14. Hukuk Dairesi 2020/2234 E. , 2020/8141 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Davacılar vekili tarafından, davalı aleyhine 23/01/2015 gününde verilen dilekçe ile önalım hakkından kaynaklanan tapu iptali ve tescil talebi üzerine bozma ilamına uyularak yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 03/10/2019 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
_ K A R A R _
Dava, önalım hakkına dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.
Davacı vekili...Mahallesi 246 parsel sayılı taşınmazda müvekkilinin paydaş olduğunu ve davalının dava dışı önceki paydaş Orhan Gençtürk"ten 1/4 payını 17.09.2014 tarihinde 21.000,00TL bedelle satın aldığını öğrendiğini, müvekkiline noter bildirimi yapılmadığını belirterek önalım hakkı nedeniyle dava konusu taşınmazda davalı adına kayıtlı 1/4 payın iptali ile müvekkili adına tescilini istemiştir.
Davalı vekili, hak düşürücü sürenin geçtiğini, davacının satışı bildiğini ve kötüniyetli olarak bu davayı açtığını belirterek davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, üç aylık hak düşürücü sürenin geçtiği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Hükmün davacılar vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairemizin 18.03.2019 tarih 2016/16161 Esas, 2019/2402 Karar sayılı ilamıyla "...dosyadaki bilgi ve belgelerden; yapılan satışın, alıcı veya satıcı tarafından davacıya noter aracılığıyla bildirilmediği anlaşıldığından, üç aylık hak düşürücü sürenin geçtiğinden bahsedilemez. Dava, satış tarihinden itibaren iki yıllık hak düşürücü süre içerisinde açıldığından, mahkemece işin esasına girilerek bir karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirmeyle yazılı olduğu üzere hak düşürücü süre nedeniyle davanın reddine karar verilmesi doğru görülmemiş..." şeklindeki gerekçe ile bozulmasına karar verilmiştir.
Mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda, davanın kabulü ile; ... Mahallesi, 1887 ada 31 parsel sayılı taşınmazın davalı adına kayıtlı 1/4 hissesinin önalım hakkı nedeniyle tapu kaydının iptali ile davacı adına kayıt ve tesciline karar verilmiştir.
Hükmü, davalı vekili temyiz etmiştir.
1)Yapılan yargılamaya, toplanan delillere ve dosya kapsamına göre davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde görülmemiş, reddi gerekmiştir.
2)Davalı vekilinin diğer temyiz itirazlarına gelince;
6100 sayılı HMK’nın 297/2. maddesi gereğince; hükmün sonuç kısmında, gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, taleplerden her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında; açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gereklidir.
Somut olayda; mahkemece her ne kadar davanın kabulüne karar verilerek iptaline karar verilen payın davacı adına tesciline şeklinde hüküm tesis edilmiş ise de davada birden fazla davacının olduğu dikkate alınarak iptal edilen payın hangi oranda davacılar adına tescil edileceğine ilişkin infazda tereddüt yaratmayacak şekilde gösterilmemiş olması doğru görülmemiş ise de bu husus kararın bozulmasını ve yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden Hukuk Usulü ve Muhakemeleri Kanununun 438/7. maddesi gereğince hüküm sonucunun aşağıdaki şekilde düzeltilerek onanmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine, (2) numaralı bent uyarınca hüküm sonucunun 1. fıkrasında yazılı olan "davacı adına" kelimelerinin cümleden çıkarılarak yerine "davacılar adına eşit oranda" ibaresinin eklenmek suretiyle hükmün DEĞİŞTİRİLMİŞ ve DÜZELTİLMİŞ bu şekliyle ONANMASINA, peşin yatırılan harcın yatırana iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 07.12.2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.