Esas No: 2019/2157
Karar No: 2021/7478
Karar Tarihi: 29.11.2021
Danıştay 4. Daire 2019/2157 Esas 2021/7478 Karar Sayılı İlamı
T.C.
D A N I Ş T A Y
DÖRDÜNCÜ DAİRE
Esas No : 2019/2157
Karar No : 2021/7478
TEMYİZ EDEN (DAVALI) : … Vergi Dairesi Başkanlığı
(… Vergi Dairesi Müdürlüğü)
VEKİLİ : Av. …
KARŞI TARAF (DAVACI) : …
İSTEMİN KONUSU : … Vergi Mahkemesinin … tarih ve E:… , K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Davacı adına, gayrimenkul alım satım faaliyeti ile iştigal ettiğinden bahisle takdir komisyonu kararına istinaden re'sen tarh edilen 2008 yılı vergi ziyaı cezalı gelir vergisi ile 2008/4-6 dönemi geçici verginin kaldırılması istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: Danıştay bozma kararı üzerine Vergi Mahkemesince verilen kararda; olayda, vergi matrahlarının tespiti için zaman aşımının dolmasına çok kısa süre kala 13/11/2013 tarihinde takdir komisyonuna sevk edilen davacı adına, hakkında düzenlenen … tarih ve … sayılı Vergi Tekniği Raporu dayanak alınarak bu raporda önerilen tutarlar üzerinden cezalı tarhiyatların yapıldığı, bu haliyle cezalı tarhiyatların esas itibarıyla tanzim edilen rapora dayandığı, matrah takdiri amacı dışında, zaman aşımını durdurma saikiyle takdir komisyonuna başvurulduğundan, ortada bir takdir komisyonu kararının bulunmasının, tarhiyatın, söz konusu rapora göre yapıldığı gerçeğini değiştirmediği, bu durumda, dava konusu 2008 vergilendirme dönemi için beş yıllık zaman aşımı süresi geçirildikten sonra düzenlenen 30/10/2014 tarihli rapora dayanan vergi ceza ihbarnamelerinin 04/12/2017 tarihinde tebliğ edilmiş olması karşısında, davalı idarece yapılan dava konusu cezalı tarhiyatlarda zaman aşımı nedeniyle hukuka uyarlık bulunmadığı sonucuna ulaşılmıştır. Belirtilen gerekçelerle davanın kabulüne karar verilmiştir.
TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davalı idare tarafından, davacının ilgili dönem hesap ve işlemlerinin zaman aşımı süresi dolmadan takdire sevk edildiği, bu haliyle işleyen zaman aşımı süresinin durduğu, takdir komisyonunca davacı hakkında düzenlenen vergi tekniği raporu done alınmak suretiyle matrah takdir edildiği, yapılan işlemlerin yasal ve yerinde olduğu belirtilerek temyiz isteminin kabulü ile Vergi Mahkemesi kararının bozulması gerektiği ileri sürülmektedir.
KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Cevap verilmemiştir.
TETKİK HÂKİMİ : …
DÜŞÜNCESİ : Takdir komisyonu kararına göre yapılan tarhiyatlarla ilgili uyuşmazlıklarda zaman aşımı ile ilgili hususların çözümünde, genel ilke olarak takdir komisyonuna sevkle tarh zaman aşımının durduğunun kabulü gereklidir. Dolayısıyla, yalnızca takdire sevk tarihine bakılarak takdir komisyonuna sevkin, zaman aşımını durdurmak amacıyla yapıldığının bu çerçevede kabulüne imkan bulunmamaktadır. Bu durumda, öncelikle vergi dairesine tevdi tarihi açısından olayda tarh zamanaşımı bulunup bulunmadığı araştırılıp şayet zamanaşımı yoksa işin esasının incelenmesi suretiyle yeniden bir karar verilmek üzere Vergi Mahkemesi kararının bozulması gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Dördüncü Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
İNCELEME VE GEREKÇE :
213 sayılı Vergi Usul Kanunu'nun 113. maddesinde, zamanaşımı, süre geçmesi suretiyle vergi alacağının kalkması olarak tanımlanmış olup bu durumun mükellefin bu hususta bir müracaatı olup olmadığına bakılmaksızın hüküm ifade edeceği, 114. maddesinde ise, "Şu kadar ki, vergi dairesince matrah takdiri için takdir komisyonuna başvurulması zamanaşımını durdurur. Duran zamanaşımı mezkur komisyon kararının vergi dairesine tevdiini takip eden günden itibaren işlemeye devam eder. Ancak işlemeyen süre her hâl ve takdirde bir yıldan fazla olamaz." denilmek suretiyle takdir komisyonu kararlarına istinaden yapılan re'sen tarhiyatlarda zamanaşımı hususunun olup olmadığının tespiti için takdir komisyonuna sevk tarihi, takdir komisyonu kararının vergi dairesine tevdi tarihi, ihbarnamenin tebliğ tarihi ve takdir komisyonunda geçen süreye (takdir komisyonuna sevk tarihi ile takdir komisyonu kararının vergi dairesine tevdi tarihi arasındaki süre) bakılarak karar verilmelidir.
Bilindiği üzere 213 sayılı Vergi Usul Kanunu'nun 30. maddesinde sayılan re'sen vergi tarhını gerektiren sebeplerin varlığı halinde vergi inceleme elemanlarınca ilgili dönem matrahı re'sen tarh edilebileceği gibi takdir komisyonuna sevk edilerek de söz konusu işlem yapılabilmektedir. Kanunun 74. maddesinde ise, takdir komisyonlarının görevlerini yaparken takdir sebeplerinin bulunup bulunmadığını inceleyemeyeceği, hatalı gördüğü işlemlerde ilgili vergi dairesini yazı ile ikaz etmeye mecbur olduğu hükme bağlanmıştır. Bu itibarla, takdir komisyonu takdir nedenleri ile ilgili herhangi bir belirleme yapma veya değiştirme hakkına sahip değildir.
Yukarıda yer verilen mevzuat hükümleri uyarınca, takdir komisyonu kararına göre yapılan tarhiyatlarla ilgili uyuşmazlıklarda zamanaşımı ile ilgili hususların çözümünde, genel ilke olarak takdir komisyonuna sevkle tarh zamanaşımının durduğunun kabulü gereklidir. Dolayısıyla, yalnızca takdire sevk tarihine bakılarak takdir komisyonuna sevkin, zamanaşımını durdurmak amacıyla yapıldığının bu çerçevede kabulüne imkan bulunmamaktadır. Mevcut vergi incelemeleri tamamlanmadan da takdire sevk işleminin bu kapsamda yapılabileceği ve tamamlanan inceleme sonucunda elde edilen bilgi ve verilerin takdir komisyonunca da değerlendirilebileceği tabiidir.
Dosyanın incelenmesinden, davacının 2008 takvim yılı hesap ve işlemlerinin incelenmesinin istenilmesi üzerine 13/11/2013 tarihinde takdir komisyonuna sevk edildiği, takdir işlemlerine esas teşkil etmek üzere … tarih ve … sayılı vergi tekniği raporunun düzenlendiği, takdir komisyonunca anılan vergi tekniği raporu dayanak alınmak suretiyle 24/11/2014 tarihinde matrah takdir edildiği, belirlenen matrahlar üzerinden yapılan cezalı tarhiyatların ise 04/12/2014 tarihinde davacıya tebliğ edildiği anlaşılmaktadır.
Olayda, 2008 yılına ilişkin olarak 31/12/2013 tarihinde dolacak olan tarh zamanaşımı süresinin dolmasından önce 13/11/2013 tarihinde yapılan takdire sevk işlemi, 213 sayılı Kanunu'nun 114. maddesi uyarınca işlemeye devam eden tarh zamanaşımı süresini durduracağından öncelikle davada tarh zamanaşımı (vergi dairesine tevdi tarihi dikkate alınarak) bulunup bulunmadığı araştırılıp, zamanaşımı yoksa işin esasının incelenmesi suretiyle yeniden bir karar verilmesi gerektiğinden, temyize konu Vergi Mahkemesi kararında hukuki isabet görülmemiştir.
KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. Temyiz isteminin kabulüne,
2. Temyize konu … Vergi Mahkemesinin … tarih ve E:… , K:… sayılı kararının BOZULMASINA,
3. Yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın anılan Vergi Mahkemesine gönderilmesine,
4. 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun (Geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmasına devam edilen) 54. maddesinin 1. fıkrası uyarınca bu kararın tebliğ tarihini izleyen onbeş (15) gün içinde kararın düzeltilmesi yolu açık olmak üzere, 29/11/2021 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.