15. Hukuk Dairesi 2015/4343 E. , 2016/2603 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Ticaret Mahkemesi
Yukarıda tarih ve numarası yazılı hükmün temyizen tetkiki davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü:
- K A R A R -
Dava, eser sözleşmesinden kaynaklanmakta olup, davanın reddine dair verilen hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Davacı vekili, davacı müvekkili ile davalı arasında 7,5x3 ebadında konteyner yapımı hususunda sözlü anlaşma yaptıklarını, bedel olarak kararlaştırılan 7.750,00 TL"nin davalıya kredi kartı ile ödemelerine karşın, imal edilen konteynerin 17.05.2010 tarihinde nakliye sırasında camlarının kırıldığını, dış cephesinde tadilat gerektiren arızalar meydana geldiğini, araziye konulması sırasında araziye ve üzerindeki ağaçlara zarar verildiğini, ayrıca pencerelere takılması gereken sinekliklerin takılmadığını, bu hususun elektronik posta ve ihtarname ile bildirilmesine karşın giderilmediğini ileri sürerek konteynerin ayıpsız misli ile değiştirilmesini ve zararların tazminini talep etmiştir.
Davalı taraf davaya cevap vermemiş, mahkemece, ayıbın süresinde yapılmadığından bahisle davanın reddine karar verilmiş, karar davacı vekilince temyiz edilmiştir.
Uyuşmazlık ayıbın niteliği, ihbarın süresinde yapılıp yapılmadığının re"sen nazara alınıp alınmayacağı konusunda toplanmaktadır. Mahkemece ayıbın açık ayıp mahiyetinde olduğu, tarafların tacir olup, TTK"nın 21/1-c madesi uyarınca (2) gün içerisinde bildirilmemesi nedeniyle davacının misli ile değişim ve ayıptan kaynaklanan zararların tazminini isteyemeyeceği benimsenerek davanın reddine karar verilmiştir.
Öncelikle vurgulamak gerekir ki, yanlar arasında anlaşmanın yapıldığı tarihte yürürlükte bulunan 6098 sayılı BK"nın 470 ve devamı maddelerinde düzenlenen eser sözleşmesi ilişkisi bulunmakta olup, iş sahibinin borcu iş bedelini ödemek (TBK"nın 479/1.md.), yüklenicinin borcu ise, eseri iş sahibinin amacına uygun, haklı menfaatlerini gözeterek, sadakat ve özenle ifa etmektir (TBK"nın 471/1.). Ayıp sebebiyle yüklenicinin sorumluluğunun düzenleyen TBK"nın 474. maddesi uyarınca açık ayıplar yönünden iş sahibi imkân bulur bulmaz eseri gözden geçirmek ve ayıpları varsa, bunu uygun bir süre içinde,gizli ayıplar yönünden ise, 477/son maddesi uyarınca da, ortaya çıkar çıkmaz gecikmeksizin durumu yükleniciye bildirmek zorunluluğu bulunmaktadır. Ayıbın bildirilmemesi halinde eser kabul edilmiş sayılır. Ne var ki, ayıp ihbarının süresinde yapılıp yapılmadığının da mahkemece re"sen gözetilmesi mümkün değildir. Diğer bir anlatımla, ayıp ihbarının yapılıp yapılmadığı mahkemece re"sen gözetilmeyip, yüklenicinin bu hususu def"i olarak ileri sürmesi gerekir. Gerek Dairemizin gerekse Yargıtay Hukuk Genel Kurulu"nun kararları da bu yöndedir. Ayrıca, eksikler yönünden ise ayıp ihbarına gerek olmayıp, zamanaşımı süresi içerisinde eksikler yönünden istemde bulunulması mümkündür. Mahkemece ayıp ihbarının süresinde yapılmadığından bahisle davanın esasına girilmemesi doğru değildir. Öte yandan eser sözleşmelerinde ayıp ihbarının varlığı her türlü delille yapılabileceği Dairemizin uygulamalarında kabul edilmektedir. Esasında davacı taraf konteyneri teslim aldığı 17.05.2014 tarihinden itibaren BK"nın 474. maddesi uyarınca uygun süre içerisinde 23.05.2014 tarihinde elektronik posta ile davalıya bildirdiğinden ihbarın süresinde yapıldığı kabul edilmelidir. TTK"nın 21/1-c maddesindeki (2) günlük ihbar süresinin eser sözleşmelerinde uygulama yeri bulunmamaktadır. Bu durumda mahkemece yapılacak iş; uzman bilirkişiden rapor alınarak eser incelettirilmeli, varsa ayıpların niteliği TBK"nın 474. madde hükmünce değerlendirilmeli, iş sahibinin seçimlik haklarını düzenleyen TBK"nın 475. maddesi hükümleri gözetilmeli, eserin reddinin gerekip gerekmediği, yine ayıbın niteliğine göre eserin reddi gerekmiyorsa bedel indirimi ve varsa ayıptan kaynaklanan zararların saptanarak sonucuna göre hüküm kurmalıdır. Eksik inceleme ve yetersiz bilirkişi raporuyla karar verilmesi doğru olmamış, kararın bozulması uygun bulunmuştur.
SONUÇ; Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz olunan hükmün BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin harcının istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine, 05.05.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.