Abaküs Yazılım
6. Hukuk Dairesi
Esas No: 2021/58
Karar No: 2021/529
Karar Tarihi: 30.09.2021

Yargıtay 6. Hukuk Dairesi 2021/58 Esas 2021/529 Karar Sayılı İlamı

6. Hukuk Dairesi         2021/58 E.  ,  2021/529 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik verilen hüküm süresi içinde davacılar ... ile ... vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.

    - K A R A R -

    Asıl davada davacılar vekili, davacıların murisi ile davalı arasında arsa payı karşılığı inşaat yapım sözleşmesi imzalandığını, sözleşme gereği edimlerini yerine getirdiklerini, 2007 yılında tapuyu devrettiklerini, 4 yıl içinde anahtar teslimi yapılacağı halde 2008 yılında ruhsat alınarak inşaatın geç başladığını, inşaatın gecikmesinden dolayı daire başı aylık 500,00 TL için ihtar çektiklerini, sonuç alamadıklarını ileri sürerek, şimdilik 1.000,00 TL"nin alacağın doğduğu tarihten itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte tahsilini talep ve dava etmiştir.
    Asıl davada davalı S.S. ... Konut Yapı Kooperatifi Başkanlığı vekili, 4 yıllık sürenin ruhsat tarihinden itibaren olduğunu, Belediye"nin ruhsatı 2008 yılında verdiğini, müvekkilinin ise inşaatı bitirerek 2012 Temmuz ayında davacılara 2 daire teslim ettiğini, teslimden sonra kiradan söz edilemeyeceğini, davacılara sözleşme dışı fazladan devir yapıldığını, bu yüzden davacıların 9.000,00 TL borçlu olduklarını, bunun için takas, mahsup talepleri olduğunu savunarak davanın reddini talep etmiştir.
    Birleşen dava davacısı S.S. ... Konut Yapı Kooperatifi Başkanlığı vekili,; taraflar arasındaki arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine göre davalıların daire haklarının 1,87 adet olmasına rağmen kendi istekleri doğrultusunda 0,13 daire daha fazladan verildiğini, fazladan verilen bu yerin bedelinin ödenmediğini belirterek fazlaya dair talep ve dava hakları saklı tutulmak üzere 12.129,00 TL"nin yasal faiziyle birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
    Birleşen davada davalılar vekili, davanın reddini talep etmiştir.
    Mahkemece, bozmaya uyularak yapılan yargılama sonucunda “Asıl davanın kabulüne, birleşen dava hakkında mahkemenin 09.04.2015 tarihli 2013/453 esas, 2015/252 karar sayılı kararının kesinleştiği anlaşıldığından karar verilmesine yer olmadığına” karar verilmiş, karar davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    UYAP sistemi üzerinden Dairemizce yazılan 30.06.2021 tarihli müzekkere üzerine, Konya Ticaret Sicil Müdürlüğünce verilen 25.08.2021 tarih 11640 sayılı cevabi yazıda, davalı kooperatifin 04.05.2015 tarihinde ticaret sicilinden terkin edildiği bildirilmiştir.
    Yargılama sırasında davalı kooperatif ticaret sicilinden terkin edildiğinden davalı kooperatifin dava ehliyeti ortadan kalkmış bulunmaktadır.
    Dava ehliyeti; 6100 sayılı HMK 51. maddede açıkça düzenlenmiş olup kişinin kendisinin veya yetkili kılacağı bir temsilci aracılığı ile bir davayı takip etme ve usul işlemlerini yapma ehliyetini ifade eder. Dava ehliyeti, medeni (maddi) hukuktaki TMK"nın 9. maddesinde düzenlenen medeni hakları kullanma (fiil) ehliyetinin usul hukukunda büründüğü şekil olarak anlaşılmalıdır. Buna göre; medeni hakları kullanma ehliyeti bulunan her gerçek ya da tüzel kişi dava ehliyetine sahip kabul edilmelidir. 6100 sayılı HMK 114/1-d maddesinde açıkça düzenlendiği üzere dava ve taraf ehliyeti dava şartlarındandır. Dava şartları davanın başlangıcından sonuna kadar bulunması gereken şartlarıdır. Bir başka deyişle dava açan ve davalı konumunda bulunan her gerçek ya da tüzel kişi bu davanın devamı ve hüküm kesinleşinceye kadar bu ehliyetini korumuş olmalıdır.
    Bilindiği üzere kooperatifin ticaret sicilinden silinmesi işlemi kurucu değil, açıklayıcı nitelik taşır. Kooperatifin tasfiye işlemleri tamamlanmamış ve yasal tasfiye koşulları tamamen yerine getirilmemiş ise, tasfiye kapatılıp ticaret sicilinden kaydının silinmesi halinde tasfiye şekil koşulları yerine getirilmekle sona ermiş sayılamaz. Bu halde kooperatifin yeniden ihyası zorunludur. Tüzel kişiliğin sona erebilmesi için tasfiye işlemlerinin eksiksiz tamamlanması, tasfiyesi gereken hususlarda bir eksikliğin kalmaması gerekir. Gerçek durumu yansıttığı ölçüde ticaret sicili hüküm doğurur. Dava devam ederken tasfiyeye gidilmesi tasfiye kararı alınmasında davanın gizlendiğini ve gözetilmediğini göstermektedir.
    Bu hükümler ve açıklamalar ışığında somut olaya gelince; davanın açıldığı tarih itibariyle dava ehliyeti bulunan davalı kooperatifin davanın devamı sırasında ve hükümden önce terkin edildiği anlaşılmakla, dava ehliyeti ortadan kalkmış durumdadır. Bu durum taraf teşkiline ve dava şartlarına ilişkin bulunduğundan davanın her aşamasında re"sen nazara alınması gereken bir durum olduğundan Dairemizce de re"sen nazara alınarak taraf teşkili yönünden kararın bozulması gerekmiştir.
    Bu durumda, mahkemece davacılara uygun süre verilerek davalı kooperatifin ihyası için dava açmaları sağlanmalı, kooperatifin ihya edilerek yeniden sicile kaydından sonra usulünce taraf teşkili sağlanarak davaya devamla esas hakkında karar verilmelidir.
    Açıklanan sebeplerle diğer temyiz itirazları incelenmeksizin hükmün bozulmasına karar vermek gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle kararın davacılar yararına BOZULMASINA, bozma nedenine göre davacıların diğer temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde temyiz edene iadesine, karara karşı tebliğ tarihinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme isteminde bulunulabileceğine, 30.09.2021 gününde oy birliğiyle karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi