16. Hukuk Dairesi 2016/1400 E. , 2019/1576 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :SULH HUKUK MAHKEMESİ
DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL
KANUN YOLU : TEMYİZ
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Kadastro sonucu ....Köyü çalışma alanında bulunan 134 ada 15 parsel sayılı 4.261,35 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, vergi kaydı, hibe, ifraz ve taksim nedeniyle davalı ... adına tespit ve tescil edilmiştir. Davacılar ... ve ..., kadastro tespiti sırasında kendilerine ait 134 ada 14 ve 16 parsel sayılı taşınmazların yüzölçümlerinin eksildiğini ve bu eksikliğin davalıya ait 134 ada 15 parsel sayılı taşınmazdan kaynaklandığını ileri sürerek davalıya ait taşınmazın bir bölümü hakkında, tapu iptali ve adlarına tescili istemiyle dava açmışlardır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda, davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Davacılar aynı dava dilekçesiyle ve kendilerini ortak vekille temsil ettirmek suretiyle dava açmış olup, davacı ..., çekişmeli taşınmazın müşterek murisleri ...."tan geldiğini ancak terekenin eşit olarak taksim ve ifraz edilmediğini belirterek dava konusu 15 nolu parselin bir bölümünün tapusunun iptali ile kendi adına tescilini talep etmiş, davacı ... ise, satın alma ve zemindeki fiili kullanım sebebine dayanarak kendisine ait 16 nolu parselin yüzölçümünün artırılması amacıyla dava konusu 15 nolu parselin bir bölümünün tapusunun iptaline ve bu bölümün kendi adına tesciline karar verilmesini istemiştir. Davacı ..."ın, diğer davacının talebine konu 08.12.2014 tarihli fen bilirkişi raporunda (C) harfi ile gösterilen bölüm hakkında davasının olup olmadığı kesin olarak belli olmamakla beraber, mahkemece de bu yön üzerinde durulmamış ve Ayşe’nin davasının (C) bölümüne yönelik olması halinde, davacı ... ile diğer davacı ... arasında menfaat çatışması oluşacağı hususu göz ardı edilmiştir. Öte yandan taşınmazın aynına ilişkin davalarda tanık ve bilirkişilerin taşınmaz başında dinlenmesi gerekir. Tanıkların mahkemece ne şekilde çağrılıp dinlenecekleri 6100 sayılı HMK"nın 243. ve devamı maddelerinde gösterilmiş olup, tanıkların davetiye ile çağrılacakları, ancak davetiye gönderilmeden taraflarca hazır bulundurulan tanıkların da dinleneceği ifade edilmiştir. Davacı vekili tanık deliline dayanmış ve isimlerini de bildirmiş olduğu halde mahkemece, davacı tanıklarına keşif gün ve saatini bildirir davetiye çıkartılmadan keşif yapılmış olması da usul ve yasaya aykırıdır. Bu şekilde eksik inceleme ve araştırmaya dayanılarak hüküm kurulamaz.
O halde, doğru sonuca varılabilmesi için, öncelikle davacı vekiline dava dilekçesi ve talep açıklattırılmak suretiyle, her bir davacının talebinin dava konusu taşınmazın hangi bölümüne ilişkin olduğu, davacı ..."ın talebinin, dava konusu 15 nolu parselin fen bilirkişi raporunda (C) harfi ile belirtilen ve diğer davacı ..."ın fiilen kullandığını belirterek davaya konu ettiği yer olarak gösterilen bölümü kapsayıp kapsamadığı, davacı ... adına açılan davada "tapudaki hisse oranında tescil" istemiyle neyin kastedildiği ve taşınmazın ne kadarlık kısmının tescilinin istendiği hususları net olarak belirlenmeli ve davacı ..."ın talebinin (C) bölümünü de kapsadığının anlaşılması halinde her iki davacı arasında menfaat çatışması söz konusu olacağından, ortak vekille davaya devam edilemeyeceği gözetilerek öncelikle bu usuli sorun giderilmelidir. Davacıların davalarının, çekişmeli taşınmazın ayrı ayrı bölümleri hakkında olduğunun anlaşılması halinde, tarafların dinletmek istedikleri tanıkların usulüne uygun olarak çağrılıp hazır edilmeleri suretiyle mahallinde yaşlı, tarafsız ve yöreyi iyi bilen yerel bilirkişi kurulunun ve tanıkların katılımı ile yeniden keşif icra edilmeli ve bu keşifte yerel bilirkişiler ve tarafların tanıklarından, dava konusu taşınmazın davacı ... ile davalının müşterek murislerinden intikalen geldiği sabit olmakla, murisin ölümünden sonra mirasçıları arasında yöntemince bir taksim yapılıp yapılmadığı, böyle bir taksim yapılmışsa ne zaman ve nerede yapıldığı, taksime tüm mirasçıların veya yetkili temsilcilerinin katılıp katılmadığı, her bir mirasçının payına karşılık ne aldığı, her bir mirasçının payına karşılık aldıkları taşınır ve taşınmaz mallarının akıbetlerinin ne olduğu, çekişmeli taşınmazın kime isabet ettiği, kim tarafından, ne zamandır ve ne suretle kullanıldığı hususları, tutanağın edinme sütunu da okunmak ve edinme sütununda var olduğu belirtilen paylaşım konusunda da beyan alınmak suretiyle, etraflıca sorulup maddi olaylara dayalı olarak açıklattırılmalı, bundan sonra tüm deliller tartışılıp değerlendirilerek sonucuna göre karar verilmelidir. Mahkemece belirtilen şekilde araştırma ve inceleme yapılmadan yazılı olduğu gibi hüküm kurulması isabetsiz olup, temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde görüldüğünden, kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz karar harcının temyiz edenlere iadesine, karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere,
08.03.2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.