Abaküs Yazılım
13. Hukuk Dairesi
Esas No: 2015/32012
Karar No: 2018/3998
Karar Tarihi: 02.04.2018

Yargıtay 13. Hukuk Dairesi 2015/32012 Esas 2018/3998 Karar Sayılı İlamı

13. Hukuk Dairesi         2015/32012 E.  ,  2018/3998 K.

    "İçtihat Metni"


    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
    DAVACI-KARŞI DAVALI: ... vekili avukat ...
    DAVALI-KARŞI DAVACI: ..... Sanayi Tic. Ltd. Şti. vekili avukat ....

    Taraflar arasındaki itirazın iptali-alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı asıl davanın reddine birleşen dava yönünden ise kısmen kabulüne kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde taraflar avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.

    K A R A R

    Davacı, yeminli mali müşavir olduğunu, davalı ile 29.1.2010 tarihinde bir yıl süreli imzalanan yeminli mali müşavirlik hizmet sözleşmesinin süresi dolmadan önce davalı tarafından tek taraflı olarak feshedildiğini, tek taraflı fesih halinde sözleşmede ücrete ilişkin bir düzenleme bulunmadığını ve sözleşmenin 6. maddesinde sözleşmede hüküm bulunmayan hallerde ilgili mevzuata gönderme yapıldığını, Yeminli Mali Müşavir Ücretlerinin Esasları Hakkında Yönetmeliğin 17. maddesinde sözleşmenin iş sahibince feshi halinde meslek mensubunun ücretinin tamamının ödenmesi geretiğinin düzenlendiğini, ödenmeyen dokuz aylık ücretin karşılığı olan 23.732,45 TL’nın tahsili amacıyla .... 20. İcra Müdürlüğü’nün 2010/10794 esas sayılı dosyası ile başlatılan takibin davalının itirazı üzerine durduğunu ileri sürerek itirazın iptali ile takibin devamına, davalı aleyhine icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini istemiştir.
    Davalı, davacı ile 29.1.2010 tarihinde imzalanan sözleşmenin 5.2 maddesi gereğince 31.3.2010 tarihi itibariyle sonlandırıldığını ve sözleşmenin tek taraflı fesih edildiğine ilişkin olarak 21.4.2010 tarihinde düzenlenen ihtarnamenin davacıya 28.4.2010 tarihinde tebliğ edildiğini, fesih tarihine kadar hakettiği ücretin ödendiğine yönelik savunma yaparak davanın reddini dilemiş; birleşen davada, davalıya 2010 yılı içerisinde davalının aylık ücreti ve KDV iadelerinden doğan ücret alacaklarına karşılık 63.064,00 TL ödeme yapıldığını, yapılan ödemeye karşılık davalı tarafından 60.254,00 TL makbuz kesildiğini, yapılan fazla ödemenin açıklanması için davalıya Karşıyaka 3. Noterliği tarafından 11.8.2010 tarihinde keşide edilerek gönderilen ihtarnameye cevaben yapılan fazla ödemeye ilişkin herhangi bir bilgi verilmediğini ileri sürerek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla yapılan fazla ödeme karşılığı olan 2.810,00 TL’nın faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir.
    Mahkemece, asıl davanın reddine, birleşen dava yönünden ise davanın kısmen kabulü ile 159,85 TL’nın yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, fazlaya ilişkin istemin reddine karar verilmiş; hüküm, taraflarca temyiz edilmiştir.
    1-Davacı, davalı tarafından sözleşmenin tek taraflı ve haksız olarak feshedilmesi nedeniyle sözleşmede kararlaştırılan tüm ücreti istemeye hak kazandığını ileri sürerek, kalan ücretin tahsili amacıyla başlatılan takibe vaki itirazın iptali istemiyle eldeki davayı açmıştır. Davalı, sözleşmeyi haklı feshettiğini savunmuştur. Mahkemece, feshin haklı olup olmadığı değerlendirilmeden sözleşmede yer almayan hükümlerle (madde 6) ilgili olarak Serbest Muhasebeci, Serbest Muhasebeci Mali Müşavir ve Yeminli Mali Müşavir Ücretlerinin Esasları Hakkında Yönetmeliğin 17. Maddesinde, sözleşmenin iş sahibince feshi halinde meslek mensubunun ücretinin tamamının ödenmesi gerekir, hükmü bulunmakta ise de, taraflar arasındaki sözleşmenin 5.2 maddesinde sözleşmenin feshine ilişkin özel düzenleme yapıldığından, yönetmeliğin 17. maddesinin görülmekte olan davada uygulanması mümkün olmadığından, davacının ücret isteyemeyeceğinden bahisle davanın reddine karar verilmiştir. Taraflar arasında imzalanan sözleşmenin 5.2 maddesinde; ‘’Karşılıklı anlaşarak yapılan fesihlerde, mutabakat tutanağının imzalandığı tarihte, tek taraflı fesihlerde yazılı ihbarnamenin yazılı ihbarnamenin tebliği ve ihbar süresinin sonunda sözleşme sona ermiş sayılır.’’ denilmekte olup, bu hükümde, sözleşmenin karşılıklı anlaşma ve tek taraflı fesih halinde ne zaman sona ereceği düzenlenmiş olup, ücrete ilişkin herhangi bir düzenlemeye yer verilmemiştir. Sözleşmenin 6. maddesinde ise; ’’Bu sözleşmede yer almayan konularda, 3568 sayılı Kanun’un ve bu Kanun ile ilgili mevzuatın, .... uygulanır’’ denilmektedir. O halde, mahkemece, sözleşmenin davalı tarafından haklı nedenle fesih edilip edilmediği, haklı fesih halinde davacının ücret isteyemeyeceği, haksız fesih halinde ise davacının sözleşmede kalan süre için ücretini isteyebileceği dikkate alınarak 818 sayılı Borçlar Kanunu’nun 325. maddesi de dikkate alınarak sonucuna uygun bir karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme ve eksik inceleme sonucu yazılı şekilde hüküm kurulması bozmayı gerektirir.
    2-Bozma nedenine göre, asıl dava yönünden davacının sair temyiz itirazlarının incelenmesine, birleşen dava yönünden tarafların temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik gerek görülmemiştir.
    SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle temyiz olunan hükmün BOZULMASINA, (2) nolu bentte açıklanan nedenle davacının asıl dava yönünden sair temyiz itirazlarının incelenmesine, birleşen dava yönünden tarafların temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına, peşin alınan 27,70 TL harcın istek halinde taraflara iadesine, HUMK’nun 440/I maddesi uyarınca tebliğden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 02/04/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.



    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için destek@ictihatlar.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi