Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu vekili tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü :
Alacaklı tarafından borçlular hakkında çeke dayalı kambiyo takibi başlatılmış; borçlulardan M.A. L. İİK. 71. maddesine dayalı olarak zamanaşımı itirazında bulunmuştur.
TTK.nun 730/18. maddesinin göndermesiyle çekler hakkında uygulanması gereken aynı kanunun 663. maddesine göre “… müruru zaman” kesen muamele her kim hakkında vaki olmuşsa, ancak ona karşı hüküm ifade eder. Somut olayda borçluya ödeme emrinin 08.02.2006 tarihinde tebliğ edildiği ve dava tarihi 07.02.2007 tarihine kadar hakkında hiçbir işlem yapılmadığı anlaşılmıştır. İcra takibinin diğer borçlusu olan ...– AŞ. hakkında yapılan zamanaşımını kesen işlemler şikayetçi borçlu yönünden hüküm ifade etmesi mümkün olmadığından bu durumda anılan tarihler arasında TTK. 726. maddesinde yazılı 6 aylık zamanaşımı süresi dolmuştur. Alacaklı vekilince açıldığı belirtilen davalar da bu zamanaşımını kesen nitelikte görülmemiştir.
Gebze Asliye Hukuk Mahkemesi’nin2007/5 esasında açılan menfi tespit davası ise (son işlem tarihi olan ) 08.02.2006 tarihine göre TTK.726. maddesinde öngörülen 6 aylık zamanaşımı süresinin dolmasından sonra 08.01.2007 tarihinde açılmıştır. Bu durumda söz konusu menfi tespit davasının da zamanaşımını kesmediği anlaşıldığından; İİK.71. madde göndermesiyle uygulanması gereken aynı yasanın 33/a maddesi uyarınca zamanaşımı itirazının kabulüyle icranın geri bırakılmasına karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçeyle istemin reddi isabetsizdir.
SONUÇ  : Borçlu vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), 21.01.2008 gününde oybirliğiyle karar verildi.