22. Hukuk Dairesi 2016/14171 E. , 2019/12483 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (İş) Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : ALACAK
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle, temyiz talebinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili, müvekkilinin davalı avukat yanında icra takip görevlisi olarak çalıştığını, sigorta primlerinin gerçek ücret üzerinden gösterilmediğini, ulusal bayram tatil günleri, hafta tatil günleri çalışmalarının ve fazla çalışmalarının karşılığının ödenmemesi sebebi ile iş sözleşmesini haklı nedenle feshettiğini ileri sürerek ödenmeyen kıdem tazminatı ile bir kısım işçilik alacaklarının davalıdan tahsilini talep etmiştir.
Davalı Cevabının Özeti:
Davalı vekili, davacının asgari ücret ile çalıştığını, başka bir işte çalışmak üzere işten ayrıldığını, devamsızlık sebebi ile iş sözleşmesinin haklı nedenle feshedildiğini, cumartesi günleri çalışma yapılmadığını, dini tatillerde çalışılmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.
Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, yapılan yargılama sonucu, toplanan deliller ve bilirkişi raporu doğrultusunda yazılı gerekçe ile kısmen kabul kararı verilmiştir.
Temyiz:
Karar, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Gerekçe:
1-Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre davalının aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2-Fazla çalışmanın ispatı konusunda iş yeri kayıtları, özellikle işyerine giriş çıkışı gösteren belgeler, iş yeri iç yazışmaları, delil niteliğindedir. Ancak, fazla çalışmanın bu tür yazılı belgelerle ispatlanamaması durumunda tarafların dinletmiş oldukları şahit beyanları ile sonuca gidilmesi gerekir. Bunun dışında herkesçe bilinen genel bazı vakıalar da bu noktada gözönüne alınabilir. İşçinin fiilen yaptığı işin niteliği ve yoğunluğuna göre de fazla çalışma olup olmadığı araştırılmalıdır.
Fazla çalışmanın yazılı delil ya da tanıkla ispatı imkan dahilindedir. İşyerinde çalışma düzenini bilmeyen ve bilmesi mümkün olmayan tanıkların anlatımlarına değer verilemez.
Somut uyuşmazlıkta, fazla çalışma alacağı ihtilaf konusu olup, yargılama sırasında dinlenen davacı tanık beyanlarına göre sözkonusu alacak hesaplanarak hükme bağlanmıştır. Tanıkların beyanları ancak birlikte çalıştıkları döneme dair ispat aracı olabileceğinden, davacının fazla çalışma alacağının tanıklar ile birlikte çalıştığı süre ile sınırlı olarak hesaplanması gerekir. Davacı tanığı ...’nın işe giriş tarihi 2011 yılı mart ayı olarak diğer davacı tanığı ...’un ise 17.09.2010 olarak belirtilmiştir. Davacı tanıklarının sigortalı hizmet döküm cetvelleri getirilerek tam olarak hangi süre içerisinde davalı işyerinde çalıştığı belirlenerek davacı tanıklarının davacıyla birlikte ortak çalışma dönemi ile sınırlı olarak belirlenen tarih aralıkları için hesaplama yapılmalıdır. Bunun dışında kalan dönemler bakımından, yazılı belge bulunmadığından, davacı tanıklarının çalışma süresi haricindeki dönem için işyerinde çalışma düzenini bilmesi mümkün olmadığından söz konusu dönemler için fazla çalışma alacağının ispatlanamadığının kabulü gerekir
Diğer yandan adli tatil ve ramazan ayında fazla çalışma yapılmadığını dinlenen tanıklar beyan ettiği halde bu aylarda fazla çalışma yapılmış gibi hesaplama yapılması hatalı olmuştur.
Açıklanan hususlar gözetilmeksizin yazılı şekilde karar verilmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
Sonuç:
Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebepten dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 10.06.2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.