Yargıtay 13. Hukuk Dairesi 2018/1394 Esas 2018/3959 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
13. Hukuk Dairesi
Esas No: 2018/1394
Karar No: 2018/3959
Karar Tarihi: 29.03.2018

Yargıtay 13. Hukuk Dairesi 2018/1394 Esas 2018/3959 Karar Sayılı İlamı

13. Hukuk Dairesi         2018/1394 E.  ,  2018/3959 K.

    "İçtihat Metni"



    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi



    Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.

    KARAR

    Davacı, emlak komisyoncusu olduğunu, davalının daire almak amacıyla yaptığı başvuru sonucu iki adet dairenin gezdirilerek yer gösterildiğini ve sunulan hizmet neticesinde komisyonculuk sözleşmesi imzalandığını, davalının sözleşmeye konu taşınmazı satın almış olmasına rağmen ilgili sözleşmeye istinaden düzenlenen fatura bedelinin ödenmemesi üzerine başlatılan icra takibinin itiraz üzerine durduğunu ileri sürerek itirazın iptali ile takibin devamına, davalı aleyhine icra inkar tazminatına hükmedilmesini istemiştir.
    Davalı, davanın reddini dilemiştir.
    Mahkemece, davanın kabulüne, ... 1. İcra Müdürlüğü’nün 2014/8000 E.sayılı takip dosyasına yapılan itirazın iptali ile takibin devamına, davacının icra inkar tazminatı talebinin reddine karar verilmiş; hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir.
    Dava, komisyon sözleşmesinden kaynaklı alacağın tahsili amacıyla başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir. Dava tellallık sözleşmesinden doğan ücretin tahsili amacıyla başlatılan alacak davasıdır. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 520 md. vd. maddelerine göre simsarlık sözleşmeleri şekle tabi olup, sözleşme ve eklerinde her iki tarafın birlikte imzalarının bulunması zorunludur. Aksi halde sözleşme geçerlilik kazanmaz. Dosya içerisinde mevcut 22.3.2014 tarihli “Gayrımenkul Komisyon ve Yer Gösterme Sözleşmesi” başlıklı sözleşmede gayrimenkul satın almak için müracaat eden davalı ...’in isim ve imzasının yer aldığı görülmektedir. Söz konusu sözleşmede davacı emlak komisyoncusunun imzası bulunmamaktadır. Bu durumda söz konusu belgenin, her iki tarafın imzasını taşıyan yazılı bir tellallık sözleşmesi olarak kabulü mümkün değildir. O halde davacı geçerli olmayan sözleşmeye dayanarak tellallık ücreti talebinde bulunamayacağından, davanın reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulmuş olması usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz edilen hükmün BOZULMASINA,, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, HUMK’nun 440/III-1 maddesi uyarınca karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 29/03/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.





    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.