanın tespiti mi olduğu hususu netleştirilmeli, bunun neticesinde, istemi dikkate alınmak suretiyle, Sosyal Güvenlik Destek Primine tabi çalışma sürelerinin 506 sayılı Kanuna göre, sigortalılık süresi olarak değerlendirilmeyeceği hususu da gözetilerek, uyuşmazlık konusu dönem bakımından her türlü delil ile ispatı mümkün hizmet tespitine yönelik talep hakkında bir karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde red kararı verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir."şeklinde detaylı ve yol gösterici açıklama yapılarak karar bozulmuştur.
Bozma ilamına uyulmasına rağmen bozmanın gereği mahkemece tam olarak yerine getirilmemiştir. Mahkemece, bozma kararı sonrasında davacı vekilinin talebinin 506 sayılı Kanun"un 63/B maddesi kapsamında olduğunu belirttiği sürelerin sigortalılık süresi olarak değerlendirilemeyeceği kabul edilmesine rağmen, hizmetin tespiti ile tespit edilen sürelerin sigortalılık süresinden sayılamayacağının tespiti yönünde, davacının sosyal güvenlik destek primine tabi çalışması yönünden 506 sayılı Kanunun 63/B fıkrasına aykırı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
Ne var ki, bu aykırılığın giderilmesi yeniden yargılamayı gerektirmediğinden karar bozulmamalı, 6100 sayılı Hukuk Muhakemesi Kanunu"nun geçici 3. maddesi yollamasıyla mülga 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun 438. maddesi uyarınca düzeltilerek onanmalıdır.
SONUÇ: Hüküm fıkrasının 3. bendinin silinerek yerine "Tespitine karar verilen sürelerin sosyal güvenlik destek primine tabi çalışma olarak geçtiğinin tespitine" ibaresinin yazılmasına ve hükmün bu şekli ile DÜZELTİLEREK ONANMASINA, temyiz harcının istek halinde davalı şirkete iadesine, 01.07.2020 gününde oybirliğiyle karar verildi.