17. Ceza Dairesi 2018/4695 E. , 2019/5890 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇLAR : Hırsızlık, konut dokunulmazlığının ihlali, mala zarar verme
HÜKÜM : Mahkumiyet
Yerel mahkemece sanık hakkında verilen hükümler temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararların niteliği ile suçların tarihine göre dosya görüşüldü:
Sanık ...’a gerekçeli kararın, en son bildirdiği adrese tebliğine ilişkin tebligat parçasına “Muhatap belirtilen adresinde tevziat saatlerinde bulunamadığından komşusu isim vermedi soruldu muhatabın adreste oturduğu nereye gittiğini bilmediğini beyan etti, beyanı imzadan imtina ettiğinden tebligat mahalle muhtarına teslim edildi 2 nolu ihbarname kapısına yapıştırıldı komşusu ...’a bilgi verildi” açıklamaları yazılarak tebliğ yapılmış ise de, haber verilen komşunun adı, hangi numarada ikamet ettiği tebliğ mazbatasında belirtilmeden yapılan tebliğ, Tebligat Kanunu"nun 21/1., 23/7 ve Tebligat Yönetmeliği"nin 30 ve 35. maddeleri hükümlerine uygun olarak yapılmamış olduğundan, öğrenme üzerine 03/06/2016 tarihinde hükmü temyiz eden sanığın isteminin yasal süresinde olduğu, bu nedenle eski hale getirme talebinin kabulü ile yapılan incelemede;
I) Sanık hakkında mala zarar verme suçundan kurulan hükmün temyiz incelemesinde;
Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hakimin takdirine göre, sanık ...’ın temyiz talebi yerinde görülmemiş olduğundan reddiyle, usul ve kanuna uygun bulunan hükmün tebliğnameye uygun olarak ONANMASINA,
II) Sanık hakkında hırsızlık suçundan kurulan hükmün temyiz incelemesinde;
Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hakimin takdirine göre; suçun sanık tarafından işlendiğini kabulde usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmış, diğer temyiz nedenleri de yerinde görülmemiştir.
Ancak;
1) Katılanın aşamalardaki beyanlarında hırsızlığın 01.00 ile 06.30 arasında işlendiğini belirttiği, sanığın ise atılı suçu kabul etmeyerek tarih ve saat belirtmeksizin suça konu telefonu gece vakti parktaki şahıslardan aldığına dair savunma yaptığı, suç tarihinde yaz saati uygulaması da dikkate alındığında güneşin doğuş saatinin 05.44 olduğu, gece vaktinin 04.44’te sonra erdiği,
suçun tam olarak ne zaman işlendiğinin belirlenemediği, şüphe sanık lehine yorumlanarak suçun gündüz vakti işlendiğinin kabulü gerekirken, hırsızlık suçunun gece işlendiğine dair delillerin nelerden ibaret olduğu kararda gösterilmeden, 5237 sayılı TCK"nun 143. maddesinin uygulanması suretiyle sanık hakkında fazla cezaya hükmolunması,
2) Anayasa Mahkemesinin hükümden sonra 24/11/2015 tarih 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanan 08/10/2015 tarih, 2014/140 Esas ve 2015/85 sayılı kararı ile 5237 sayılı TCK"nun 53. maddesinin 1. fıkrasının (b) bendine yönelik olarak vermiş olduğu iptal kararları da gözetilerek hak yoksunluklarının yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, sanık ...’ın temyiz talebi bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenlerle tebliğnameye aykırı olarak BOZULMASINA, bozma nedenleri yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, 5320 sayılı Yasa"nın 8/1. maddesi yollamasıyla 1412 sayılı CMUK’nun 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak, hüküm fıkrasından sanık hakkında 5237 sayılı TCK’nun 143. maddesinin uygulanmasına ilişkin kısım çıkartılarak sonuç cezanın 3 yıl 4 ay hapis cezası olarak belirlenmesine ve “Anayasa Mahkemesinin 24.11.2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 08.10.2015 tarih, 2014/140 Esas ve 2015/85 Karar sayılı iptal kararı doğrultusunda yürürlükte bulunan TCK"nun 53. maddesinin sanık hakkında uygulanmasına” cümlelerinin eklenmesi suretiyle, diğer yönleri usul ve yasaya uygun olan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
III) Sanık hakkında konut dokunulmazlığının ihlali suçundan kurulan hükmün temyiz incelemesinde;
Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hakimin takdirine göre; suçun sanık tarafından işlendiğini kabulde usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmış, diğer temyiz nedenleri de yerinde görülmemiştir.
Ancak;
1) Katılanın aşamalardaki beyanlarında hırsızlığın 01.00 ile 06.30 arasında işlendiğini belirttiği, sanığın ise atılı suçu kabul etmeyerek tarih ve saat belirtmeksizin suça konu telefonu gece vakti parktaki şahıslardan aldığına dair savunma yaptığı, suç tarihinde yaz saati uygulaması da dikkate alındığında güneşin doğuş saatinin 05.44 olduğu, gece vaktinin 04.44’te sonra erdiği, suçun tam olarak ne zaman işlendiğinin belirlenemediği, şüphe sanık lehine yorumlanarak suçun gündüz vakti işlendiğinin kabulü gerekirken, konut dokunulmazlığının ihlali suçunun gece işlendiğine dair delillerin nelerden ibaret olduğu kararda gösterilmeden, 5237 sayılı TCK"nun 116/4. maddesinin uygulanması suretiyle sanık hakkında fazla cezaya hükmolunması,
2) Anayasa Mahkemesinin hükümden sonra 24/11/2015 tarih 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanan 08/10/2015 tarih, 2014/140 Esas ve 2015/85 sayılı kararı ile 5237 sayılı TCK"nun 53. maddesinin 1. fıkrasının (b) bendine yönelik olarak vermiş olduğu iptal kararları da gözetilerek hak yoksunluklarının yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, sanık ...’ın temyiz talebi bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenlerle tebliğnameye aykırı olarak BOZULMASINA, 24/04/2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.