Nitelikli dolandırıcılık - resmi belgede sahtecilik - Yargıtay 23. Ceza Dairesi 2015/3633 Esas 2015/5108 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
23. Ceza Dairesi
Esas No: 2015/3633
Karar No: 2015/5108
Karar Tarihi: 14.10.2015

Nitelikli dolandırıcılık - resmi belgede sahtecilik - Yargıtay 23. Ceza Dairesi 2015/3633 Esas 2015/5108 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Sanık, arkadaşı olan birinin arabasını kiralamak için mağdurdan ücret peşin verdi. Ancak işlerin uzaması nedeniyle kira süresini uzatmak ve kalan kira bedelini ödemek için suça konu çeki verdikleri ortaya çıktı. Suçlanan kişi, resmi belgede sahtecilik ve nitelikli dolandırıcılık suçlarını işlediği iddiasıyla mahkum oldu. Ancak nitelikli dolandırıcılık suçu kısmen bozuldu çünkü çek, önceden doğan bir borcun ödenmesi için verildi. Çekin sahteliği ile ilgili kriminal raporlar da var. Bu nedenle sadece resmi belgede sahtecilik suçu onaylandı. Kararda 1412 sayılı CMUK'nın 321. maddesi ve 5320 sayılı Kanun'un 8/1. maddesine yer verilerek, sanığın temyiz itirazları kabul edildi ve kararın bozulmasına karar verildi. Maddelerin açıklamaları ve detayları yazıda bulunmamaktadır.
23. Ceza Dairesi         2015/3633 E.  ,  2015/5108 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
    SUÇ : Nitelikli dolandırıcılık, resmi belgede sahtecilik
    HÜKÜM : Mahkumiyet

    Dosya incelenerek gereği düşünüldü:
    Sanığın arkadaşı olan ..."ın, mağdur ..."den ücretini peşin vermek suretiyle araç kiraladığı, ancak Konya"da olması ve işlerinin uzaması nedeniyle mağdur ..."ü telefon ile arayarak araç kira sözleşmesinin uzatılması ve kira uzatma bedelinin aracı getirdiğinde ödeme konusunda anlaştıkları, ..."ın kiraladığı araç ile işi bitince arkadaşı olan sanığın aracı alarak kira süresi sonuna kadar kullandığı, kira süresi bitiminde de mağdur ..."ün kız arkadaşı ..."e aracı ve kalan kira bedelini ödemek üzere gittiği, sanığın burada kira bedelini suça konu ... Bankası ... Şubesine ait 750 TL bedelli çek ile ödemeyi teklif ettiği, ..."in kira sözleşmesini ... ile yapmış olmaları nedeniyle ..."ın çeki cirolamasını istediği, bunun üzerine iş yeri dışarısına çıkan sanığın çekin arkasına ... ismini yazıp imza atarak ..."e suça konu çeki verdiği, ..."in tahsil için bankaya gittiğinde suça konu çekin sahte olarak tanzim edildiğini öğrendiği, sanığın bu surette resmi belgede sahtecilik ve nitelikli dolandırıcılık suçlarını işlediği iddia ve kabul olunan somut olayda;
    1-) Sanık hakkında resmi belgede sahtecilik suçundan verilen mahkumiyet hükmüne yönelik temyiz taleplerinin incelemesinde,
    Tanık ..."nin, suça konu çeki sanıktan aldığına ilişkin beyanı, suça konu çekin arkasındaki ... adına atılı birinci ciranta imzasının sanığın eli ürünü olduğuna dair kriminal rapor ve sanığın birbirleri ile çelişen beyanları ile suça konu çeki aldığını belirttiği ... isimli kişi hakkında, her hangi bir açıklayıcı ve şahsı tespite yarar kimlik ve adres bilgisi ile suç konusu çeki hangi hukuki ilişki çerçevesinde aldığı hususlarında somut bir bilgi vermediği anlaşıldığından, resmi belgede sahtecilik suçunun oluştuğuna yönelik kabulde bir isabetsizlik görülmemiştir.
    Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanığın yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle hükmün ONANMASINA,
    2-) Sanık hakkında nitelikli dolandırıcılık suçundan verilen mahkumiyet hükmüne yönelik temyiz taleplerinin incelemesinde,
    Sanığın yerinde görülmeyen diğer temyiz itirazlarının reddine,
    Ancak;
    Sanığın, suça konu çeki önceden doğan borcunu ödemek amacıyla mağdura verdiği tüm dosya kapsamında sabit olması karşısında, ayrıntıları Yargıtay Ceza Genel Kurulu"nun 03/03/1998 gün ve 6/8 – 69 sayılı kararında açıklandığı üzere, önceden doğmuş bir borç için hileli davranışlarda bulunulması halinde, zarar veya borç kandırıcı nitelikte davranışlar sonucu doğmayacağından dolandırıcılık suçunun unsurları itibariyle oluşmayacağı gözetilmeden yazılı şekilde mahkumiyet kararı verilmesi,
    Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 14/10/2015 tarihinde oybirliği ile karar verildi.

















    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.