15. Ceza Dairesi 2018/3175 E. , 2020/1756 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Kamu kurum ve kuruluşlarının zararına dolandırıcılık, resmi belgenin düzenlenmesinde yalan beyan
HÜKÜM : A-Resmi belgenin düzenlenmesinde yalan beyan suçundan sanıklar ... ve ... hakkında CMK 223/2-a-c maddesi gereği ayrı ayrı beraat,
B-Nitelikli dolandırıcılık suçundan sanıkların tümü hakkında CMK 223/2-a-c maddesi gereği ayrı ayrı beraat
Resmi belgenin düzenlenmesinde yalan beyan suçundan sanıklar ... ve ..."nın beraatine ilişkin hükümler ile kamu kurum ve kuruluşlarının zararına dolandırıcılık suçundan sanıkların tümü hakkında verilen beraat hükümleri katılan vekili ile vekalet ücreti ile sınırlı olarak sanıklar ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ... müdafiileri tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Sanık ... müdafii tarafından hüküm vekalet ücreti yönünden temyiz edilmiş ise de sanığın temyiz talebinin Mahkemesince değerlendirilerek 24/11/2014 tarih, 2013/120 Esas, 2014/286 Karar sayılı ek karar ile süresinden sonra yapıldığı gerekçesiyle reddedildiği, bu ek kararın sanık müdafiine usulüne uygun olarak 10/12/2014 tarihinde tebliğ edildiği, sanık müdafiinin ek karara yönelik temyiz incelemesine konu edilebilecek bir temyiz talebi de bulunmadığı anlaşılmakla, tebliğnamedeki sanık müdafiinin temyiz talebinin süreden reddine karar verilmesi görüşüne iştirak edilmeyerek yapılan incelemede;
Sanıklardan ..."nın zeytin, zeytinyağı ve fidancılık işi yaptığı, sanık ..."nın ise serbest muhasebeci ve aynı zamanda ..."nın muhasebecisi olduğu, dosya kapsamındaki diğer sanıkların fiilen çalışmadıkları halde internet üzerinden verilen bildirgeler ile bir kısmının sanık ..."ın işyerinde bir kısmının sanık ..."in işyerinde sigortalı olarak gösterilip katılan kurumun zarara uğratıldığı, bu suretle sanıkların atılı suçu işledikleri iddia edilen olayda;
1-Sanıklar ... ve ... hakkında resmi belgenin düzenlenmesinde yalan beyan suçundan verilen beraat hükümlerine yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde;
Sanıklara yüklenen TCK"nın 206/1. maddesinde düzenlenen resmi belgenin düzenlenmesinde yalan beyan suçu için öngörülen cezanın miktarı ve üst sınırı itibariyle, suç tarihinden temyiz inceleme gününe kadar 5237 sayılı TCK’nın 66/1-e, 67/4 maddelerinde öngörülen 12 yıllık olağanüstü dava zamanaşımı süresinin dolduğu anlaşıldığından; 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca hükümlerin BOZULMASINA, ancak, bu husus yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden aynı Kanun"un 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak 5271 sayılı CMK’nın 223/8. maddesi gereğince sanıklar hakkında açılan kamu davasının zamanaşımı nedeniyle DÜŞMESİNE,
2-Sanıklar ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ... hakkında nitelikli dolandırıcılık suçundan kurulan beraat hükümleri yönünden katılan vekili tarafından yapılan temyiz itirazlarının incelenmesinde;
Sanıkların savunmaları, müşteki beyanı, tanık anlatımları, ... Rehberlik ve Teftiş Başkanlığı raporu, vergi inceleme raporu, bilirkişi raporu, sanık savunmaları, müşteki beyanı, tanık anlatımları ile dosya içeriğine göre; sanıkların kurumun denetim imkanını ortadan kaldıracak mahiyette hileli bir hareketinin bulunmaması, kurumun kendisine bildirilen işyerlerini ve işe giriş bildirgelerini denetleme yetkisinin her zaman bulunması, sanıkların sigorta primlerini katılan kuruma yatırmış olması halinde 5510 sayılı Kanun"un 89. maddesince primlerin irat kaydedileceği, aynı Kanun"un 96. maddesince de yapılan sağlık harcamalarının da geri alınacağının düzenlenmiş olması, primlerin yatırılmamış olması halinde de katılan kurumun alacaklarını her zaman tahsil etme imkanının bulunması nedenleriyle katılan kurumun zararından da bahsedilemeyeceği, bu sebeplerle sanıklara atılı suçların yasal unsurlarının oluşmadığı anlaşılmakla, bu gerekçelere dayanan mahkemenin beraat hükümlerinde bir isabetsizlik görülmemiştir.
Yapılan yargılama sonunda yüklenen suçun yasal unsurları oluşmadığı gerekçe gösterilerek mahkemece kabul ve takdir kılınmış olduğundan, katılan vekilinin suçun unsurlarının oluştuğuna, hükümlerin kanuna aykırı olduğuna ilişkin temyiz itirazlarının reddiyle beraate ilişkin hükümlerin ONANMASINA,
3-Sanıklar ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ... müdafiilerinin vekalet ücreti ile sınırlı temyiz taleplerinin incelenmesinde;
1136 sayılı Avukatlık Kanunu"nun 168. maddesi ve hüküm tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi"nin 13. maddesinin 5. fıkrası uyarınca, beraat eden ve kendisini vekille temsil ettiren sanıklar lehine maktu avukatlık ücretine hükmedilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,
Kanuna aykırı olup, hükümlerin bu nedenle 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"un 321.maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak bu aykırılığın yeniden yargılama yapılmaksızın 1412 sayılı CMK. nun 322. maddesi gereğince düzeltilmesi mümkün bulunduğundan, hüküm fıkrasına; "Sanıklar ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ... kendilerini aynı vekil ile temsil ettirdiği anlaşıldığından, hüküm tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi hükümlerine göre belirlenen 3000 TL maktu vekalet ücretinin, hazineden alınarak sanıklara eşit olarak verilmesine", "Sanıklar ..., ..., ... kendilerini aynı vekil ile temsil ettirdiği anlaşıldığından, hüküm tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi hükümlerine göre belirlenen 3000 TL maktu vekalet ücretinin, hazineden alınarak sanıklara eşit olarak verilmesine", "Sanık ... kendisini vekil ile temsil ettirdiği anlaşıldığından, hüküm tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi hükümlerine göre belirlenen 3000 TL maktu vekalet ücretinin, hazineden alınarak sanığa verilmesine" fıkralarının eklenmesi suretiyle hükümlerin DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
4-Sanık ... hakkında verilen beraat hükmüne yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde;
Sanık ..."in hüküm tarihinden önce 25/05/2014 tarihinde vefat ettiğinin UYAP"tan temin edilen nüfus kaydından anlaşılması karşısında; hakkında açılan kamu davasının 5237 sayılı TCK’nın 64/1. maddesi uyarınca düşürülmesine karar verilmesi gerekirken, sanık hakkında yazılı şekilde hüküm kurulması,
Kanuna aykırı olup, katılan vekilinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde görüldüğünden, hükmün 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 10/02/2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.