Esas No: 2021/5407
Karar No: 2021/4475
Karar Tarihi: 25.11.2021
Danıştay 2. Daire 2021/5407 Esas 2021/4475 Karar Sayılı İlamı
T.C.
D A N I Ş T A Y
İKİNCİ DAİRE
Esas No : 2021/5407
Karar No : 2021/4475
TEMYİZ EDEN (DAVACI) : …
VEKİLİ : Av. …
KARŞI TARAF (DAVALI) : … Kaymakamlığı
VEKİLİ : Av. …
İSTEMİN KONUSU : … İdare Mahkemesince verilen … günlü, E:…, K:… sayılı kararın, dilekçede yazılı nedenlerle 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesi uyarınca temyizen incelenerek bozulması isteminden ibarettir.
YARGILAMA SÜRECİ :
Dava Konusu İstem : Dava; Erzurum ili, .. Caddesinde bulunan ''... Pastanesi'' isimli davacıya ait işyerinin, 4207 sayılı Tütün Ürünlerinin Zararlarının Önlenmesi ve Kontrolü Hakkında Kanun'un bir yıl içinde 5. kez ihlal edildiğinden bahisle 10 gün süreyle kapatılmasına ilişkin … günlü, … sayılı Yakutiye Kaymakamlığı işleminin iptali istemiyle açılmıştır.
İlk Derece Mahkemesi Kararının Özeti : Danıştay Onuncu Dairesinin 17/12/2018 günlü, E:2015/5404, K:2018/4022 sayılı bozma kararına uyularak verilen ... İdare Mahkemesinin temyize konu kararıyla; işyerinin, 4207 sayılı Kanun'a 4. kez ihlalden dolayı 10 gün süreyle kapatılmasına ilişkin 12/02/2015 günlü, 452 sayılı işlemin iptali istemiyle ... İdare Mahkemesinde açılan davada; 3.ihlal - ikinci tekerrür - üzerine verilen … günlü, … sayılı idari para cezasının uygulanmasına ilişkin işlem ile 4. ihlal nedeniyle işyerinin 10 gün süreyle kapatılmasına yönelik dava konusu işlemin aynı tarihte tebliğ edildiği görülmekle, her ne kadar işyerinde 4. ihlal gerçekleşmiş olsa dahi 3. tekerrür durumu oluşmadığı, işyeri hakkında kapatma cezası uygulanamayacağı belirtilerek dava konusu işlemin iptali yolunda verilen … günlü, E:…, K:… sayılı karar, Danıştay Onuncu Dairesinin 17/12/2018 günlü, E:2015/4645, K:2018/4021 sayılı kararı ile onandığından, işbu davaya konu 5. ihlalin aynı yıl içindeki 4. ihlal (3.tekerrür) olarak kabulü ile dava konusu kapatma cezasının hukuka uygun olduğu sonucuna varıldığı gerekçesiyle davanın reddine hükmedilmiştir.
TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davacı tarafından; uyuşmazlıkta tekerrür şartlarının oluşmadığı, dava konusu işlemin suç ve cezaların yasallığı ilkesine aykırılık teşkil ettiği ileri sürülerek, İdare Mahkemesi kararının bozulması istenilmektedir.
KARŞI TARAFIN CEVABI : Cevap verilmemiştir.
DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ : …
DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin kabulü ile İdare Mahkemesi kararının bozulması gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay İkinci Dairesince; Danıştay Onuncu Dairesi tarafından, Danıştay Başkanlık Kurulunun 18/12/2020 günlü, K:2020/62 sayılı kararının "Ortak Hükümler" kısmının 6. fıkrası uyarınca, ayrıca bir gönderme kararı verilmeksizin Dairemize iletilen dosyada, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
İNCELEME VE GEREKÇE :
MADDİ OLAY :
Temyize konu kararın, 4207 sayılı Kanun'un 5. maddesi uyarınca tesis edilen Kaymakamlık işleminin iptaline ilişkin olduğu anlaşılmaktadır.
İLGİLİ MEVZUAT :
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun “Dilekçeler Üzerinde İlk İnceleme” başlıklı 14. maddesinde, "dava dilekçelerinin maddenin 3. fıkrasında belirtilen hususlar bakımından sırasıyla inceleneceği" belirtilmiş; adı geçen Kanun'un “İlk İnceleme Üzerine Verilecek Karar” başlıklı 15. maddesinin 1/a bendinde ise, "ilk incelemede 14. maddenin 3/a bendinde belirtilen görev hususuna aykırılık görülmesi halinde adli (...) yargının görevli olduğu konularda açılan davaların reddine karar verileceği" hükmüne yer verilmiştir.
4207 sayılı Tütün Ürünlerinin Zararlarının Önlenmesi ve Kontrolü Hakkında Kanun'un 19/01/2008 günlü, 26761 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan 5722 sayılı Kanun'un 3. maddesi ile değiştirilen 2. maddesinde; tütün ürünlerinin tüketilemeyeceği yerler belirtilmiş; 5. maddesinin 16. fıkrasında ise; "Bu maddedeki cezaları gerektiren fiillerin bir yıllık dönemde tekerrürü hâlinde idari para cezası bir kat; ikinci tekerrürü hâlinde iki kat artırılarak verilir. Aynı dönemdeki üçüncü tekerrürde de iş yeri on günden bir aya kadar kapatılır." kuralına yer verilmiştir.
5326 sayılı Kabahatler Kanunu'nun “Genel kanun niteliği” başlıklı 3. maddesinde, "Bu Kanunun; a) İdarî yaptırım kararlarına karşı kanun yoluna ilişkin hükümleri, diğer kanunlarda aksine hüküm bulunmaması halinde, ... uygulanır." hükmüne; "Yaptırım türleri" başlıklı 16. maddesinde; "Kabahatler karşılığında uygulanacak olan idari yaptırımlar, idari para cezası ve idari tedbirlerden ibarettir. İdari tedbirler, mülkiyetin kamuya geçirilmesi ve ilgili kanunlarda yer alan diğer tedbirlerdir." düzenlemesine; anılan Kanun'un “Başvuru yolu” başlıklı 27/1. maddesinde de, idari para cezası ve mülkiyetin kamuya geçirilmesine ilişkin idari yaptırım kararına karşı, kararın tebliği veya tefhimi tarihinden itibaren en geç onbeş gün içinde, sulh ceza mahkemesine başvurulabileceği hükme bağlanmıştır.
HUKUKİ DEĞERLENDİRME :
4207 sayılı Kanun'un mevcut halinde idari yaptırım kararlarına karşı kanun yoluna ilişkin bir düzenleme yer almamaktadır.
5326 sayılı Kabahatlar Kanunu'nun yayımından sonra dava konusu iş yerinin kapatılması işlemine dayanak teşkil eden 4207 sayılı Tütün Ürünlerinin Zararlarının Önlenmesi ve Kontrolü Hakkında Kanun'un yukarıda yer verilen hükümlerinde iş yerlerinin kapatılmasına ilişkin işlemlerin hangi şartlarda yapılabileceği belirtilmiş, ancak bu tür işleme karşı hangi mahkemede dava açılabileceğine ilişkin düzenleme yapılmamıştır.
Uyuşmazlık; davacıya ait işyerinde, kapalı alanda tütün ürünü tüketilmemesine ilişkin yasakların uygulanması ve tedbirlerin alınmasıyla ilgili yükümlülüklere uyulmadığından bahisle 4207 sayılı Kanun'un 5. maddesi gereğince işyerinin 10 gün süreyle kapatılmasına ilişkin işlemden kaynaklanmıştır. Kabahatler Kanunu'nun 3. maddesinde belirtildiği üzere idari yaptırım kararlarına karşı kanun yoluna ilişkin hükümlerin, diğer kanunlarda aksine bir hüküm bulunmaması halinde uygulanacağının açıkça belirtilmiş olması karşısında, uyuşmazlığın 5326 sayılı Kabahatler Kanunu'nun 3. ve 27/1. maddeleri gereği adli yargı bünyesinde bulunan sulh ceza mahkemesince çözümlenmesi gerektiği sonucuna ulaşılmıştır.
Nitekim, Uyuşmazlık Mahkemesinin istikrar kazanmış 24/02/2020 günlü, E:2020/126, K:2020/104 sayılı ve 26/10/2020 günlü, E:2020/430, K:2020/599 sayılı kararları da bu tür uyuşmazlıklarda adli yargının görevli olduğu yönündedir.
Bu durumda, İdare Mahkemesince davanın görev yönünden reddine karar verilmesi gerekirken, işin esasına girilerek bir karar verilmesinde usul hükümlerine uygunluk bulunmamaktadır.
KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. DAVACININ TEMYİZ İSTEMİNİN KABULÜNE,
2. … İdare Mahkemesince verilen … günlü, E:…, K:… sayılı kararın, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun temyize tabi ilk kararın verildiği tarih itibarıyla yürürlükte olan haliyle 49. maddesinin 1/a fıkrası uyarınca BOZULMASINA,
3. Aynı Kanun maddesinin 3622 sayılı Kanun ile değişik 3. fıkrası uyarınca ve yukarıda belirtilen hususlar da gözetilerek yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın anılan Mahkemeye gönderilmesine,
4. 2577 sayılı Kanun'un (Geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmasına devam edilen) 54. maddesinin 1. fıkrası uyarınca bu kararın tebliğ tarihini izleyen günden itibaren onbeş (15) gün içinde Danıştayda karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 25/11/2021 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.