11. Hukuk Dairesi 2018/128 E. , 2019/5484 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
(ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ SIFATIYLA)
TÜRK MİLLETİ ADINA
Taraflar arasında görülen davada Balıkesir 1. Asliye Hukuk Mahkemesince bozmaya uyularak verilen 18/10/2017 tarih ve 2016/349-2017/554 sayılı kararın Yargıtayca duruşmalı olarak incelenmesi davacılar vekili tarafından istenmiş olduğu anlaşılmakla, duruşma için belirlenen 17/09/2019 günü başkaca gelen olmadığı yoklama ile anlaşılıp hazır bulunan asıl ve birleşen davada davalı vekili Av. ... dinlenildikten sonra duruşmalı işlerin yoğunluğu ve süre darlığından ötürü işin incelenerek karara bağlanması ileriye bırakıldı. Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlenildikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Asıl ve birleşen davada davacılar vekili, müvekkillerinin davalı şirketin imtiyazlı pay sahibi ortakları olduklarını, 12.03.2013 tarihinde yapılan şirket genel kurulunda imtiyazlı pay sahiplerinin haklarının anasözleşme değişikliği ile ortadan kaldırıldığını, ayrıca 7 nolu kararla da temettü avansının dağıtılması konusunda şirket yönetim kuruluna yetki verildiğini, bu iki kararın iptalinin gerektiğini, zira genel kurul toplantı ilanında şirket ana sözleşmesinin eski ve yeni şekillerine yer verilmediğini, ana sözleşmenin hangi hükümlerinde değişiklik yapılacağına ilişkin yönetim kurulunda açık görüşme yapılmadığını, esasen kanunun aradığı şekilde bir toplantının da gerçekleşmediğini, hazirun cetvelinde imzası bulunan pay sahiplerinden ve temsilcilerinden sadece ...’in toplantı salonunda bulunduğunu, divan başkanı olarak adı geçen kişinin dahi toplantıya katılmadığını, tutanağın ilgililere imzalatıldığını, TTK"nın 454. maddesi uyarınca imtiyazlı pay sahipleri toplantısının da yapılmadığını, şirket kârının temettü şeklinde dağıtımı yönünde yönetim kuruluna yetki verilmesinin amacının da imtiyaz sahibi ortaklardan şirket karının kaçırılması olduğunu ileri sürerek, davalı şirketin 12.03.2013 tarihli genel kurulunda alınan 6 ve 7 nolu kararların iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.Asıl ve birleşen davada davalı vekili, TTK"nın 446/1-b maddesi gereği iptal davası açabilecek kişilerin ileri sürdükleri aykırılıkların genel kurul kararlarının alınmasında etkili olmasının gerektiğini, iptali istenilen genel kurula sermayeyi temsil eden payların % 89,80’inin katıldığını ve kararların da oy birliği ile alındığını, TTK"da öngörülen toplantı ve karar nisaplarının mevcut bulunduğunu, davacıların hisse oranları gözetildiğinde alınan kararlara etkilerinin olamayacağını savunarak, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılamaya ve tüm dosya kapsamına göre; pay durumu itibariyle davacıların toplantıya katılmış olsalar ve toplantıda olumsuz oy kullansalar dahi sonucun değişmeyeceği, bu durumda imtiyazlı pay sahibi olan davacıların elinde bulunan imkanın imtiyazlı pay sahiplerinin oluşturduğu özel kurulu toplantıya çağırıp özel kurulun toplanmasını isteyebilecekleri, imtiyazlı pay sahiplerinin durumu korumak için kendilerine verilen yetkiyi kullanmadıkları, genel kurulda ise paylarının sonucu değiştirecek mahiyette olmadığı dikkate alınarak iptal koşullarının oluşmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Kararı, davacılar vekili temyiz etmiştir.
Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına ve delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacılar vekilinin bütün temyiz itirazları yerinde değildir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı, davacılar vekilinin bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, takdir olunan 2.037,00 TL duruşma vekalet ücretinin davacılardan alınıp davalıya verilmesine, aşağıda yazılı bakiye 13,00 TL temyiz ilam harcının temyiz edenden alınmasına, 17/09/2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.