Abaküs Yazılım
10. Hukuk Dairesi
Esas No: 2010/11064
Karar No: 2012/2016

Yargıtay 10. Hukuk Dairesi 2010/11064 Esas 2012/2016 Karar Sayılı İlamı

10. Hukuk Dairesi         2010/11064 E.  ,  2012/2016 K.

    "İçtihat Metni"

    Mahkemesi :İş Mahkemesi
    Dava, iş kazası sonucu sürekli iş göremez duruma giren sigortalıya bağlanan gelirler ile yapılan ödemelerin 506 sayılı Yasanın 10 ve 26. Maddeleri ile BK’nun 50-51. maddeleri gereğince davalılardan tahsili istemine ilişkindir.
    Mahkeme, ilâmında belirtildiği şekilde isteğin kabulüne karar verilmiştir.
    Hükmün, taraflar avukatları tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
    5510 sayılı Yasanın 01.10.2008 tarihinde yürürlüğe giren 21. maddesindeki, “iş kazası ve meslek hastalığı, işverenin kastı veya sigortalıların sağlığını koruma ve iş güvenliği mevzuatına aykırı bir hareketi sonucu meydana gelmişse, Kurumca sigortalıya veya hak sahiplerine bu Kanun gereğince yapılan veya ileride yapılması gereken ödemeler ile bağlanan gelirin başladığı tarihteki ilk peşin sermaye değeri toplamı, sigortalı veya hak sahiplerinin işverenden isteyebilecekleri tutarlarla sınırlı olmak üzere, Kurumca işverene ödettirilir.” düzenlemesi getirilmiş ise de, söz konusu düzenlemenin anılan kanunda, yürürlüğü öncesinde gerçekleşen olaylardan kaynaklanan rücuan tazminat davalarında uygulanmasına olanak veren bir düzenleme bulunmadığı ve genel olarak Kanunların geriye yürümemesi (geçmişe etkili olmaması) kuralı gereğince, davanın yasal dayanağı 506 sayılı Kanunun 10 ve 26 ve 87. maddeleridir.
    1-Davanın yasal dayanaklarından olan 506 sayılı Kanunun 87.maddesi hükmünde tanımlandığı üzere taşeron; bir işte ya da bir işin bölüm veya eklentilerinde asıl işverenden iş alan ve kendi adına sigortalı çalıştıran 3.kişidir.
    Asıl işveren taşeron ilişkisinin varlığı için, öncelikle, işin başka bir işverenden alınmış olması, bir başka ifade ile asıl işverenin işverenlik sıfatına devredilen iş dolayısıyla sahip olması, asıl işyeri ya da işyerinden sayılan yerlerde kendi adına işçi çalıştırıyor olması gerekir.
    İşin belirli bir bölümünde değil de, tamamının bir bütün halinde, ya da, bölümlere ayrılarak başkalarına devredildiği, işten bu yolla tamamen el çekildiği, sigortalı çalıştırılmadığı için işveren sıfatının haiz olunmadığı durumda ise, bunları devralan kişiler alt işveren, devredenlerde asıl işveren olarak nitelendirilemeyecektir.
    Aracı sıfatının kazanılmasında diğer koşullar ise, asıl işverenden istenilen işin, asıl iş yada işyeriyle ilgili işin bir bölümünde veya işyeri eklentilerinde alınmış olması ve bu işte işi alanın kendi işçilerinin çalıştırılması ve bu nedenle de işveren sıfatına sahip olunmasıdır.
    Dava konusu, somut olayın incelenmesinde ise, .... ait sanayi tesisinin kaba inşaatının yapımı işi, sözleşme ile diğer davalı ... verilmiş olup, bu şirketin işçisi kazalı sigortalının inşaatın 1. katından aşağıya düşmesi ile yaralanmıştır. Mahkemece, davalı şirketler arasında, yukarıda anlatılan şekilde asıl işveren taşeron ilişkisi bulunup bulunmadığı yeterince araştırılmamıştır. Bu durumda, mahkemece, yapılacak iş; davalılar arasındaki ilişkiyi belirlemek ve aralarında asıl işveren taşeron ilişkisinin varlığının bulunmadığı kanaatine varıldığı takdirde yeniden zararlandırıcı sigorta olayının gerçekleştiği iş kolunda, işçi sağlığı ve iş güvenliği konularında uzman bilirkişilerden kusur raporu alınarak sonucuna göre karar verilmesi gerekir.
    2-Davacı Kurum, 506 sayılı Kanunun 26. madde yanında 10.maddesi uyarınca, istemde bulunduğu halde sigortalının işe girişinin süresinde kuruma bildirilip, bildirilmediği yöntemince araştırılmamıştır. Bu tür davalara öğretide ve uygulamada “kademeli” eski deyimle “terditli” dava denmektedir. Olayda, hem, 26.; hem de, 10.madde koşulları oluşmuş ise, Kurum, anılan maddelerden, sadece birine dayanarak dava açabileceği gibi, her iki madde hükümleri uyarınca da, dava açabilir. Bu durumda, mahkemece her iki maddede öngörülen koşulların oluşup oluşmadığının araştırılıp saptanması gerekir. Her iki madde koşullarının oluştuğunun tespiti halinde, Dairemizin yerleşmiş görüşüne göre, 10.madde, uygulama önceliğine sahiptir. Somut olayda, 26.madde koşullarının gerçekleşmiş olduğu sübuta ermiş ise de, 9 ve 10. madde koşullarının oluşup oluşmadığı yeterince araştırılıp incelenmemiştir. Mahkemece; davacının olay günü yani, cumartesi günü işe başladığı, işe giriş bildirgesinin pazartesi günü Kuruma intikal ettiği, bu nedenle 506 sayılı Yasanın 10. madde koşullarının bu davada oluşmadığı kanaatine varılmıştır. Davalı tanıkları da, kaza gününde kazalının 1-2 günlük işçi olduğunu beyan etmişlerdir. Bu nedenle öncelikle, kazalı tarafından davalılar aleyhine açılan ... sayılı tazminat dosyası içeriği celp edilip incelenerek, diğer belgelerde irdelenmek suretiyle 9-10. madde koşulları araştırılmalı, koşulların oluştuğunun anlaşılması halinde ise; Kurumun rücu alacağından 10. maddeye göre, (işveren) kusuruna Borçlar Kanununun 43 ve 44. maddeleri uyarınca sigortalıya atfedilen kusurun %50’sinden az olmamak üzere kusur ilavesi ile ilk peşin değerli gelir ile masraf ve ödemelerin bulunacak kusur karşılığına, HUMK"nun 74. maddesindeki taleple bağlılık ilkesi de gözetilmek suretiyle hüküm kurulmaldır.
    3-Sigortalının iş kazası sonucu malullük durumu, bir başka deyişle, çalışma gücünü ne oranda yitirdiği, .... getirdiği esaslara göre saptanır. Söz konusu saptama, öncelikle, Kurum sağlık tesisleri ve sağlık kurullarınca verilecek raporlarla yapılır. Kurum, başka sağlık kuruluşlarınca verilen raporları kabul etmek zorunda değildir. İtiraz veya raporlar arası çelişki durumunda, 506 sayılı Kanun’un 109’uncu maddesinde belirtilen prosedüre uyularak, ....., itiraz halinde ise, ..... rapor alınmaktadır (5510 sayılı Kanun’un 95’inci maddesi). Ancak ..... verilecek rapor ile,.... alınacak rapor arasında çelişki mevcut olması halinde, .....rapor alınarak çelişki giderilmektedir.Bu esaslar dahilinde, kazalının, sürekli iş göremezlik oranı, davalının itirazı gözetilerek belirlenmeli ve sonucuna göre karar verilmelidir.
    Mahkemece, bu maddi ve hukuki olgular gözetilmeksizin eksik araştırma ve inceleme ile karar verilmiş olması, usule ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
    O halde, taraflar avukatlarının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
    SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davalılara iadesine, 13.02.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi.


    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi