13. Ceza Dairesi Esas No: 2019/2709 Karar No: 2019/12338 Karar Tarihi: 12.09.2019
Hırsızlık - Yargıtay 13. Ceza Dairesi 2019/2709 Esas 2019/12338 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Mahkeme, hırsızlık suçu işleyen sanık hakkında verilen hükümde mağdurun zararının giderilmemesi sebebiyle TCK 168/2. maddesi uyarınca indirim yapılamayacağı, çalınan eşyanın değerinin de az olmadığı gerekçesiyle istinaf başvurusunu reddetti. Kararda, etkin pişmanlık hükümlerinin, hüküm verilinceye kadar tamamen giderilmesi halinde uygulanabileceği vurgulandı. Kanun maddeleri ise şu şekildedir: CMK 288. madde, CMK 294. madde, CMK 301. madde ve TCK 168/2. madde.
Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle dosya incelenerek, gereği düşünüldü: 5271 sayılı CMK"nın 288. maddesinin ""Temyiz, ancak hükmün hukuka aykırı olması nedenine dayanır. Bir hukuk kuralının uygulanmaması veya yanlış uygulanması hukuka aykırılıktır."", aynı Kanunun 294. maddesinin ""Temyiz eden, hükmün neden dolayı bozulmasını istediğini temyiz başvurusunda göstermek zorundadır. Temyiz sebebi ancak hükmün hukuki yönüne ilişkin olabilir."" ve aynı Kanunun 301. maddesinin ""Yargıtay, yalnız temyiz başvurusunda belirtilen hususlar ile temyiz istemi usule ilişkin noksanlardan kaynaklanmışsa, temyiz başvurusunda bunu belirten olaylar hakkında incelemeler yapar."" şeklinde düzenlendiği de gözetilerek sanık ve müdafiinin temyiz isteminin mağdurun zararını gidermek istediği halde kendisine yeterli süre verilmemesi ve değer azlığı ile ilgili olarak TCK’un 145.maddesinin uygulanmasına yönelik olduğu belirlenerek anılan sebeplere yönelik yapılan incelemede; 5237 sayılı TCK"nın 168/2. maddesi ""Etkin pişmanlığın kovuşturma başladıktan sonra ve fakat hüküm verilmezden önce gösterilmesi halinde, verilecek cezanın yarısına kadarı indirilir."" şeklinde düzenlenmiştir. Görüldüğü üzere kovuşturma başladıktan sonra etkin pişmanlık hükümleri failin, azmettirenin veya yardım edenin bizzat pişmanlık göstererek mağdurun uğradığı zararı aynen geri verme veya tazmin suretiyle ancak hüküm verilinceye kadar tamamen gidermesi halinde uygulanabilecektir. Ayrıca sanık tarafından ilk derece mahkemesince verilen hükümden sonra kararın istinaf talebi üzerine dosyanın Bölge Adliye Mahkemesine gitmesi ve bu aşamada mağdurun uğradığı zararın giderilmesi halinde Bölge Adliye Mahkemesince ilk derece mahkemesinin hükmü sadece TCK"nın 168/2. maddesinin uygulanması gerektiğinden bahisle bozulamayacak ise de; ilk derece mahkemesi hükmünün başka sebeplerle bozulması halinde ilk derece mahkemesince yeniden yargılama yapılacağından bu aşamada yine etkin pişmanlık hükümlerinin uygulanması mümkün olacaktır. Aynı şekilde ilk derece mahkemesince verilen hükümden sonra kararın istinaf talebi üzerine dosyanın Bölge Adliye Mahkemesine gitmesi halinde Bölge Adliye Mahkemesince ilk derece mahkemesi hükmü kaldırılarak istinaf tarafından yargılama yapıldığı sırada yapılan ödemeler sebebiyle de sanık hakkında etkin pişmanlık hükümlerinin uygulanması mümkün olacaktır. Nihayet hükmün temyizi üzerine dosya Yargıtay"a gelipte, bozma üzerine ilk derece mahkemesine gittiğinde yada Yargıtay"ın ilk derece mahkemesi olarak yargılama yaptığı sırada yapılan ödemeler sebebiyle de sanık hakkında etkin pişmanlık hükümlerinin uygulanması mümkün olacaktır. Yukarıda yapılan açıklamalardan sonra somut olayda; mağdurun zararının ilk derece mahkemesince hüküm verilmeden önce giderilmemesi sebebiyle sanık hakkında kurulan hükümde TCK"nın 168/2. maddesi uyarınca indirim yapılmasının mümkün olmadığı, ayrıca çalınan eşyanın değerinin de az olmadığı, bu itibarla sanık hakkında hırsızlık suçundan kurulan hükümde herhangi bir isabetsizlik bulunmadığı anlaşılmakla istinaf üzerine verilen kararda hukuka uygun bulunduğundan, sanık ve müdafiinin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle, 5271 sayılı CMK"nın 302/1. maddesi uyarınca, usul ve yasaya uygun olan bölge adliye mahkemesi kararına yönelik TEMYİZ İSTEMİNİN ESASTAN REDDİ ile HÜKMÜN ONANMASINA, 12/09/2019 tarihinde oybirliği ile karar verildi.