20. Hukuk Dairesi 2019/3550 E. , 2019/5200 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalının üç adet bağımsız bölüm maliki olduğu sitede her daire için 250,00 TL aidat belirlenmiş olup, davalının 2015 yılı Ocak, Şubat, Mart ve Nisan aylarına ait site aidat borcunun 3.150,00-TL olduğunu, bu alacak nedeniyle hakkında ... 2. İcra Müdürlüğünün 2015/4406 Esas sayılı dosyasıyla başlatılan icra takibinin davalının itirazı üzerine durduğunu beyan ederek; davalının haksız itirazının iptaline, takibin devamına, davacı lehine % 40 icra inkar tazminatına karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece; kat malikleri kurulunca alınan kararların iptal edildiğine dair dosyada bir delil bulunmadığı, dava tarihi itibariyle kat malikleri kurulu kararlarının geçerliliğini koruduğu ve alacağın likit olduğu gerekçesiyle;
1-Davanın kısmen kabulüne, davalının ... 2. İcra Müdürlüğünün 2015/4406 Esas sayılı dosyasına yaptığı itirazın kısmen iptali ile takibin 2.351,91 TL asıl alacak üzerinden devamına, fazlaya ilişkin talebin reddine,
2-Koşulları oluştuğundan kabul edilen asıl alacak üzerinden hesaplanacak % 20 oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiş, hüküm davalı vekilince tarafından temyiz edilmiştir.
Dava; ortak gider alacağı nedeni ile başlatılan icra takibine yapılan itirazın iptali istemine ilişkindir.
İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye göre yazılı biçimde hüküm kurulmasında bir isabetsizlik bulunmamaktadır. Şöyle ki; mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verildikten sonra, davacı tarafça dava dilekçesinde ayrıca talep edilmediği halde davacı taraf lehine de vekalet ücretine hükmedilmiş ve yargılama giderleri de taraflar arasında paylaştırılmıştır. Davalı tarafın temyiz istemi ise; davanın kısmen kabul edilen kısmına ve talep edilmediği halde mahkemece davacı taraf lehine de vekalet ücreti takdir edilmiş olması ile ve yargılama giderlerinin taraflar arasında paylaştırılmış olması hususlarına münhasırdır. Bu kapsamda; 29.05.1957 tarih ve 1957/4-16 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararına göre; "Mahkeme davada haksız çıkan tarafı kendiliğinden yargılama harç ve giderlerini ödemeye mahkum eder; bunun için haklı çıkan tarafın bir talepte bulunmasına gerek yoktur. Avukatlık ücreti de bir yargılama gideridir ve mahkemece resen hüküm altına alınır. Mahkemece bu yön gözardı edilerek yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılması, davacı vekili lehine vekalet ücretine hükmetmemesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir." Anılan içtihadı birleştirme kararı da nazara alındığında; dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre
davalının tüm itirazlarının reddi gerekir. Ancak; 2016 yılı Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince sulh hukuk mahkemelerinde takip edilen davalarda vekalet ücreti asgari 900,00-TL. olarak belirlenmiş iken, anılan düzenlemenin aksine olarak hüküm fıkrasının 5 numaralı bendinde; "Davalı kendisini vekille temsil ettirdiğinden davanın reddedilen kısım açısından karar tarihinde yürürlükte olan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince 798,09 TL avukatlık ücretinin davacıdan alınıp davalıya verilmesine," şeklinde yazılarak 798,00-TL. vekalet ücretine hükmedilmesi doğru değilse de bu husus hükmün bozulmasını ve yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden; "hüküm" fıkrasının 5 numaralı bendindeki "798,09-TL." ibaresinin hükümden çıkartılarak yerine; "900,00-TL." ibaresinin yazılması suretiyle düzeltilmesine, hükmün 6100 sayılı Kanunun geçici 3. maddesi atfıyla HUMK.nın 438/7. maddesine göre düzeltilmiş bu şekliyle ONANMASINA, temyiz harcının istek halinde iadesine 25/09/2019 günü oy birliği ile karar verildi.