22. Hukuk Dairesi Esas No: 2017/27797 Karar No: 2020/2933 Karar Tarihi: 19.02.2020
Yargıtay 22. Hukuk Dairesi 2017/27797 Esas 2020/2933 Karar Sayılı İlamı
22. Hukuk Dairesi 2017/27797 E. , 2020/2933 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :İş Mahkemesi DAVA TÜRÜ : ALACAK
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle, temyiz talebinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı isteminin özeti: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacının davalı iş yerinde 2012 yılına kadar genel sekreter olarak çalıştığını, 2012 yılında emekli olduğunu, davacının emeklilik sonrasında da 31.01.2014 tarihine kadar çalıştığını, iş sözleşmesine haksız olarak son verildiğini belirterek emeklilik sonrası çalıştığı döneme ilişkin kıdem tazminatı, ihbar tazminatı ve tüm çalışma dönemine ilişkin yıllık izin alacağı taleplerinin davalıdan tahsilini talep etmiştir. Davalınım cevabının özeti: Davalı vekili davanın reddini talep etmiştir. Mahkeme kararının özeti: Mahkemece, yapılan yargılama sonucunda yazılı gerekçeyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Temyiz: Karar, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Gerekçe: 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere göre davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir. 2-Taraflar arasında uyuşmazlık davacı işçinin kullandırılmayan izin sürelerine ait ücretlere hak kazanıp kazanmadığı noktasında toplanmaktadır. 4857 sayılı İş Kanunu"nun 59. maddesinde, iş sözleşmesinin herhangi bir nedenle sona ermesi halinde, işçiye kullandırılmayan yıllık izin sürelerine ait ücretlerin son ücret üzerinden ödeneceği hükme bağlanmıştır. Yıllık izin hakkının ücrete dönüşmesi için iş sözleşmesinin feshi şarttır. Bu noktada ilişkinin sona erme şeklinin ve haklı olup olmadığının önemi bulunmamaktadır. Yıllık izinlerin kullandırıldığı noktasında ispat yükü işverene aittir. İşveren yıllık izinlerin kullandırıldığını imzalı izin defteri veya eşdeğer bir belge ile kanıtlamalıdır. Bu konuda ispat yükü üzerinde olan işveren, işçiye yemin teklif edebilir. Somut olayda, davacı davalı nezdinde emeklilik öncesi ve emeklilik sonrası olmak üzere iki dönem halinde çalıştığını ve tüm çalışma dönemi boyunca yıllık izin kullanmadığını iddia etmiş, mahkeme tarafından ise davacının 27 tam yıl boyunca hiç yılık izin kullanmadığının kabulü ile yapılan hesaplamaya itibar ile karar verilmiş ise de yapılan hesaplama dosya kapsamına uygun değildir. Davalı vekili tarafından dosyaya sunulan tarihsiz, davalıya hitaben yazılan ve davacı tarafından imzası inkar edilmeyen dilekçede yıl ve gün belirterek izin talebinde bulunduğu anlaşılmış olup , davacı her nekadar söz konusu belgenin işveren tarafından kendisi yanıltılarak alındığını iddia etmiş ise de belgenin irade fesadına bağlı olarak alındığını usulüne uygun olarak da ispat edememiştir. Bu durumda imzası inkar edilmeyen söz konusu belge davacıyı bağlayacağından bu belgede belirtilen yıllar ile sınırlı olarak davacının yıllık izin talebi değerlendirilmelidir. Bu husus gözetilmeden karar verilmesi hatalı olup, bozmayı gerektirmiştir. SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan sebeplerle BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek olması halinde ilgiliye iadesine, 19.02.2020 tarihinde oybirliği ile karar verildi.