15. Hukuk Dairesi Esas No: 2015/5416 Karar No: 2016/2622 Karar Tarihi: 05.05.2016
Yargıtay 15. Hukuk Dairesi 2015/5416 Esas 2016/2622 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Davalı iş sahibi geçici kabulün yapıldığı, ancak kesin kabulün yapılmadığı gerekçesiyle teminat mektuplarının iade edilmediği durumda yüklenicinin kesin kabul yapılması ve teminat mektuplarının iadesi istemiyle dava açtı. Davalı, yüklenicinin geçici kabulde saptanan eksiklikleri tamamlamadığını ve dava talebinin reddedilmesini savundu. Mahkeme, asıl davanın reddine ve birleşen davanın kabulüne karar verdi. Ancak Yargıtay, kesin kabul yapılmadan teminat mektuplarının iadesi yapılamayacağını ve yüklenicinin kesin kabule hazır hale getirmede yetersiz kaldığına dair bilirkişi raporu olmadan hüküm verilmesinin doğru olmadığını belirtti. Bu nedenle karar bozuldu ve eksik ve kusurların bedeli hesaplatılarak yeniden hüküm verilmesi gerektiği vurgulandı. Kararda yer alan kanun maddeleri ise; Bayındırlık İşleri Genel Şartnamesi'nin 42. ve 44. maddeleri ile 818 sayılı Borçlar Yasası'nın 98. madde yollamasıyla 44. maddesi olarak belirtildi.
15. Hukuk Dairesi 2015/5416 E. , 2016/2622 K.
"İçtihat Metni"
Mahkemesi :Asliye Hukuk Mahkemesi
Yukarıda tarih ve numarası yazılı hükmün duruşmalı olarak temyizen tetkiki davacı-birleşen dosya davalı vekili tarafından istenmiş olmakla duruşma için tayin edilen günde davacı-birleşen dosya davalı vekili Avukat ile davalı birleşen dosya davacı vekili Avukat geldi. Temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşıldıktan ve hazır bulunan taraflar avukatları dinlendikten sonra vaktin darlığından ötürü işin incelenerek karara bağlanması başka güne bırakılmıştı. Bu kere dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği konuşulup düşünüldü:
- K A R A R -
Asıl dava, davacının yükümlülüğünde bulunan ....ve sulama inşaatının davalı iş sahibince geçici kabulü yapılmasına karşın kesin kabulünün yapılmadığını bu nedenle teminat mektuplarının da iade edilmediğinden kesin kabulün yapılmasına, teminat mektuplarının iadesine karar verilmesi istemiyle açılmıştır. Davalı cevabında, geçici kabulde saptanan eksik ve kusurların davacı tarafından verilen süreye karşın tamamlanıp teslim edilmediğini belirterek davanın reddini savunmuş, birleşen davasında, geçici kabul noksan ve kusurlarının yüklenici nam ve hesabına tamamlattırıldığını, irad kaydedilen teminat bedelinin mahsubundan sonra kalan 219.169,21 TL alacağın tahsiline karar verilmesini istemiştir. Mahkemece, asıl davanın reddine, birleşen davanın kabulüne karar verilmiş, karar, davacı ve birleşen davada davalı ... İnş. Ltd. Şti. vekilince temyiz edilmiştir. 1- Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre asıl davada davacı ve birleşen davada davalı ... İnş. Ltd. Şti. vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir. 2-Taraflar arasında düzenlenen 18.09.2000 tarihli sözleşmeyle davacı tarafından yapımı yükümlenilen..... ve sulama inşaatının 11.12.2009 tarihinde düzenlenen ve davalı idarece 30.12.2009 tarihinde onaylanan geçici kabul tutanağında saptanan ve kabule engel olabilecek eksik ve kusurlu imalâtların kesin kabul tarihine kadar tamamlanarak inşaatın kesin kabule hazır hale getirilmesi için yüklenici davacıya süre Okundu.
verilmiştir. Ancak davalı iş sahibinin dosyada mevcut çeşitli uyarılarına karşın inşaat tamamlanıp teslime uygun duruma getirilemediğinden davalı tarafından kesin kabul yapılmamıştır. Sözleşmenin 3. maddesinde Bayındırlık İşleri Genel Şartnamesi sözleşme ekleri arasında gösterilmiştir. Bu şartnamenin 42. maddesinde, geçici kabul ile kesin kabul arasında geçen süreye teminat süresi denilmekte olup bu süre genel olarak 12 aydır. Şartnamenin 44. maddesince yüklenici teminat süresinde işi kesin kabule elverişli duruma getirmeyerek bir gecikmeye yol açmış ise idare yükleniciye geçici kabule ilişkin 41. madde de belirtildiği biçimde ceza uygulayarak eksik ve kusurların giderilmesini bekler ya da gecikme 30 günü geçerse ceza uygulamasına devam etmekle birlikte kusur ve eksikleri yüklenici hesabına kendisi giderir. Somut olayda davacı yüklenici kesin kabule hazır duruma getirdiğini bildirmiş ise de 08.08.2012 tarihinde iş sahibi idarece yapılan incelemede kesin kabule hazır olmadığına ilişkin tutanak düzenlenmiş, yüklenici de 14.09.2012 tarihli yazısında, arızaları giderdiğini belirterek tutanağa itiraz etmiş, ancak eksik ve kusurların giderilmediği daha sonra yapılan bilirkişi incelemeleriyle sabit olmuştur. Buna göre yüklenicinin 08.08.2012 tarihinde kesin kabule hazır duruma getiremediği anlaşıldığından az yukarıda değinilen şartname hükümleri ve sözleşme tarihinde yürürlükte bulunan mülga 818 sayılı Borçlar Yasası"nın 98. madde yollamasıyla 44. maddesi hükmünce idarenin makül sürede eksik ve kusurları gidermesi gerekirken zararın artmasına sebebiyet vererek 2013 yılında yüklenici nam ve hesabına gidermek suretiyle bedelin ödenmesi istemi kabul edilemez. Mahkemece bilirkişi raporuyla bağlı kalınarak hükme varılması doğru olmamıştır. O halde yapılması gereken iş, bilirkişilerden ek rapor alınarak 08.08.2012 tarihi itibariyle eksik ve kusurlu imalât bedelini hesaplatmak ve sonucuna göre hüküm kurmaktan ibarettir. Bu hususlar üzerinde durulmadan eksik incelemeyle hükme varılması usul ve yasaya aykırı olmuş, kararın bozulması uygun bulunmuştur. SONUÇ: Yukarıda 1. bentte açıklanan nedenlerle davacı ve birleşen davada davalı ... İnş. Ltd. Şti."nin diğer temyiz itirazlarının reddine, 2. bent uyarınca hükmün davacı- birleşen dosya davalısı yararına BOZULMASINA, 1.350,00 TL duruşma vekâlet ücretinin davalı-birleşen dosya davacısından alınarak Yargıtay"daki duruşmada vekille temsil olunan davacı-birleşen dosya davalısına verilmesine, ödediği temyiz peşin harcının istek halinde temyiz eden davacı-birleşen dosya davalısına geri verilmesine, karara karşı tebliğ tarihinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme isteminde bulunulabileceğine 05.05.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.