Esas No: 2018/4912
Karar No: 2021/4142
Karar Tarihi: 29.11.2021
Danıştay 5. Daire 2018/4912 Esas 2021/4142 Karar Sayılı İlamı
T.C.
D A N I Ş T A Y
BEŞİNCİ DAİRE
Esas No : 2018/4912
Karar No : 2021/4142
Temyiz Eden (Davacı) : ...
Karşı Taraf (Davalı) : ... Başkanlığı / ...
İstemin Özeti : Davacı tarafından, Anayasa Mahkemesi Başkanlığında görev yapmakta iken 667 sayılı Kanun Hükmünde Kararname'nin 4/1-(g) maddesi uyarınca Terör örgütlerine veya Milli Güvenlik Kurulunca Devletin milli güvenliğine karşı faaliyette bulunduğuna karar verilen yapı, oluşum veya gruplara üyeliği, mensubiyeti veya iltisakı yahut bunlarla irtibatı olması nedeniyle kamu görevinden çıkarılmasına ilişkin ... tarih ve ... sayılı Anayasa Mahkemesi Başkanlığı işleminin iptali ile anılan işlem nedeniyle yoksun kaldığı parasal haklarının yasal faiziyle birlikte ödenmesine karar verilmesi istemiyle açılan davanın reddi yolunda verilen ... İdare Mahkemesinin .. tarih ve E:..., K:... sayılı kararına karşı yapılan istinaf başvurusunun reddine ilişkin ... Bölge İdare Mahkemesi ... İdare Dava Dairesinin ... tarih ve E:..., K:... sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
Temyiz İsteminde Bulunan Davacının İddialarının Özeti: Davacı tarafından; idare mahkemesince idarenin savunma dilekçesine itibar edilerek verilen ret kararının hukuki dinlenilme ve gerekçeli karar hakkını ihlal ettiği, idareyi dava konusu işlemi yapmaya sevk eden somut olay ve olgu bulunmadığı, hakkında beyanda bulunan tanıkların kimler olduğunu ve ne tür beyanlarda bulunduğunu bilmediği, hak arama hürriyeti, dürüstlük ve iyi niyet ilkeleri ile savunma hakkının ihlal edildiği, 657 sayılı Kanun'da yer alan meslekten çıkarılmayı gerektiren fiillerin şahsında gerçekleşmediği belirtilerek Bölge İdare Mahkemesi kararının bozulması gerektiği iddia edilmektedir.
Davalı İdarenin Savunmasının Özeti: Davalı idare tarafından; 667 sayılı Kanun Hükmünde Kararname'nin 4. maddesinde; terör örgütlerine veya Milli Güvenlik Kurulunca Devletin milli güvenliğine karşı faaliyette bulunduğuna karar verilen yapı, oluşum veya gruplar ile irtibatı, iltisakı, üyeliği veya mensubiyeti olduğu değerlendirilen personelin, birim amirinin teklifi üzerine atamaya yetkili amirin onayı ile kamu görevinden çıkarılacağının öngörüldüğü, davacının bu yapı ile ilgisi olduğuna dair sosyal çevre bilgisi, tanıkların beyanları ve soruşturma kapsamında diğer kurum ve kuruluşlardan gelen belgeler dikkate alınarak davacının, söz konusu yapı ile kamu görevinde kalmasıyla bağdaşmayacak nitelikte bağı olduğu değerlendirilerek tesis edilen dava konusu işlemin hukuka uygun olduğu belirtilerek temyiz isteminin reddi gerektiği savunulmaktadır.
Danıştay Tetkik Hakimi : ...
Düşüncesi : Temyiz isteminin reddi ile usul ve yasaya uygun olan İdare Dava Dairesi kararının gerekçe eklenmek suretiyle onanması gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Beşinci Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 334. maddesi uyarınca adli yardım talebi ... İdare Mahkemesinin ... tarih ve E:... sayılı kararıyla kabul edilmiş olan davacının, aynı Kanun'un 335. maddesinin 3. fıkrasında yer alan "adli yardım, hükmün kesinleşmesine kadar devam eder." düzenlemesi gereğince temyiz aşamasındaki adli yardım talebi hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilerek gereği görüşüldü:
Bölge idare mahkemesi idare dava daireleri tarafından verilen kararların temyiz yolu ile incelenerek bozulabilmeleri, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 49. maddesinde belirtilen nedenlerden birinin varlığı halinde mümkün olup, davacı tarafından ileri sürülen hususlar bunlardan hiçbirisine uymamaktadır.
Diğer yandan, davacı tarafından dava konusu işlem tesis edilirken hiçbir belge sunulmadığı ve tarafına savunma hakkı tanınmadığı ileri sürülmekte ise de; 667 sayılı Olağanüstü Hal Kanun Hükmünde Kararnamesine dayanılarak tesis edilen dava konusu işlem, disiplin cezası niteliğinde olmayıp "göreve son" müessesesinin bir örneği olduğundan bu şekilde göreve son verme halinde ilgililerin savunmasının alınması zorunlu olmamakla birlikte; Bölge İdare Mahkemesi ara kararı ile istenilmesi üzerine davalı idarece dosyaya sunulan dava konusu işleme dayanak bilgi ve belgelerin incelenmesinden; davalı idare bünyesinde 667 sayılı Kanun Hükmünde Kararname uyarınca oluşturulan komisyon çalışmaları kapsamında ifadesine başvurulan tanıklardan ilkinin davacı hakkında "FETÖ/PDY'den olduğu kanaatindeyim." şeklinde beyanda bulunduğu, diğerinin "F.Ş. ile FETÖ/PDY evinde kaldı. Ev hazır evdi. Daha önce idari yargı hakimlik sınavına hazırlanan bazıları bu evde kaldı. Aynı eve gitmelerine rağmen servisten 500 metre arayla iniyorlardı." şeklinde beyanda bulunduğu, bir diğerinin "FETÖ/PDY kapsamında açığa alınan mahkeme çalışanları ile samimi idi. Zaten çoğu Silivri Komisyonundan Mahkemeye gelmişlerdi. Kendi ararlarında samimi davranıyorlardı." şeklinde beyanda bulunduğu, yine bir başka tanığın "Onlardan olduğuna eminim AYM'ye kendisiyle aynı mülakatla geldik. Metristen geldi. F.Ş., açığa alınan Ü.T. ve A.U. (uyuşmazlık) ile FETÖ/PDY'ye ait evde kalmışlardır." şeklinde beyanının bulunduğu, davacının tanık beyanlarına karşı cevaplarını sunabilmesi için komisyonca dinlenildiği, davacının 02/08/2016 tarihli yazılı savunmasında FETÖ/PDY ile herhangi bir bağlantısının olmadığını beyan ettiği, daha sonra verdiği sözlü savunmasında ise FETÖ/PDY ile hiç irtibatının olmadığını, kimse hakkında bilgisinin olmadığını, Anayasa Mahkemesine gelişinde kirvesi olan milletvekili O.A.'nın referans olduğunu, F.Ş. ve açığa alınan Ü.T. ile kaldığı evin bekar evi olduğunu, FETÖ/PDY evi olmadığını, daha önce ön büroda katibi olduğu raportör yardımcısı N.P. ile irtibatının kendisi Komisyonların Tasfiye birimine görevlendirilince kesildiğini, N.P. ile Mahkeme içinde de dışında da görüşmediğini beyan ettiği görüldüğünden kamu görevinden çıkarma işlemi tesis edilirken yazılı ve sözlü savunması alınan ve tanık beyanlarına karşı beyanlarda bulunduğu görülen davacının anılan iddiasına itibar edilmemiştir.
... Bölge İdare Mahkemesi ... İdare Dava Dairesinin yukarıda belirtilen kararı ve dayandığı gerekçe hukuk ve usule uygun olup, bozulmasını gerektirecek bir sebep bulunmadığından, temyiz isteminin reddi ile anılan kararın yukarıda belirtilen gerekçenin eklenmesi suretiyle ONANMASINA, temyiz giderlerinin istemde bulunan üzerinde bırakılmasına, davacının adli yardım talebinin daha önce kabul edilmiş olması nedeniyle temyiz aşamasında tahsil edilmeyen yargılama giderinin tahsili için Mahkemesince müzekkere yazılmasına, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 50. maddesi uyarınca, bu onama kararının taraflara tebliğini ve bir örneğinin de belirtilen İdare Dava Dairesine gönderilmesini teminen dosyanın kararı veren ilk derece Mahkemesine gönderilmesine, 29/11/2021 tarihinde oybirliğiyle kesin olarak karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.