4. Hukuk Dairesi Esas No: 2016/7308 Karar No: 2018/4272 Karar Tarihi: 17.05.2018
Yargıtay 4. Hukuk Dairesi 2016/7308 Esas 2018/4272 Karar Sayılı İlamı
4. Hukuk Dairesi 2016/7308 E. , 2018/4272 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Davacı ... vekili Avukat ... tarafından, davalı ... aleyhine 27/02/2015 gününde verilen dilekçe ile haksız eylemden kaynaklı manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; istemin kısmen kabulüne dair verilen 16/02/2016 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi taraflar vekillerince süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere, delillerin değerlendirilmesinde bir isabetsizlik görülmemesine göre davalının tüm temyiz itirazları reddedilmelidir. 2-Davacının temyiz itirazlarına gelince; Dava, babalık görevinin yerine getirilmemesi nedeniyle manevi tazminat talebine ilişkindir. Mahkemece, istemin bir bölümü kabul edilmiş; hüküm, taraf vekillerince temyiz edilmiştir. Davacı vekili; davalı babası ile dava dışı annesinin evlilik dışı ilişkisinden doğduğunu, davacı tarafından babalığın tespiti davası açıldığını, dava sürecinde DNA testi ile davalının babası olduğunun anlaşıldığını, babalığın tespiti talepli olarak dava açtığını, babalığın tespiti davasının lehe sonuçlandığını, diğer taleplerini atiye bıraktığını, davalının yüksek maaş ile çalıştığını, adına kayıtlı birden fazla gayrimenkul ve araç bulunduğunu ve mal kaçırdığını, maddi manevi destekte bulunmayarak hayal kırıklığına uğrattığını, hukuki ve ahlaki ödevlerini yerine getirmediğini beyan ederek manevi zararının tazminini istemiştir. Davalı ise, iddiaların yerinde olmadığını belirterek, davanın reddedilmesi gerektiğini savunmuştur. Mahkemece, davalının babalığı benimsemediği, davacının babasız büyümesine göz yumduğu, bu nedenle davacının üzüntü ve elem duymasına neden olduğu gerekçesiyle istemin bir bölümünün kabulüne karar verilmiştir. Türk Borçlar Kanunu’nun 58. maddesi (818 sayılı BK"nın 49. maddesi) hükmüne göre kişilik hakları hukuka aykırı olarak saldırıya uğrayan kimse manevi tazminata hükmedilmesini isteyebilir. Hakim manevi tazminatın miktarını tayin ederken saldırı teşkil eden eylem ve olayın özelliği yanında tarafların kusur oranını, sıfatını, işgal ettikleri makamı ve diğer sosyal ve ekonomik durumlarını da dikkate almalıdır. Miktarın belirlenmesinde her olaya göre değişebilecek özel hal ve şartların bulunacağı da gözetilerek takdir hakkını etkileyecek nedenleri karar yerinde objektif olarak göstermelidir. Çünkü kanunun takdir hakkı verdiği hususlarda hakimin hukuka ve hakkaniyete göre hüküm vereceği Türk Medeni Kanunu’nun 4. maddesinde belirtilmiştir. Hükmedilecek bu para, zarara uğrayanda manevi huzuru doğurmayı gerçekleştirecek tazminata benzer bir fonksiyonu olan özgün bir nitelik taşır. Bir ceza olmadığı gibi mal varlığı hukukuna ilişkin bir zararın karşılanmasını da amaç edinmemiştir. O halde, bu tazminatın sınırı onun amacına göre belirlenmelidir. Takdir edilecek miktar, mevcut halde elde edilmek istenilen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır. Davaya konu olan olayda; olayın gelişimi, tarafların durumu ile yukarıda açıklanan ilkeler gözetildiğinde, davacı yararına takdir olunan manevi tazminat tutarı azdır. Daha üst düzeyde manevi tazminat takdir edilmek üzere kararın bozulması gerekmiştir. SONUÇ : Temyiz edilen kararın yukarıda (2) no"lu bentte gösterilen nedenle davacı yararına BOZULMASINA, davalının tüm temyiz itirazlarının ilk bentte açıklanan nedenlerle reddine ve davacıdan peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 17/05/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.