19. Hukuk Dairesi 2016/7437 E. , 2017/3074 K.
"İçtihat Metni"
Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabul kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
- K A R A R -
Davacı vekili, müvekkil banka ile davalılardanarasında akdedilen Genel Nakdi ve Gayri Nakdi Kredi Sözleşmesini diğer davalıların da müşterek borçlu ve müteselsil kefil sıfatıyla imzaladıklarını, davalılardan ... ve ..."in kredi borcunun 150.000,00 TL"si ile temerrüt tarihinden itibaren işleyecek akdi faiz ve diğer ferilerinden müşterek borçlu ve müteselsil kefil sıfatıyla sorumlu olduklarını, kredi borcunun ödenmemesi nedeniyle ihtarname keşide edildiğini, ihtara rağmen borçların ödenmemesi üzerine Müdürlüğünün 2014/1567 Sayılı dosyası ile takip başlatıldığını, davalı borçlulardan 27.022,26-TL nakit alacağın tahsili ile ,bir adet mer"i teminat mektubu olan 15.500-TL "nin depo edilmesini talep ettiklerini, takipten sonra 12.02.2014 "te 15.500-TL"lik teminat mektubunun ilgili kuruma ödenmek suretiyle nakit riske dönüştüğünü, davalı tarafın itirazları nedeniyle takibin durduğunu,davalıların itirazlarının iptali ile % 20 den az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalılar ... ve ... vekili, müvekkillerinden ..."in Genel Kredi borçlusu davalı şirketteki hisselerini 15/09/2011 tarihinde devir ettiğini, devirle birlikte davacı banka şubesine başvurarak devir alan şahısların şirket ile birlikte müteselsil borçlu ve müteselsil kefaleti kabul edilerek imzaları alındığını ve yeni bir genel kredi sözleşmesi düzenlendiğini, müvekkiller ... ve ..."in kefaletlerinin bulunduğu sözleşmelerin feshedildiğini, yapılan işlemler nedeniyle yazılı belge alınmamış ise de şirket adına olan tüm hesapların kapatıldığını, devir alan şirket ortakları adına yeni hesapların açıldığını, davacı bankanın muaccel hale gelen alacağını borçlu şirketten tahsil etmek yerine sona eren genel kredi sözleşmesindeki müvekkillerinin kefaletini kullanarak tahsil etme cihetine girdiğini belirterek davanın reddini istemiştir.
Davalı vekili, davacı banka tarafından gönderilen kat ihtarnamesine ihtarname ile cevap verildiğini, icra müdürlüğünce gönderilen ödeme emrine de süresinde itiraz edildiğini, davacın banka tarafından talep edilen ve takip başlatılan borcun müvekkil şirkete ait olmadığını, 09/09/2011 tarihinde ... ve n hisseleri , ve satın aldığını, müvekkilinin davacı bankaya herhangi bir borcu bulunmadığını ileri sürerek davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, alınan bilirkişi raporuna göre taraflar arasındaki sözleşmenin 59. ve 70. madde kapsamında davalıların sorumluluğunun devam ettiği, davalı şirketi ortaklarının değişmesi ve hisse devrinden sonra şirketin yeni devir alanları ile sözleşme yapılmadığı yöndeki savunmaların sözleşmenin davalı şirket tarafından borçlu sıfatıyla imzalanmış olması nazara alındığında sübut bulmadığı, davalı şirketin kredi sözleşmesinin müşteri sıfatıyla, diğer davalıların ise müşterek borçlu ve müteselsil kefil olarak imzaladıkları , takip tarihi itibariyle nakit asıl alacak ve nakit alacağa dönüşen gayri nakit alacağın toplamından sorumlu oldukları sonucuna ulaşılarak davanın kısmen kabulüne dair karar verilmiş, hüküm davalı Şti. vekilince süresinde temyiz edilmiştir.
Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalı vekilinin yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenden alınmasına, 17/04/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.