Yargıtay 14. Hukuk Dairesi 2016/18109 Esas 2020/8142 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
14. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/18109
Karar No: 2020/8142
Karar Tarihi: 07.12.2020

Yargıtay 14. Hukuk Dairesi 2016/18109 Esas 2020/8142 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Davanın konusu, mirasçılık belgesi talebinin reddedilmesi üzerine yapılan temyiz başvurusudur. Davacı, murisin ölüm tarihini ve kendisi ile muris arasındaki irs bağını kanıtlamak zorundadır. Mahkeme reddedici karar vermiştir çünkü murisin ölüm tarihine ilişkin kesin bir bilgi yoktur ve dava sübut bulmamıştır. Ancak mirasçılık belgesi talepleri çekişmesiz yargı işlerinden olduğundan, murisin ölü olup olmadığının belirlenmesi gereklidir. Bütün araştırmalar yapılmadan davanın reddedilmesi doğru değildir. Türk Medeni Kanunu'nun 598. ve 501. maddeleri bu konuda açıklayıcıdır.
14. Hukuk Dairesi         2016/18109 E.  ,  2020/8142 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi

    Talep eden vekili tarafından, 05/08/2013 gününde verilen dilekçe ile mirasçılık belgesi talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın reddine dair verilen 28/10/2015 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi talep eden vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
    _ K A R A R _
    Talep, ... Asliye Hukuk Mahkemesi 2010/110 Esas sayılı dosyasından verilen yetkiye istinaden ... isimli kişinin mirasçılık belgesinin verilmesi istemine ilişkindir.
    Mahkemece, sübut bulmayan davanın reddine karar verilmiştir.
    Hükmü, talep eden vekili temyiz etmiştir.
    4721 sayılı Türk Medeni Kanununun 598. maddesine göre, başvurusu üzerine yasal mirasçı oldukları belirlenenlere, sulh mahkemesince veya noterlikçe mirasçılık sıfatlarını gösteren bir belge verilir.
    Mirasçılık belgesi verilmesine ilişkin davada irs ilişkisi kural olarak nüfus kayıtları ile ispat olunur. Nüfus kayıtları belgeledikleri olguların doğruluğuna kanıt oluşturur. Bunların içeriğinin doğru olmadığının ispatı kanunlarda başka bir hüküm bulunmadıkça herhangi bir şekle tabi değildir (TMK m. 7). Hakim çekismesiz yargıda re"sen araştırma ilkesi uyarınca, davanın ispatı için gerekli bütün delillere başvurabilir.
    Hukukumuzda çekişmeli yargıya tabi davalarda taraflarca hazırlama ilkesi geçerli olup, hakim tarafların talepleri ile bağlıdır. Hakim, talepte bulunan tarafların iddia ettiği olaylar ve ileri sürdüğü delillerle yetinerek karar vermek zorundadır. Çekişmesiz yargıya tabi davalarda ise re"sen araştırma prensibi egemendir. Hasımsız açılan ve çekişmesiz yargıya tabi olan davalarda verilen kararlar kesin hüküm teşkil etmediği gibi bu kararlar açılacak bir iptal davası sonucunda değiştirilebilir veya ortadan kaldırılabilir.
    Mirasçılık belgesi verilmesi istemine ilişkin davalarda davacı, mirasçılık belgesi verilmesini isteyebilmek için murisin öldüğünü ve ölüm tarihini, muris ile kendisi arasındaki irs bağını kanıtlamak zorundadır. Bu tür davaların reddine karar verilebilmesi için murisin hiçbir şekilde yaşamadığının, böyle bir kişinin mevcut olmadığının belirlenmesi veya davacının murisin mirasçısı olmadığının tespiti gerekir.
    Bu açıklamalara göre somut olayda; dosya arasına alınan ... isimli kişinin nüfus kaydının ölüm tarihine ilişkin bölümünde "kapalı" kaydının yazılı olduğu, düşünceler kısmında ise ... isminin karşısında "diğer - 00.00.2008 - Rus Harbi" ibarelerinin yazıldığı olduğu anlaşılmış olup mahkemece ... isimli kişinin nüfus kaydında ölüm tarihi konusunda kesin bir bilgi bulunmadığından davanın sübut bulmadığı gerekçesiyle reddine karar verilmiştir.
    Mirasçılık belgesi istemine ilişkin talepler çekişmesiz yargı işlerinden olup uyuşmazlıklar re"sen araştırma ilkesi çerçevesinde çözülmelidir. Yukarıda da açıklandığı üzere bu tür davaların reddine karar verilebilmesi için murisin hiçbir şekilde yaşamadığının, böyle bir kişinin mevcut olmadığının belirlenmesi gerekir. Temin edilen nüfus kaydına göre ... isimli kişinin ölüm kaydının kapalı olarak görünmesi nedeniyle ölümü ile ölüm tarihine ilişkin kesin bir bilgi elde edilemediği anlaşılmıştır. O halde mahkemece öncelikle ... isimli kişinin ölü olup olmadığı hususundaki belirsizlik konusunda yeterince araştırma yapılması ve gerekirse nüfus kaydına göre tespit edilen akrabalarının beyanlarının alınmasından sonra ortaya çıkan sonuca göre bir değerlendirme yapılarak hüküm kurulması gerekir.
    Bütün aramalara rağmen ... isimli kişinin mirasçısı bulunamaz ise Türk Medeni Kanununun 501. maddesi gereğince son mirasçının Hazine olduğu hususu düşünülerek hüküm tesis edilmelidir.
    Yukarıda belirtilen eksiklikler giderilmeksizin yazılı gerekçe ile davanın reddine karar verilmiş olması doğru görülmediğinden kararın bozulması gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle talep eden vekilinin temyiz itirazlarının kabulüyle hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan harcın yatırana iadesine, 07.12.2020 tarihinde oy birliği ile karar verildi.

    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.